2. Bölüm

64 25 4
                                    

Multimedia : Hazal'ın annesi ve babası

Öyle zor gelmişti ki bu cümleyi idrak etmek, duyduklarıma inanamıyordum. Küçük bir kız çocuğunun oyuncağı paramparça olurda ağlar ya benim de ailem gözümün önünde paramparça oluyordu. Ağlamamak için dudaklarımı ne kadar birbirine bastırırsam bastırayım bir iki damla yaş firar etmişti gözlerimden. Kelimelerim kifayetsiz kalır bu cümlenin yanında. Hayır, durun yapmayın desem bile her şey çoktan bitmişti. Birbirlerine nefretle bakan bir çift daha ne kadar ilerleyebilirdi ki.

Kapıyı hızlıca kapattım. Bütün ilgi bana yönelmiş durumdaydı. 

"Kızım..."

"Susun. Bir şey duymak istemiyorum. Görüyorum halinizi, neler yaşadığınızı nelerle savaş verdiğinizi görebiliyorum. Ve inanın size karşı çıkmaya kalkışmayacağım. Böyle mutlu olacaksanız eğer ayrılın."

Annem ve babam sessiz kalmış cevap vermeye tenezzül bile etmemişlerdi.

Koşa koşa odama çıktım. Kendimi yatağıma attım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Duvarlar resmen üstüme üstüme geliyordu. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Hayallerim umutlarımla birlikte yok olmuştu bugün. Sabah keyifsiz hissedişimin sebebi buymuş demek ki.

Kavga etsinler küssünler ama ayrılmasınlar. Nasıl ikisini birden aynı evin çatısı altında görmeden duracaktım.

Kendimi toparlamam lazımdı. Ağır adımlarla yataktan kalktım ve balkona doğru ilerlemeye başladım. İlkbahar havasını seviyordum. Doğayı seviyordum. Yazın habercisiydi İlkbahar. Güzel günlerin habercisi...

Telefonumdan saate baktığım da 19:37'yi gösteriyordu. Sahi ne çabuk geçmişti zaman. Ne kadar süre ağlamıştım hiç bilmiyordum. Telefonumu cebime tekrar koyarken aniden mesaj geldi.

"Bugün neden gelmedin kursa. Bi sorun yoktur umarım."

Gerçekten hangi kafayla okuldan çıkıp eve gelmiştim ben.

Yazan kişi Derya'ydı. Dans kursundan arkadaşımdı. Her konu da bana bilgi verir, gelmediğim günler mesaj atar sorar iyi miyim değil miyim diye. İyi kız saf kız aslında ama ben pek kimseye güvenemiyorum işte.

"Bugün biraz keyifsizdim ve hala keyifsizim önemli bir şey kaçırmadım ya ?"

"Hayır yine aynı figürleri tekrarlardık bi kaç kişi geride kalıyormuş. Sen olmayınca tadı çıkmadı da bugünün..."

Bazı kızlar olsa bu mesaja ' ay canım gerçekten mi bi daha seni yalnız bırakmam ' yazardı. Ama ben böyle cevap vermezdim tabi...

"Yarın görüşürüz iyi geceler"

Son mesajı da gönderdiğime göre üstümü değiştirip dışarı çıkabilirdim.

Gece mavisi bluzumu ve siyah taytımı giyinip odamdan çıktım. Aşağı indiğim de ikisi de ayrı koltuklarda televizyon başında uyuya kalmışlardı.

Kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Saat 20:10 u gösteriyordu. Bana doğru yaklaşan taksiyi durdurdum.

"Silivri sahiline lütfen."

Peşimdeki Gölge #Wattys2017Where stories live. Discover now