i'll always love you

791 100 46
                                    

"benimle neden buluşmak istedin?" ellerini iç içe geçirmiş, sıkılgan bir ifadeyle bakıyordu. "Çünkü sana ihtiyacım var." diyerek bir adım attım. O da benim adımımla kendini bir adım geriye çekti. "Bu açıkça görülüyor zaten." gözlerini kaçırarak kıkırdadı. Kurduğu cümledeki küçümseyici tavırı fark etmiştim. Bu beni her ne kadar hayal kırıklığına uğratsa da gülümsemeye çalıştım.

"Neden böyle oldun?" Gözlerini gözlerime sabitledi. "Çünkü böyle olmak istedim. Bana söylediğin onca şeyin yalan olduğunu biliyorum Ashley. Beni kurtardıktan hemen sonra Brayn denilen gerizekalı takım kaptanıyla gördüm, Ashley. Öğrenemeyeceğimi falan mı sandın?" gözlerimi kaçırdım. O da ellerini saçlarına geçiriyordu.

"Bana olan duygularına o kadar inandım ki, seni sevmeye bile başlıyordum. Çimlerde oturup birbirimize şiir okuduğumuz gün aklıma gelince gülümsemekten kendimi alamıyordum, ne zaman bir şarkıyı dinlesem o şarkıda karşıma çıkıyordun ve bu inanılmaz bir şekilde hoşuma gidiyordu. Ben sana bir şans vericektim Ashley, sana bunu borçlu olduğum içinde değil, senden gerçekten hoşlanmaya başladığım için. Evinizin önüne kadar geldim, kapınızı çaldım." Duraksayıp derin bir nefes aldı.

"Karşıma annen çıktı. Bana, Brayn denilen çocukla sahile gittiğini söyledi. Her zaman ki gibi o küçümseyici gülümseyişi, küçümseyici tavırlarıyla." Gözlerini devirdi. Annem, Maria'dan her zaman nefret etmişti çünkü içten içe ona olan duygularımın farkındaydı, ona göre de bu yanlıştı.

"Neyse, annene incelik edip teşekkür ettikten sonra sahile doğru yürüdüm. Kalbim küt küt atıyordu çünkü bu sefer biz olabileceğimize inanıyordum. Mutluydum, Ashley. Mutluluğumu, içimdeki umudu çaldın sen." Gözlerim dolmaya başladı. "Sahile yaklaştığımda sana köşedeki çiçekçiden bir kaç papatya aldım, sen papatyayı seversin diye." tebessüm etti ama içindeki acıyı görebiliyordum.

"Yavaş adımlarla sahile geldim. Seni görmek için etrafa bakındım, gördüm de. Görmek istediğim şekilde değil, Ashley. Ellerini o çocuğun elinde, ona gülerken gördüm, Ashley. Bir süre sizi izledim." gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Burnunu çekti, yaşları da eliyle sildi. "Keşke izlemeye devam etmeseydim, keşke onun seni öptüğünü görmeseydim. Kalbinde ben varken onu nasıl öpebildin Ashley?" Hıçkırarak ağlamaya başladı. "Onu öperken beni düşündün mü?"

Daha fazla dayanamayacaktım. "Maria, lütfen anlatmama izin ver." Çaresizce ağlıyordum. Başını sağa sola sallamaya başladı, "Hayır, sana inanmamalıyım." dizlerinin üstüne çöktü.

Hala ağlıyordu, her 30 saniyede daha da şiddetleniyordu. Karşılıklı birbirimiz için ağlıyorduk.

"Onunla çıkmamı annem istedi, yakın arkadaşının oğlu olduğunu, kafamın dağılacağını falan söyledi. Dayanamadım, bilirsin annem çok ısrarcıdır." Kafasını kaldırıp bana baktı. Yaşlarımı elimle sildikten sonra konuşmaya devam ettim, "Sadece sahile gidip biraz oturucaktık. Sonra bir kaç bira içtik, sayısını yemin ederim ki hatırlamıyorum Maria."

Ellerine doğru uzandım, çekmemesi için dua ediyordum. "Aklımda olan tek kişi sendin, senin yokluğuna dayanamadığım için içiyordum ve sarhoş olmayı gerçekten çok istiyordum, seni bir anlık unutabilmek için."

Önüne gelen saçını düzeltti. "İstediğim gibi sarhoş da oldum. Bana komik şeyler söylüyordu, beni gülümsetiyordu ama sarhoş olduğum için buna zaten gerek bile yoktu, herşeye gülüyordum. Ellerimi tuttu, ne olduğunu farkında bile değildim, bilinçsizce gülmeye devam ediyordum. İsteyerek yaptığım hiç bir şey yoktu Maria, yemin ederim."

Tekrar ağlamaya başladım. Yüzünü bana çevirdi ama konuşmuyordu. Anlatmaya devam ettim, " Sonra, beni öptü. Bir süre sadece öylece kaldım. Çünkü ne olduğunun henüz tam olarak farkına bile varamamıştım, Maria. Zaten farkına vardığımda da onu ittim. Senden başka kimseyi sevmedim, sevemem Maria. Sensiz olduğumu düşünmek bile beni intihar eşiğine sürüklerken nasıl böyle düşünebilirsin?"

Gözlerinden bir kaç damla düştü. "Beni hala seviyorsun yani?" tebessüm etti. Gülümsedim, elimi yanağına koyup gözyaşlarını sildim. "Seni hep seveceğim, Maria." gülümsemeyle karşılık verdi. Yüzüme doğru yaklaştı, gözleri dudaklarıma kaydı. "Senin yokluğunda mutlu olamıyorum, Ashley. Sadece mutlu numarası yapıyorum." dedi ve dudaklarımız birleştirdi.

ALLAHIM BU BÖLÜMLE GURUR DUYUYORUM HEM DUYGUSAL OLDU HEMDE GÜZEL UMARIM FEELSTEN YATAKLARA DÜŞERSİNİZAUSAIWJDKSJEF

garden • halsey - girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin