Multimedyada Aslı'nın bölümde gördüğü rüyadan bir kesit.
Keyifli okumalar...
-------
Uzun süredir evde olmayışımın bedelini evi dip bucak temizleyerek ödüyordum.
Temizlik bitince aldığım soğuk duşun ardından mutfağa gidip kendime şekersiz kahve yaptım. Soğuk ellerim sıcak fincanla ısınırken yavaş adımlarla balkona ilerledim. Balkondaki koltuğuma kurulmaya çalışırken bir yandan da boştaki elimle hafif rüzgarla havalanan saçlarımı zapt etmeye çalışıyordum. Nihayet koltuğa yerleşebildiğimde ıslak saçlarım ensemi rahatsız etmeye başlamıştı. Elimle saçlarımı koltuğun gerisine atıp başımı koltuğa yasladım. Gözlerim gökyüzüne kaydı. Bu akşam ne kadar karanlık bir geceydi. Gökyüzünde neredeyse hiç yıldız yoktu.
Mahalledeki sessizlik sayesinde mayıştığım için gözlerimi kapattım.
Leyla ile İstanbul'a iki gün önce gelmiştik. Şu sıralar ikimizde işlerimizi yoluna koymakta olduğumuz için biraz meşguldük.
Bugünse işten sonra bulabildiğim ilk fırsatta evi temizlemiştim. Yarın şirkette kalan birkaç işimi hallettikten sonra Fatih ve Leyla ile buluşacaktık.
Fatih birkaç gün önce uçakta karşılaştığımız adamdı. Aynı zamanda Leyla'nın mahalle arkadaşıydı. Leyla'nın ricasıyla hep birlikte buluşacaktık.
Kahve bardağımı yıkayıp kuruması için tezgaha bıraktım ve odama girdim. Yatağa uzandığımda gözlerimi kapattım. Birkaç dakika sonra uyumuştum.
--------
Üzerimde beyaz tül bir elbiseyle bomboş bir alanda çıplak ayak öylece duruyordum. Saçlarım omuzlarımdan aşağı dökülüyordu. Elbisem nereden geldiğini anlayamadığım bir rüzgarla hafif bir şekilde havalandığında ayaklarım benden habersiz hareket etmeye başladı. Belirsiz bir yöne ilerlerken sanki hiç ilerlemiyormuşum gibi hissediyordum.
İleride beliren bir karartı ile adımlarımın hedefinin orası olduğunu anladım. Attığım her adımda karartı kendini daha iyi belli ediyordu. Bir insan silüeti bana elini uzatmış bekliyordu. Ellerim iki yanımda sallanırken adımlarım hızlandı. Silüetin yüzü aramızda birkaç adım kala netleştiğinde karşımda tüm heybetiyle Murat'ı gördüm.
Bakışlarım gözlerine kilitlendiğinde, siyah gözlerinde gördüğüm kırgınlıkla adımlarım yavaşladı.
Aramızda yaklaşık bir metre kala adımlarım durmuştu. Murat'ın üzerinde siyah bir gömlek ve pantolon vardı. Elini yavaşça bana uzattığında bakışlarım bileklerindeki siyah bilekliklere kaydı. İki elini de bana doğru uzattı. Ben hala kollarındakilere bakarken bilekliklerin ipleri sıkışmaya başladı.
Murat, elini indirmeden bana bir adım yaklaştığında ağzı hafifçe aralandı. Sert ve boğuk sesiyle,
"Nolur, gitme..." dediğinde kaşlarım çatıldı. Birkaç adım geri gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ARASI
General FictionAslı, düğün için gittiği şehirde, başına geleceklerden habersizdi. Aşk o farkına varmadan kalbini ele geçirmişti. Murat ile Aslı.. --- Sen benim alın yazımsın.. Sen ise benim ömrüm... --- Bir aşk düşünün. Sadece düşünün ve sonunu siz yazın.