BÖLÜM 16

130 111 27
                                    

–“ Yapamadım gidemedim ne kadar zor olsa da benim için senden vazgeçemedim. Ayaklarım bağlandı ve kaç saattir öylece oturup kaldım burada ”
–“ İyi ki gitmemişsin yoksa ben sensiz yaşayamazdım üstüne çok gitmek istemiyorum ama neden bırakıp bizi gitmeyi istedin? Neden Burçe söyle bana bir açıklama yap buna hakkım vardır ”

–“ Bende istemezdim gitmeyi ama korktum anlıyor musun, korktum. Hem vazgeçmedim bırakıp da gidemedim ”
–“ Neden korktun? ”

–“ Sana bir şey yapmasından, senden ayrılmaktan bir daha seni görememekten bize bir şey yapmasından korktum ”
–“ Kim Burçe kim? Kimin seni benden beni de senden koparmaya gücü yetebilir. Kim bizi ayırabilir? ”

–“ Kim mi? Murat anlıyor musun beni ondan korkuyorum ”
–“ Murat'tan mı? Eski sevgilinden mi korkuyorsun yani. O bize bir şey yapamaz korkmana gerek yok ”

–“ Sen onu daha tanımıyorsun ve ne yapacağını bilemezsin o psikopatın tekidir ve etrafta adamları var. ”
–“ O da beni tanımıyor merak etme sen benimde sözümü geçireceğim insanlar var. Az çok Eren anlattı bana nasıl biri olduğunu bizi ayırmasına izin vermem. ”

–“ Eren ne anlattı sana bilmiyorum ama onu küçük görme yani hafife alma. Ben seni düşünüyorum sevdiğim adamı kaybetmek istemiyorum ”
–“ Bende sevdiğim kadını düşünüyorum bırak da ben düşüneyim yeter senin acı çektiğin, gözyaşı dökmen hayat arkadaşı mı böyle üzgün görmek istemiyorum bana güveniyor musun? ”

–“ Hem de tüm kalbimle ”
–“ O zaman bir daha bir yere gitmek yok anlaştık mı bana söz ver ”

–“ Söz veriyorum sen beni bırakıp gidene kadar seni hiç bırakmayacağım ”
–“ O gün hiç olmayacak ben seni bırakıp gitmeyeceğim çünkü ben müstakbel karımı çok seviyorum ”

–“ Bende çok seviyorum bitanem de müstakbel karım mı dedin sen az önce ”
–“ Evet aynen öyle dedim doğru duydun aslında bir sürprizim vardı orada söyleyecektim ama olsun bende burada söylerim ”

–“ Ne sürprizi ne söyleyeceksin? ”
–“ Burada bekle hemen geliyorum hiçbir yere gitme ☺️ ”
–“ Tamam da nereye gidiyorsun? ”
–“ Bekle geleceğim birazdan gelince göreceksin ”

Koşarak parktan çıktı Eren'den arabanın anahtarını alarak eve gitti. İkişerli olarak merdivenlerden çıktı ve oturma odasında ki sandalye de duran montundan kutuyu alarak evden çıkıp gitti. Rastgele yolun kenarında duran çiçekçi kadından 1 kırmızı gül diğerleri beyaz gül ve kır çiçekleri olan bir buket yaptırdı. Burçe'nin gözü yolda kalmıştı etrafına bakınarak Yekta'yı bekledi. Cebinden telefonunu çıkartıp da kısa bir mesaj yazdı gruba konumu da ekleyerek.

“  Yer değişti gençler, attığım konuma gelin. ”

Yekta koşar adımlarla parkın kapısından içeri girmişti Eren'in yanından geçerken hızlıca anahtarı verdi.

–“ İşte geldim nerde kalmıştık sevgilim? ”
–“ Neler oluyor canım elindekiler de ne? ”
–“ Birazdan öğreneceksin bitanem ”

Elinde buketle birşey demeden duruyordu. Etrafa bakındıktan sonra telefonunu çıkartıp bakmıştı. Burçe ise onun bu hallerine bir anlam verememişti. “ Off, nerede kaldınız ” diye sokurdanarak heyecanla yerinde duramıyordu.

–“ Yekta! Söylemeyecek misin ne olduğunu? Neler oluyor? ”

Görmesiyle yüzünde bir gülümseme oluşu vermişti ve rahatlamıştı. Yüzünü sevdiği kadına dönerek konuşmadan önce genzini temizlemişti. Burçe ise merakla bekliyordu karşısında.

–“ Gözlerine bakarken umurumda değildi mevsimler. Gülüşün hep deniz kenarı bana aldığım en derin nefessin sen. Gülümseme nedenimsin. Yüzümden asla gitmeyecek olan tebessümün tek nedenisin. Tek bir dokunuşunla üzüntüleri, sıkıntıları unutturansın sen. Her sabah gözlerimi açma nedenimsin sen. Bundan günler sonrasını değil haftalar sonrasını değil aylar sonrasını değil yıllar sonrasını bile düşündürensin sen. Gelecekte de olmazsa olmaz dediğimsin sen. İşte bu yüzden 'İNADINA MUTLULUĞUMSUN' sen.. ”

Yoldan geçenler parkta ne oluyor diye merak edip toplandılar. Herkes onları izlemeye başlamıştı fakat Yekta'nın umurunda değildi. O güzel sözlerini söylemeye devam etti hiç pes etmeye niyeti yoktu. Onları izleyen bazı insanlar ellerinde telefonla bu anı çekiyorlardı. Bazı kızlar sevgililerine 'bak romantik böyle olur izle de öğren' demeye başladı. Yekta hâlâ devam etti ta ki Burçe'nin ağzından çıkacak tek bir söze kadar..

–“ Ben en çok senin gülüşünü özledim ekmeği aramaz oldum gülüşün kadar. Sen güldüğün zaman gül reçeli damlar dudaklarından ben en çok adımı senden duymayı özledim. Öyle bir şeydin işte sen akıllara zarar GÖNLÜME yarardın

Bir iki adım atarak yakınına gelmişti. O parıltılı bakışlarıyla elindeki buketi uzattı. Şaşkın bir halde uzatılan buketi alarak kucaklamıştı ve kokularını içine çekmişti. Yüzünde gülümseme ile elini tutup da dizlerinin üzerine çöktüğü anda sessizliğin arasından müziğin sesi duyulmuştu. Son ses çalınıyordu o müzik.

Multide ki müziği dinleyin 😍🎵

Nerden geldiğine bakacakken Yekta bakmasına engel olmuştu ve dikkati kendine çekip de konuşmasına devam etmişti.

–“ Her şeyim, sevgilim, hayatta sahip olduğum tek gerçeğim. Beni hayata bağlayan yaşam kaynağım. Uykudan uyanınca elimi yanındaki yastığa uzattığımda yanımda nefes alışını hissetmek istiyorum. Beni hep sev istiyorum ölene dek yanımda kal benimle yaşlan istiyorum. ”

Demesiyle bir anda korna sesleri duyulmaya başlamıştı. Kafasını çevirip baktığında gördüğü manzara karşısında şaşırmıştı. Birçok arabanın kaportasına asılmış olan pankartları okudu tek tek. Elleri korna da durmaksızın basıyorlardı.

B E N İ M L E  E V L E N İ R  M İ S İ N 
B U R Ç E M  ?

“ Rabb'imiz Furkan suresi 74. ayetin de bizim için şöyle buyurur onlar; Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! diyor. Ve bende diyorum ki en güzel duâm, gözümün nuru, Rabbimin bana olan emaneti olur musun? ”

Yekta'nın bu sözleri karşısında Burçe'nin gözünden yaş geldi kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya başladı ve kelimeler dudağında kilitlenerek konuşamadı.

Cebinden kutuyu çıkarttı ve yavaşça kapağını açarak sorusunu bir kere daha yeniledi, gözlerinin içine derinlemesine bakarken.

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin