Bölüm 4

3.4K 195 54
                                    

~İyi okumalar~

"Nereden öğrendin?" dedi Burak hâlâ elindeki eldivenlere bakıyordu, şaşkındı ve bu şaşkınlığı ilk bakışta anlaşılan cinstendi.

"Sadece araştırdım." dedi Kerem omuzlarını yukarı kaldırıp indirirken az önce yaşadıkları aklına geldi ve vücudunu tamamen Burak'a doğru çevirdi,Burak bu hereketini anladığı için göz temasını bozmuyordu Kerem ile .

"Teşekkür ederim" dedi Kerem. Vücudu Burak'a dönüktü fakat bakışları Burak harici her yere bakıyordu.

"Bu kadar utanmana gerek yok. Kim olsa aynı şeyi yapar. Şimdi kendini toparla her an boynuma sarılacakmış gibi duruyorsun." dedi  ve arkasını dönerek eve doğru yürüdü. Kerem arkasından şaşkınca bakıyordu. 'Düşüncelerini bu kadar kolay dile getiriyor muydu yani?' diye düşündü yüzünün kızarmasına engel olamamıştı.
#

Kerem eve geldiğinde düşünceliydi. Hemen uyumak istiyordu, zihnindeki bu düşüncelerini atmak istiyordu bugün olanları pembe dudaklı çocuğu uzaklaştırmak istiyordu aklından kısa süreliğine.Odasına girdi, kapısını kapattı, çantasını fırlattı ve tabiri caizse uçtu -iron man desenli-yatağına. marvel serisini ezberlemişti nerdeyse onun için hayatının bir parçası olmuştu filmler. Gözlerini kapattı . Kendisini uykunun o ferahlatıcı duygusuyla uyuştu bütün vücudu   . Kapısı açıldı şiddetle Kerem hemen yatağında refleks olarak diklendi. karşısında duran annesine merakla bakıyordu annesi derin bir soluk alarak'' Hadi oğlum kalk hazırlan misafirimiz gelecek bana hemen marketten şu malzemeleri al.'' diyerek elindeki beyaz kağıdı uzattı Kerem başını sallamakla yetinerek elinden aldı kağıdı. hazırlanmaya başladı.

#

Burak gelir gelmez annesi yemeği hazırlamış onu bekliyordu Burak sevinçle gelip yemeğin başına oturdu ''E oğlum günün nasıl geçti?'' diye sordu merakla Alkım hanım Burak içten bir gülümseme gönderdi annesine ''Çok güzel geçti'' dedi Alkım hanım şaşırmıştı bu cevaba çünkü okul günleri genelde sıkıcı geçerdi oğlu için neredeyse 3 senedir ilk defa okuldan sevinçle bahsetmişti . ''Çok sevindim bir olay mı oldu seni mutlu edecek?'' diye sordu Alkım hanım sırıtıyordu.Burak anlık kafasını kaldırmasıyla annesinin sırıtmasını gördü Gök rengi gözlerini iyice açarak hızlıca yemeğe çevirdi kafasını utanmıştı normalde olsa takmazdı fakat şimdi utanmıştı ne değişmişti ki hayatında ?

Sessiz geçen yemeği ardından Burak odasına gitmek üzere ayağa kalktı Alkım hanım bir şeyi unutmuşçasına nefes aldı ve oğluna batı Burak olduğu yerde kaldı ve bekledi annesinin söyleyeceği şeyi.

''Oğlum hazırlan ödevin falan varsa yap akşam babanın ortağının evine gidiyoruz '' dedi Burak soğuk ve boş bakışlarıyla ''Tamam'' dedi anlaşılan neşesi kısa süreliydi.

#

Kerem markete gidip aldıklarını tezgahın üzerine bıraktı ve annesinin ne yaptığını merakla izliyordu. o sırada Buse içeriye girdiğinde annesiyle Kerem ona bakıyordu. Saçlarını özenle yapmış sıyah bir elbise giymişti. Buse heyecanla konuşmaya başladı

''Abi kim geliyor biliyor musun?''  diye sordu gözlerinde merak vardı.

''Bilmiyorum Buse kim geliyor?'' dedi Kerem bıkkınlıkla gözlerini devirmeyi unutmamıştı. Kapının çalmasıyla Herkes kapıya bakmaya başladı.

''Öğrenirsin şimdi'' dedi Buse Kerem'e bakarken hemen kapıya koştu Kerem'de onu takip etti. Buse kapıyı açtığında gülümsemesi daha da genişledi gözlerinde bariz bir heyecan vardı abisine baktığında ise gözlerini kocaman açmış kapıdaki pembe dudaklı çocuğa bakıyordu.  Burak"ında Kerem'den farklı kalır bir yanı yoktu.

"Hoş geldiniz" diyerek çocuklarını kenara çekti Kerem'in annesi Sude hanım.

"Hoş bulduk" diyerek karşılık verdi Alkım hanım Burak'ın babası Mehmet bey içeriye geçti ardından Alkım hanım ve Burak sırayla oturdular. Burak'ın babası Mehmet bey ile Kerem'in babası Selçuk bey konuşurken Burak telefonuyla oyalanıyordu yani dışarıdan görünen oydu ama tek yaptı boş ekrana bakmaktı kafasını kaldırmıyordu.

Kerem ise olanların şokunu üzerinden atmış arada kendine hakim olamayarak Burak'a bakıyordu sonra hemen gözlerini kaçırıyordu.

Buse'nin yaptığı daha farklıydı o gözlerini ayırmayan ellerini çenesinin altına dayamış dirseklerini kucağındaki yastığa bırakmış şekilde hayran hayran Burak'a bakıyordu.

Burak ona bakan bir çift göz olduğunu farketmişti kafasını ani hareketlerle kaldırdığında ona bakan Buse'yi gördü rahatsız olmuştu bu bakışlardan Burak sol kaşını kaldırarak tepkisini göstermeye çalışmıştı fakat Buse onu bu harketiyle daha çekici bulmuştu yanlış düşünceleri aklından atmak için hemen kafasını başka tarafa çevirdi Buse.

Burak rahatsız olduğunu anladığı için çevirdiğini zannediyordu tabii.

"Kerem oğlum Burak'a filmlerini göstersene. Hem siz sıkılmış gibi görünüyorsunuz" dedi Sude hanım onalara bakıp gülümserken. Kerem gülümsemişti ama gerginliği daha da artmıştı bunu yanağından düşen ter damlasından anlamıştı.

Burak Kerem'i takip ederken adını yeni öğrendiği aklına geliyordu.

"Buse sen nereye kızım?" dedi tek kaşını kaldırarak Sude hanım

"Misafirimizin yanına gidiyorum anne!" dedi Buse sesinde baskınlık vardı dişlerini sıkmıştı.

"Sen otur burada onlar erkek erkeğe konuşsunlar" dedi Sude hanım ve kendi muhabbetlerine geri döndü Buse ise ayaklarını yere vurarak yerine oturdu.

##

Kerem odaya girdikten sonra arkasındaki Burak'ın girmesini bekledi ve kapıyı kapattı ve sağ yanağından bir ter damlası daha zemine düştü. Arkasına baktığında Burak ona iki kaşı kalkmış bir vaziyette bakıyordu.

"İyi misin? Terliyorsun." dedi Burak sesinde umursamazlık vardı söylemesede olur gibisindendi bu.

"Umurunda mı?" dedi Kerem sitem eder gibi . Sonra bu dediğini düşündükçe pişman olması ayri bir ironiydi tabii.

"Haklısın değil" dedi Burak . Kerem bu dediğine bozulmuştu hem de çok. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı. Açık mavi hayal kırıklığı.

Burak odayı keşfederken Kerem'in yatağını görünce durdu. Birden heyecan kapladı vücudunu

"Iron man" dedi heyecanla Kerem'e dönerek işaret parmağı yatağı gösterirdi. Kerem gülümseyerek başını sallamıştı.

"Robert Downey Jr.!''

''Robert Downey Jr.!" dedi ikiside ikisinin de işaret parmakları birbirine doğruydu. Gözleri parmaklarına kayınca Burak kahkaha atmasına engel olamadı. Kerem ise donmuş gibiydi... bu anı kaçırmamak için bakıyordu Burak'ın suratına çünkü biliyordu bu muhteşem şey saniyeler sonra duracaktı kalbinin sıkıştığını hissetti Kerem hemen odadan dışarıya attı kendini Burak ise gülümsemesi donmuş bir şekilde kalmıştı.

Kerem lavaboya girip kapıya yaslandı. Kalbi çok hızlı ayıyordu ve nefes alış verişleri düzensizdi. 'Acaba bir hastalığım mı var?' diye düşündü Kerem aynaya bakarak

Yoksa bu hastalık aşk hastalığımıydı?...

~Devam edecek~


+10 vote olunca,yeni bölümü atacağım :))

~Umarım beğenmişsinizdir~

Gay mi? HAYIR!Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora