BÖLÜM 2

378 88 3
                                    

2 Saat sonra

Aras'ın ailesine telefon gelir ve arayan emniyet amiridir.Arası aradıklarını ve telefonundan sinyal alamdıklarını söyler.
Yıldız hanım ,neden aradıklarını sorsada ;
- Hiç birşey kesin olmadan birşey diyemeyiz hanım efendi lütfen bizi zor durumda bırakmayın . demiştir

Adnan bey telefonu alır ve odasına geçer kapıyı kilitler içeride yok denecek kadar az ses vardır.
Yıldız hanım hiç birşey duyamaz.

Korku dolu gözlerle kapının açılmasını bekler. Adnan bey bir müddet sonra kapıyı açar ve ilk soracağı soru ;

-İdil bir kaza sonucumu öldü yoksa öldürüldümü?

Yıldız hanım ,şaşkın bir şekilde

-Bunun Aras'la ne alaksı olabilir? 'der

Aslında bütün soruların cevapları burada gizlidir.

İdil bir kaza sonucumu öldü yoksa öldürüldümü?

Yıldız hanım bu soru karşısında hiçbirşey diyemez .Aras'tan nasıl şüpelendiklerine inanamaz.

Adnan bey bu sorunun cevabını tam olarak bilemesede ,bütün okların Aras üzerinde olduğunu söyler. Ama aras ortalıklarda yoktur ve bu onları daha da endişelendirir.

Adnan bey tekrar odasına gider biraz kafasını toplamaya ihtiyacı vardır.
Kapıyı kapattıgında içerisi korkunç bir o kadarda karanlıktır. Pencereye dogru ilerler perdeyi kaldırır dışarıya bakar bir an duraksar evinin bahçesinde bir hareketlilik vardır. Kafasını hafifçe uzatır. Olayın oldugu yere bakar bahçe duvarının orda birileri vardır.
Pencereyi açar ve hafifçe egilir ne oldugunu anlamak ister görmüş oldugu kişi bahçivanları Recep beydir.
Adnan bey Recep beyin karşısındaki kişiyi göremez gözlerini hafifçe kısar dikkatlice inlerer Recep beyin üzerinde herzaman ki tulumu vardır.
Budama makasını sag elinde sıkıca tutmaktadır. Yüzünde her zaman oldugun dan farklı bir ifade vardır.
Korku ve sinir ikisi aynı anda olması muhtemel degildir.
Elindeki makası sanki ani bir şekilde saplıycakmışcasına tutar. Elinin titremesi şakaklarından damlayan terlerin yüzündeki benlere teması gözden kaçmamaktadır.

          Recep bey bir an sesini yükseltir.
Elindeki makası kullanma vakti gelmiştir belliki öfkesini kontrol dahi edemez . Karşısındaki kişinin sözleri belliki onu çok öfkelendirmiştir. Onu bukadar öfkelendiren ne olabilir?
Bunun cevabını Adnan beyde merak etmiştir.  Biraz daha baktıktan sonra kapısını birinin çaldıgını işitir.
Kafasını olayın oldugu yerden çeker ve kapıya dogru döner gel diye seslenir.
İçeri torunu özge gelir elindeki bez bebeğiyle dedesinin kollarına atar.
Adnan bey özgeyi görünce bütün sıkıntılarının sanki uçup gittigini hisseder.
Kollarının arasına alır ve sımsıkı sarar o kıvır kıvır saçlarını okşar anlına bir buse kondurur.
Özge'nin sesi kayinatın bütün seslerinden daha güzel gelir Adnan beye ona dogru kafasını döner ve "bugün ne yaptın bakalım" diye sorar.
Özge bir yandan bebeginin saçlarıyla oynarken bir yandan da dedesine bir şeyler anlatmaktadır.
"Dede biliyorum musun bugün kıreşte çok guzel oyunlar oynadık. Ögretmenimiz annenizle ve babanızla oynayın dedi anneme dedim annem istemedi yorgunum diyor.
Peki sen oynarmısım benimle?"

Adnan bey gülümsemesini gizleyemez
"hımm ne oynaylım?
Özge bu cevap karşısında sevincini dedesinin boynuna sarılarak taçlandırmıştır.
" Saklambaç oynayalımı dede lütfen lütfen "Adnan bey başını sallayarak
" tamam oynayalım prensesim "diyerek
Torunun sevincine ortak olmuştur.
Bir an özgenin yüzü düşmüştür.
Kafasını yere eger Adnan bey ne oldugunu anlamaz özgenin kafasını kaldırıp
" Ne oldu prensesim yüzün neden düştü "
Özgenin o çimen yeşili gözlerinden yaş akmıştır.
Sesi titrer Özgenin dedesine o dolu gözleriyle bakar
"dede ben dayımı çok özledim ne zaman gelecek"
Adnan beyinde yüzü düşer
"dönecek prensesim"
Diyerek o damlayan göz yaşlarını elleriyle siler.
Arasın yokluğu herkesi etkilemiştir başta özge olmak üzere...
Artık yemek saati gelmiştir.
Özgeye  bakar ve gülmeser
"yemegimizi yiyelim güçlenelim sonrada seninle oyun oynayalım olur mu prensesim"
Özge kafasını sallayarak "olur dedecim"
Özgenin küçük ellerinden tutarak merdivenler aşagı inerler yemek odasına geçtiklerinde kimsenin olmadığını görürler.
Belliki bir sure bu boyle devam edecektir.
Masaya  otururlar servis için gelen hizmetçilerine yıldız hanım nerede oldugunu sorar
Şengül hanım "aç olmadıklarını söylediler efendim"
Adnan bey özgeye bakar ve bugün seninle baş başa yiyeceğiz prenses diyerek gülümser.
Aras gittiginden belli bu durum hep böyledir. Adnan bey aileyi bir arada tutmaya çalışmaktadır.
Üzerinde onca yük vardır ve bu onu giderek kötü yapmaktadır.
Yemeklerini yedikten sonra özgenin uykusu gelmiştir dedesini öper ve odasına çıkarırlar Adnan bey artık başka sefere prensesim der özge yarın oynayalım dede olurmu der.
Adnan bey kafasını sallayarak" tamam prensesim" 
Adnan bey odasına gitmeden önce Şengül hanıma ugrar mutfaktan içeri girdiginde kimsenin olmadığını fark eder tam çıkacakken Şengül hanım mutfagın balkonundan içeri girer" buyrun efendim bişeymi istiyecektiniz. "
Adnan bey masaya dogru ilerler
" yo hayır sadece sana bişey soracaktım "
" Buyrun efendim "
" Recebi  bugün biriyle tartışırken gördüm
Çok öfkeliydi ne oldu bir bilgin varmı."
Şengül hanım bir an afallar" hayır  efendim ben bütün gün mutfaktaydım bir şey görmedim"
Şengül hanımın telaşı adnan beyi tedirgin edmiştir.
"eger bir şey olursa bunu benim bilmem gerekli burası benim evim ve sizler benim himayem altındasınız eger bir sorununuz olursa bana gelin" demiştir.
"saolun efendim"

Mutfaktan çıkar ve odasına dogru ilerler ama her adımında Aras aklındadır. Emniyet amirinin demiş oldugu şeyler onu çok rahatsız etmiştir.
Odasına çıkar ve koltuğuna uzanır kolunu kafasını altına alır diger elinide karnının üzerine koyar.
Gözleri artık açık kalmaya daynamaz yorgunlugunu yatınca hissetmiştir.


Okuduktan sonra Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz...😇💜

TUTSAK   (Son Çıkış)#WATTYS2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin