Göz Yaşı

534 57 7
                                    

  Karın habercisi olan kristal taneleri toprağa düşüp yok olurken nemli toprak kokusu burnumu doldurmuştu. Arkama yaslanıp alışık olduğum manzarayı izlerken üzerimdeki monta daha da sokuldum. kyungsoo birkaç gündür evden çıkmıyordu. yaklaşan sınavlar onu strese sokuyordu. lise sona gelmiştik üniversite sınavı yaklaşıyordu ve benim 18 olmamada zaman yaklaşıyordu.

üşümüş ellerimi soğuk cebime sokup içindeki para cüzdanını çıkarttım gecen yazdan beri biriktirdiklerimin kayıtı bu küçücük defterde yazıyordu. bu küçük defterdeydi büyük hayallerim ve bu küçük cüzdan onlara ulaşmam için bir aracıydı. şimdiye kadar 364717.7715 KRW biriktirebilmiştim.  (YN: tam olarak 1000 tl ye tekabül ediyor)

'' elindeki de ne öyle?''

son zamanlarda kulaklarımın ve beynim alıştığı kalın ses kulaklarımı doldururken hafifçe kızardım kütüphanede olanlar yüzünden hala utanıyordum. elimdeki para cüzdanını cebime şıkıştırdım ve diğer cebimde olan not defterimi elime aldım. şu an onunla iletişime geçemeyecek kadar utanıyordum.

'' sadece not defteri ''

önümdeki uzun bedenin görebileceği şekilde defteri kaldırdığımda büyük gözlerini defterde bir süre gezdirdi. kafasındaki turuncu beresini düzeltti ve yanıma oturdu. elimi indirip not defterimi yanıma bıraktığımda göz ucu ile ona baktım. gözlerini kapatmış ve süt beyazı tenine kar kristallerinin düşmesine izin veriyordu.

sessizlik ilk defa sinir bozucu geldiğinde yere bıraktığım defterimi alıp en kötü yazım yazıp yüzüne doğru uzattım.

'' neden buradasın kütüphanede olman gerekmiyor mu ?''

gözleri kapalı , elleri cebindeydi uzun bacaklarını üst üste atarak uzatmış  öylece duruyordu. diğer elim ile onu dürttüğüm de göz kapaklarını yavaşça araladı ve bir süre kısık gözlerini sayfada gezdirdi. defteri geri çektiğim de birkaç dakika konuşmadı.

'' büyük babam, hala gelmedi'' diye başladı söze gözleri hala kapalıydı ama titriyordu.

''luhan'da onun tatilde olduğunu söyledi ... ama biliyorum çünkü bunu söylerken bile ağlamamak için zor duruyordu. sen...''

durduğunda ona döndüm. gözlerini açmıştı. biraz nefeslendiğin de hafifçe öksürdü ve burnunu çekti , kulakları kıpkırmızıydı

'' sen, onun nerede olduğunu biliyorsun değil mi?''

göz bebeklerini bana çevirdiğinde kafasında bere gözlerine doğru inmiş sol kulağını açıkta bırakmıştı. gözlerini gözlerime diktiğinde gözlerinin kırmızı olduğunu gördüm daha önce ağlamıştı. Ama bunu ona söyleyemezdim daha çok üzülecekti şimdi olduğundan daha kötü olacaktı, yemek yemeyecek odasından çıkmayacak hatta belkide zorbalık yapıp şeytanlara gitmeyecekti. başımı yavaşça iki yana salladığımda başını şişkin montun olduğu omzuma koydu ve  birkaç dakikadır  tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı.

beyaz tenindeki şeffaf göz yaşları suratından süzülüyor ve üzerindeki her zaman giyindiği siyah t-shirtünü ıslatıyordu. kalkmaya çalıştığımda  nazikçe bileğimi tutup arkamızda olan ağaca yasladı, ağaçın kabukları batsa da o bu kadar yakınımda iken tepki veremiyordum. 

titrek bir nefes alabildim, tam gözlerime gözlerimin içine bakıyordu. nefes alışverişlerini duyamasam da suratıma vuran sıcak nefesi hissedebiliyordum.

'' o sen değilsin biliyorum. sadece onun gibi davranmayı kesemez misin?''

yine aynı şey oluyordu nefes alamıyordum. dünyam karanlıktı. ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi aralarken nefes alış verilerimin hızlılığını hissedebiliyordum.

'' kim? kimin gibi?''

gözlerimi gözlerine diktiğim de gülümsedi.

''sonunda benimle konuşuyorsun he?''

kıkırdadığın da yüzünü biraz daha yaklaştırdı, dudaklarından verdiği titrek nefesi dudakalarım'a çarpıyordu.

''biliyorum... o sen değilsin. çünkü o senin kadar güzel değildi. ve ona asla sahip olamazdım çünkü o benim kardeşimdi''

gözlerimi kaçırdığımda yavaşça geri çekildi ve oturduğu yere geri oturup ellerini ceplerine koyup gözlerini kapattı. birkaç dakika sonra düzenli nefesler aldığında çoktan  uykuya dalmış olmalıydı. yaslandığım yerden doğrulup ağacın içine sakladığım  battaniyeyi çıkarttım. kahve rengi desenleri olan kalın bir battaniyeydi.

açıkta olan kulağını beresi ile kulağını kapatıp çıkarttığım kalın battaniyeyi üzerine örttüm. Hava soğuktu fakat battaniye chanyeolün uzun bacaklarını örtmeye yetmemişti. Isıtmayan güneş tepedeydi çoktan öğlen olmuş olmalıydı. Yarın okul vardı ve tabi  kyungsoonun günlerdir çalıştığı o büyük sınav.

chanyeolün yanından uzaklaşırken kış aylarına uygun siyah pantalonum'un cebindeki telefonumu çıkarttım. telefonumda olan iki kişi çoktan silinmişti ve onun yerine yeni yedi kişi kayıt olmuştu. annemin dediği gibi yapmaya çalışıyordum ' arkandakilere değil önünde olan kişilere bak' bakıyordum. Telefonum titreştiğin de gelen mesaja tıkladım. gelen mesaj kyungsoodandı.

'' Ne zaman geliyorsun?''

mesaja tıklayıp sildikten sonra cebime geri tıkıştırdım. para cüzdanım elime çarptığında umursamadan yoluma devam ettim. eve gitmek için daha çok erkendi.

-----------------------

Yine o kafeteryanın önündeydim. çoktan dış kapı çürümüş ve örümcek ağları ile kaplanmıştı. Siyah boyası akmış onun yerine soluk bir siyah yer alıyordu. pencerenin kenarları paslanmıştı camları ise kirliydi.

'' Burada ne yapıyorsun güzel çocuk?''

kalın ve yoğun bir ses kulaklarıma ulaştığında sesin sahibini bilmesen bile yaşının çok olduğunu anlayabiliyordum. kafamı çevirip ellerimi ceplerimden çıkarttım ve yavaşça bana seslenen  sesin sahibine döndüm. önünde doksan derece eğildiğimde sırtıma vurup kalın sesi ile kıkırdadı. doğrulup gülümsediğim de yaşlı adam kafeteryanın basamaklarından birine oturmaya çalışıyordu yardım ettiğimde teşekkür etti.

'' evlat, söyle bakalım neden buradasın?''

ellerimi siyah pantalonumun cebine  soktuğumda üşüdüğümü fark ettim. yaşlı adam tam tahmin ettiğim gibiydi. şişkoydu koyu göz altları vardı. elindeki bastonu da onu daha yaşlı göstermişti sanki. ileride böyle olacağım aklıma gelirken kafamı sallayıp hala beni inceleyen yaşlı adama bir kez daha gülümsedim.

''önemli bir şeyi arıyorum. benden başka kimsenin bulamayacağı bir şeyi''


BALLI ÇÖREKLERİM SİZİ ÖZLEMİŞİM KKK

BURADAN HAYALET BALLI ÇÖREKLERE SESLENİYORUM NASIL İYİMİ ÖYLE 

ŞİMDİ YOUTUBERA BAGLAYIP;

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAMAYI UNUTMAYIN VE HALA BENİ TAKİP ETMİYORSANIZ İSMİN ÜZERİNE TIKLAYIP TAKİP ET TUŞUNA BASMAYI UNUTMAYIN ;)

EVET YOUTUBERLIGI BİTİRDİM KDLHFFSKHGSWfgreLA NEYSE DİĞER YBDE GÖRÜŞÜRÜZ


Heaven \\Chanbaek ( Düzenleniyor)Where stories live. Discover now