Bölüm 1

7.4K 246 80
                                    


~İyi okumalar ~

Bazı insanlar önemsemezler karşılarındaki insanın düşüncelerini, bazıları ise karşılarında ki insanı düşündüğü için yalnız kalanlardandır.

Burak her zaman yalnız kalanlardan olmuştu. Sadece yanında Anne ve Babası vardı.Çünkü onlar biliyordu
Homosexual olmanın "TERCİH DEĞİL YÖNELİM" olduğunu.

~~~~~~~~~

Burak o sabah yine ter içinde kalmış bir şekilde uyandı her zaman ki gibi kabus görmüştü.
Okula gitmek üzere hazırlanmak için kalktı beyaz yatağından ilk işi duş almak oldu üzerinden kötümserliği atmak istiyordu 'Bugün çok güzel olacak' diye geçiriyordu içinden aslında bu dediğine kendiside inanmıyordu fakat inanmak istiyordu sonuçta o da yaşamayı hak ediyordu her insanın doğduğından beri sahip olduğu gibi.

Aynanın karşısına geçtiğinde hissettiği gibi kötü göründüğünü gördü.
Bıraz solgun yüzüne ve çatlamış dudaklarına baktıktan sonra morali bozulmuştu vakit kaybetmeden banyoya girdi ve sıcak suyun vücuduna temas etmesine izin verdi. Suyun vücuduna verdiği his iyi gelmişti biraz da olsun rahatlamıştı.

Saçlarını kuruttu ,yatağın üzerinde daha önce hazırladığı kıyafetleri aldı ve hızlıca üzerine geçirdi. Tekrar aynaya baktığında bakışları boştu,fazla düşünmüyordu aslında düşünmek istemiyordu. Aslında düşündüğü bir şey vardı matematik sınavından 90 mı yoksa 95 mi aldığıydı.

Mutfağa kahvaltı yapmak için indiğinde annesinin kahvaltıyı hazırlamış onu bekliyor olduğunu gördü gülümsüyordu her zamanki gibi ona neşe veriyordu amacı buydu Alkım hanımın.oğlunu mutlu uyndırmak çünkü ruh halini anlayabildiğine inanıyordu.

"Teşekkür ederim" dedi Burak bakışları kahvaltıda oturmuş bir vaziyetteyken sesi sonlara doğru boğuk çıkmıştı .

"Neden teşekkür ediyorsun oğlum? Annelik vazifem bu benim." Alkım hanım genişçe gülümseyerek. Anlamıştı altındaki imayı aptal değildi fakat bu konuya girmek istemiyordu şakaya vurmuştu.

"Boşver" diyerek kahvaltısını çabucak yedi babasının aldığı siyah üzerine alev deseni olan motorla gidiyordu okula ehliyetini almıştı bu sene.

~~~~~

Okula vardığında bakışlar ona çevrilmişti hemen .Burak bunu biliyordu kimseyle göz teması kurmuyordu çünkü kurduğunda o ezici bakışları görecekti 16 yaşında farketmişti böyle olduğunu farklı olduğunu pek bir farkı yoktu aslında bunun çok normal karşılandığı yerler vardı hatta ailesi onu göndermek istemişlerdi fakat Burak kabul etmedi son senesiydi ve ailesinden uzak kalmak istemiyordu hedefi vardı onun mimar olmak.

Burak bu zamana kadar duygularını gizlemeyi öğrenmişti üzüldüğünde boş bakıyordu sevindiğinde boş bakıyordu korktuğunda boş bakıyordu işin en garip tarafı ise insanlar bu bakış altında eziliyordu tabiri caizse bakışları ile boğuyordu gök rengindeki gözleri olan çocuk.

Sırasına geçtiğinde sırasında kocaman bir 'oğlancı 'yazıyordu fakat bunu önemsemedi silmekle uğraşmadı ilk dersi olan matematik defterini çıkarıp
Sırasına koymakla yetindi alışmıştı artık. En arka tarafta oturan 5 kişilik erkek grubu yazmıştı bunu seviyorlardı insanlarla uğraşmayı Burak'ın tepkisi görünce şaşırmış ve birbirlerine bakmışlar, bozulmuşlardı.

Murat hocanın sınıfa girdiğini gören Burak ayağa kalktı Murat hoca en iyi öğrencisine gülümseyerek elini aşağı yukarı indirip kaldırarak otur işareti yaptı zaten tek kalkanda Burak'tı.

Murat bey ,masasında bir şeylerle uğraşırken Burak ona meraklı bakışlar atıyordu aslında o öyle zannediyordu kimi kandırıyordu ki her zaman ki gibi duygu barındırmayan bakışlarından birini atıyordu.

"Notları okuyorum" 

Murat beyin bu cümlesi üzerine Burak sırada öne doğru eğilerek dikkatle dinledi.

Büyük bir yavaşlıkla okunuyordu notlar.

"Burak, aferin 95"

Tüm sınım bu cümleyi duyunca şaşırmıştı çünkü çok zor bir sınavdı, yani onlar için ama Burak'ın beklediği bir sonuç olduğu için arkasına yaslandı, tepki vermedi. Herkes arasında fısıldaşırken sınıfın kapısı çaldı.

   İçeriye uzun sarı saçlı koyu yeşil gözlü minik bedenli bir kız girdi kız çok güzeldi arkasında ise uzun ,bal renginde gözleri olan, uzun çeneli,uzun kirpikli bir erkek girmişti kızlar aralarında konuşmaya başlamışlardı bile ama Burak sadece defterindeki hocanın yazdırdığı soruya bakıyordu yani olanlar umurunda değildi sınıfta öğretmen onların adını sorup oturmaları için yer gösterdi.

Burak'ın arkasındaki sıra kıpırdadı umursamadı .O sadece sorunun zorluğuyla uğraşıyordu. Bir anlık koluna değen bedenle irkildiğinde ona kaşlarını kaldırmış olarak bakan bal rengi gözlerle karşılaştı iki üç saniye süren göz temasından sonra Burak kafasıyla selam verip soruya döndü aklındakileri kağıda dökerken büyük bir ustalıkla uğraşıyordu. Kaşları çatılmış ve yanındaki bal rengi gözlerin onu izlediğinden habersiz.

"Buldum!" diye bağırdı birden sevinçle küçük bir çocuk gibi anlık bir mutluluk yaşadı ama kafasını kaldırdığında tuhaf bakışları farkettiğinde gülümsemesi yüzünde donmuş yerini soğuk bakışlara bırakmıştı oysaki geldiğinden beri ilk defa gülümsemişti.

"Defterini alıp yanıma gel bakalım doğrumuymuş." dedi Murat bey samimi bir gülüşle Burak defterini kaldırdırdığında yanındaki çocuk çıkması için ayağa kalkmıştı oturduğunda gözlerini açmış bir Burak'a bir sıraya bakıyordu sırada yazılan 'oğlancı' yazısını görmüştü.

Nasıl böyle umursamaz olabilir? Diye düşündü gözlerinde kısa süreli şaşkınlık geçti ama sonra gizlemeyi başardı yani o öyle sanıyordu.

"Hedefinde çok güzel ilerliyorsun Burak aferin sana oğlum" dedi Murat bey.Ona tek normal davranan öğretmenleriydi ve bu yüzden derslerini daha çok seviyordu Burak'ın gülümsemesi yine oluştu tatmin olmuşçasına gülümsüyordu

"Teşekkür ederim hocam sizin sayenizde." demişti gülümsemesi dahada genişlemişti ve sol yanağında çıkan gamze onu gülerken daha çekici gösteriyordu. Sınıfa döndüğünde yeniden bal rengi gözlerle karşılaştı adını bilmiyordu ve umrunda da değildi.

Yeniden eski soğuk haline dönerken yerine oturdu.Yanındaki çocuk bu ani duygu değişimlerine şaşırmadan edemiyordu.

"Nasıl bir insan bu kadar mükemmel olabilir?" diye geçirdi içinden..

~Umarım Beğenmişsinizdir~

Gay mi? HAYIR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin