kendimde kayboldum...

15 0 0
                                    

O gün efsun,yüreğindeki yumruğu açmak üzere ailesini arkasında bırakıp yola çıkmıştı...oysa iki ay olmuştu eşinden boşanalı buna rağmen üç çocuklu , sorumsuz ve uyuşturucu kullanan bir adama kaçmıştı,arkasında küçük bir not bırakıp savrulmuştu hayatın deli rüzgarında... kardeşleri Firuze Leyla Deniz ve Sümeyye olan bitene şaşkın bakakalmışlardı..yorgun ve çaresiz..Leyla ağlamaya başladı"Babam anneme ya birşey yaparsa" dedi...Fakat çare yok.Kardeşleri ellerinden, gözyüzünde bulutlara takılmış, kaybolan uçurtma gibi kayıvermişti...

abla olan feride dayakçı gözü dışarda bir eşe sahipti ama
savaşıyordu hayatta tek felsefesi "bir insanın ya evveli ya ahiridir" diyordu gençliğinde gün yüzü görememiş ihtiyarliği ve çocuklari için dua ediyordu..o gün ise tek duası eşi hasanın bu olanlari duymamasıydi sonunda senin kardeşin böyle kim bilir sen nasılsın diyerek dayak yiyeceğini biliyordu...nitekimde öyle olmuştu hastaneden eve geldiklerinde kızlarinin evi terkedip 3 çocuklu evli bir adama kactiğini öğrenen anne baba sessizliğe bürünmüstü Rıfat bey hiç olmadigi kadar sessiz ve masumdu eşine "Halime üzülme herşey olacağina varır sadece birsüre adi geçmesin bu evde" diyerek odasına çekilmişti örtüyü başına çekip saatlerce ağlamişti oysa...aradan günler geçmişti efsunu getirip Leyla ablasının kapisina bırakmişti o adam.Kardeşini görmek dahi istemeyen Leyla sımsıkı sarılmıstı...eşi kadir "hadi kardeşini içeri alalim"dedi .oturup dinlediler efsunu anlattiklari kan dondurucuydu kadir efsunun sevdiği tatliları almaya gitmisti onu kaybetmek istemiyorlardi sohbet koyulaşmisti efsun o adamın yani vedatın uyuşturucu kullandırttigini mecbur kalip kaçtigini anlatti ablasi yalniz değilsin deyip kucaklamisti tüm kalbiyle birgün sonra efsunun tekrar kaçacağini nerden bilecekti...yine bir not abla ben hamileyim size anlattiklarim yalandi bana sahip çikin diyeydi bunun üzerine leyla tekrar yikilmişti fakat dört tane gül gibi çocuklari mutlu bir yuvasi vardi toparlanip ailesiyle ilgilenmeye karar verdi...halime hanim kendi halinde devamli kizini ve hasta oğlunu düsünmeye,Rıfat bey ailenin geçimini ve yatili okulda olan 2 kizlari daha vardi onlarin masrafi derken hayat biraz hizli geçmisti onlar için...dağildiklarini kendilerine bile itiraf edememişlerdi yinede her aksam sıcak sohbetler birbirine sarilan kardeşler vardi tek amaçlarina annelerini sevindirmek ti oysa...feride abladan haber yoktu telefonunu elinden almisti hasan sonra öğrenmislerdi dişlerinin kirildiğini fakat her firsat bulup konuştuğunda feride onlara. çok iyiyim tatildeyim diyordu nereden bileceklerdi ablalarinin çaresizliğini ve bu kadar güçlü duracağini...leyla daha sakindi olan bitenlere çünki anlayisli aşik olduğu bir eşi vardı beraber ikizlerini uyutuyorlar diğer çocuklarina ders çalistiriyorlar ve her akşam kahve içip birbirlerinin dertlerini dinliyorlardi...leylanin hisleri çok kuvvetliydi geceleri gördügü rüyalar çikar olayları önceden hissederdi sevdiği adamida bekarken rüyasında görmüstü daha onaltı yaşindaydı leyla rüyasında kadiri görmüş dolunayın önüne geçmiş ona el sallıyordü gülümsüyordu geleceğe, seveceği kadına. sabah uyandiğinda yatili kaldiği kuran kursunda gördügü rüyayi herkese anlatmişti bu hafta eve gitmesemmi sanki birşeyler olacak demişti ama dayanamayıp gitmişti evde yabancı insanlar onunla tanismaya gelmişlerdi o gün anlamisti hayallerinin bittiğini o zamanlar evlatlarinin yüzünü görmeyen dertlerini dinlemeyen babasinin ve onu hep ihmal etmis olan annesinin ona sormadan evlendireceklerini..sonra oğullarini taniştirmak isteyince leyla müsait olmadıgıni daha sonra görüsebileceğini söyledi... ve o gün kadir 5 yıldır beraber olup bir süredir aralari soğuk olan kızarkadaşından ayrilmaya karar vermisti kız arkadaşin adida Leylaydı.vedalaşırken kız bensiz yapamazsin dedi oda "hayatımda leyla hep olacak ama o sen değilsin yanlış Leylaya yıllarımı vermişim"diyip omuzlarindaki kocaman yükü oracığa bırakıvermişti..ardından gördügü ilk otobüse binip oradan uzaklaşmak istedi ama gerçek leylasının yanına oturacağini nereden bilecekti Leyla kitap okuyor Kadirde gözleriyle süzüyordu sonra ufak bi sohbet başladı aralarinda ve artık yollarini ayirma vakti derken araba fren yapmiş Leyla beraber yaşlanacaği kadirin kollarina düsüvermişti...Kadir için yeni bir sayfa açılmış hatta gecesi gündüzü ismini bilmediģi zeytin gözlü karbeyaz tenli o kız olmuştu diğer yandanda annesinin görmesini istediği başka bir kız var..Kadir annesinin ısrarına dayanamayıp annesine  ben o kizla tanişmaya dahi gitmem gönlümde başkasi var bulacağim sana o meleği desede dinletemedi bir yandanda leyla öğrencilerini yalniz birakacağinami yoksa küçük bir gelin olacağinami üzülsündü...fakat on alti yaşinda olmasina rağmen uzun boylu vakarlı ileri görüslüydü ve o an gelmişti leyla ve kadir birbirlerini görmüstü ikiside birbirlerine gülümseyerek sen mi ? dedi kadir "seni günlerdir ariyorum ne işin var burada"  leyla ise tatli sert "burasi benim evim asıl senin ne işin var" derken kendilerini bahçede sohbet ederken bulmuşlardi kadir onu otobüste görüp takip ettiğini ve aşık olduğunu leyla ise rüyasında gördügünü anlatmisti kadir içinde firtinalar koparan masum bakışlarında gülüsünü saklayamadiğini zeytin gözlüsüne yaklaşarak benim hayat arkadaşım olmazsan ben bu hayatı neyleyim zeytin gözlüm dedi leyla kızarmış yanaklariyla kafasını sallamisti leylanin mutluluğunu gören kardeşleri ve abisi yusuf şaşkın bir şekilde yüzüklerin takilmasini izlemişlerdi evlendikleri gün kadir...ve aradan 10 yil geçip sekiz yaşinda hazal alti yaşinda ayşe Ve sürpriz olan ikizleri Selin ve Selim olmuştu..feride girdiği savaşi kazanmişti eşi vedat durulmuştu bu denli sabirli olan kadinina sahip çikmaya inciltmemeye karar vermişti onu yemeğe çikarmişti sonra kumsalda kamp kurmuslardi balik tutuyorlar eski defterleri kapatip gelecek planlari yapiyorlardi.fakat annesinin evinde kıyametler kopuyordu rıfat bey efsunun gelip tekrar o adama döndügünü öğrenmiş halime hanima tokat atmiştı halime hanim elli yasinda bütün dünyayi omuzlarina almiş ve altinda ezilmiş gibi hissediyordu suçu ne idiki?ve son darbeyi en büyük evladı Faruk yapmiştı .Annesini efsunla görüstügü icin reddetmişti annesi leyla ve firuzenin yardimiyla psikolojik destek almaya başlamiş hatta birkaç gün ruh ve sinir hastaliklari hastanesinde yatirilmisti döndügü zaman oğlunu ve gelinin evde gören annenin bütün hastaliklari geçmiş kalbindeki ates bir nebze dinmişti...Faruk ve eşi Banunun Halime hanıma bir sürprizleri vardı . torun geliyor dedi Rıfat efendi..Yeni bir umut ışığı bir nefes belki huzur olacaktı o bebek...
Firuze ve feride kızkıza takılıyor sabaha kadar dedikodu yapıyorlardı bu gece...Leylanın ise aklı efsunda.Leyla Efsundan 2 yaş büyüktü sadece 25 yaşındaydı Leyla...Müthiş bir şekilde eskileri özlüyordu ..Efsun 5 yaşindaydı o zamanlar gece üçte birden gözlerini patlatıp fırlamıstı yataktan yüzünde plan kurmuş bir sırıtma ve yaklaşmıştı Leylanın yatağına elinde bir sürahi su yavaş yavaş Leylanin yatağını ıslatmisti kalanıylada yorganı vs. Sabah olunca bi çığlık kopuvermişti efsundan "anne!!!çabuk gel" Leyla bir kalktıki heryer ıslak "ahhh" dedi halime hanım" bak sen şu çirosun yaptığına"...Leyla gözlerini kısıp "sen yaptın değil mi?" Görürsün sen.Ertesi gece efsun uyumamak için savaşırken sabah 4e doğru uyukalmiştı sabah uyandiğinda ıslanan o olmuştu.Aralarında hep bir çekişme vardı Efsun ile Leylanın...Taki birgün hakiki kardeşliğin ne demek olduğunu anlayınca simsıkı sarılmisti o masum yürekler sene 1998 Leyla 7 yaşında okuma yazmayi yeni sökmüş rıfat bey o dönemler çok zengin Leyla da ufaktan havalı şimarik kız halleri...efsun ve mahalledeki birkaç arkasasiyla saklambaç oynuyordu Leyla...Sonra oyuna 20 yaşlarında kirli sakalli hafif iri bi genç dahil olmuştu devamlı Leylanın nereye saklandiğini diğerlerine söyleyip gülüyor göz kırpıyordu daha çocuk olan Leyla o gencin amacını bilmeden şirin tavırlar sergileyip daha çok yem oluyordu onun gözünde Leyla o zamanlar beyaz tenli kocaman siyah gözlü dikkat çeken bir çocuktu birkaç dakika sonra genç adam leyla ve efsuna yaklaşmişti daha kurnaz olan efsunun heyy senin niyetin ne hiç sevmedim seni deyip eve dönmeye karar vermişti Leylaya baktı giderken Leyla daha merhametliydi arkasından "ne yaptın efsun ayıp ettin abiye,çok özür dilerim abi benim kardeşimde böyle" diyerek gönlünü almaya çalisti...Genç adam "gercekten üzüldüm ama beni asıl üzen okuma yazma bilmiyorum ben şu ilerdeki apartmana giricem 3 numara nasıl oluyor bilmiyorum öğretirmisin" dedi Leyla tabiki diyerek iyi birşey yapacağini düşündü...İlerlediler o apartmana içeri girdiklerinde rahatsız eden rutubet kokusu karanlık koridorlar Leyla ürkmeye başlamıştı. 1 2 ve 3 derken Leylanın gitme vakti gelmişti ama ters giden birşeyler vardı bina çok sessizdi ve genć adam Leylanın dibinde hızlı hızlı nefes alıp veriyordu Leyla gözlerini irileştirmiş "kaçmam gerek " dedi içinden arkasındaki genç adama "abi benim markete gitmem gerek annem sipariş vermişti görüşmek üzere" dedi..Ama nafile eşofmanin içinde bir el kalçasini sıkıyordu leylanın kardeşin çok üzdü ama zaten seni kıskanıyor çünki çok sexisin dedi Leylanın gözü dolmaya sesi korkudan kısılmaya başlamıstı "abi yapma" demesine kalmadı genç adam ağzini kapatıp 3 numaraya onu sokuvermişti Leyla çirpinirken küt diye bir ses ve genç adam yerde öylece yatiyordu arkasını döndügünde efsun ve annesini görmüstü leyla...efsun bunlari takip etmiş koşarak annesine haberlemişti Halime hanım çıplak ayakla koşup odunu kaptıgı gibi sapığın kafasına geçirmiş Leylasını kurtarmıstı..Genç adam maalesef polise verilmemiş üstü kapanmişti Bedenine olmasada ruhunda derin yaralar açmişti kapanmayacak izler bırakmişti Leylanin zihninde, fakat halime hanım lekeli damgasini yersin konu kapandi birdaha disari çikmak yok dedi!!!Rıfat bey tüm bu olanlar olurken sadece mobilya dükkanındaki sevgilileriyle ilgileniyor secreteri müşterisi hepsi onun gözdesiydi..Sene 2016 unutulan hiç birşey yok sadece hatirlamak istemiyordu insan...efsunun kücügü olan Deniz 18 yaşında ve Kadir eniştesin en yakın arkadaşı Ali ile nişanlıydı leyla ve kadir ufak bir etüd merkezi kurmuş gençlere Leyla orada arapca öğretiyordu Denizinde arapçası ve ingilizcesi çok iyiydi bir gün ablasına yardım etmeye gelmişti ki Ali ile ogün karşilaşmıstı Alinin daha önce hiç kız arkadaşı olmamiş 2014 te babasını kaybettikten sonra neredeyse birdaha hiç gülmemişti Taki denizi görene dek.. o an yüreğinde fırtınalar kopmuş o somurtgan yüzündeki tek yanak yukari kalkmış uzun bi nefes almişti Ali.Sanki son nefesiymiş,sanki birazdan kalbi durup ölecekmiş gibi..Deniz bu durumu fark etmiş başini eğmişti yanından gecerken Leylaların evinin altı cafe idi kadir ve Ali işletiyordu orayi Cafeden çikmayan Ali görürüm umuduyla dişarida oturuyor saatlerce denizin ablasından çikmasini bekliyordu..birkaç dakika sonra çıkmıştı deniz Cafeye girip "Enişte ben gidiyorum herhangi birşeye ihtiyaciniz olursa arayin hemen gelirim "dedi... Çıkışta Ali ile göz göze gelmişti...

GECMİŞİN İLE YÜZLEŞDonde viven las historias. Descúbrelo ahora