-2-

28 1 0
                                    


Pelin kalabalığı görünce bunun bir rüya olmasını diledi. Hayatını birleştirmeyi düşündüğü, uğruna yurt dışına staja gitmediği hayatının aşkının ihanetiyle sarsılmıştı. Şu an değil parti yapmak, yaşamak bile istemiyordu. Arkadaşlarının şaşkın ve mutluluk dolu hallerini görünce onlara gösterdiği tavırdan dolayı utanmıştı. Hayatının en güzel dönemlerini birlikte geçirdiği dostları pasta ve balonlarla onu karşılamıştı. Pelin bugün tam 22 yaşındaydı. Boş boş etrafına bakınırken fark etti rol yapması gerektiğini. Ve hemen yüzüne sahte bir gülümseme ekleyerek pastasını üfledi. Gelen tebrikleri karşılarken içinden abisine demediğini bırakmıyordu. Nefret ederdi doğum günlerinden. Annesi onu doğum gününde terk etmişti. Ege onu bu gece yemeğe çıkarmak istediğinde bile mırın kırın etmiş , sıradan bir gün olmasını istediğini söylemişti. Tekrar partiye döndü Pelin. Bedeni oradaydı ama ruhu hala Maçka Parkındaydı. Aldatıldığını öğrendiği zaman asla inanmamış, fakat içine düşen şüpheyi yok etmek için oyun oynamıştı Ege'ye.

                                                                                ***

İki gün önce okulunun bahçesinde otururken çantasında bir zarf fark etti. Etrafına bakındı. Çay almak için çantasını masaya bıraktığında birisi koymuş olmalıydı o zarfı. Üstünde bir not vardı : "Ben sana demiştim." Kalbi hızla çarpmaya başlamış, soğuk soğuk terler dökmüştü. Aklına bir şeytan ya Ege ile ilgiliyse diye fısıldamış , Pelin ise hemen bu düşünceyi yok etmişti. Biricik sevgilisi yapmazdı bunu. Pelin'i kazanmak için bütün okulu video kaydına alıp ona onu ne kadar sevdiğini anlattırmıştı. Pelin izlediğinde hıçkırıklarla ağlamış, ve 3 ayın sonunda Ege'ye tamam demeye karar vermişti. 3 seneyi kavgalarla, sürprizlerle, seyahatlerle ve aşkla tamamlamışlardı. Okula en yakın arkadaşıyla ders çalışmak için gitmiş, onu beklerken aldığı hediyeden hiç hoşlanmamıştı. Sonunda cesaretini toplayıp zarfı açtı. 3 parça küçük zarf vardı. Hazırlayan önce notları okumasını istediği şekilde sıralamıştı zarfları. "Hazır ol." , "Güvenme diye söylemiştim." , "Bana daha sonra teşekkür edersin." Notları okudukça merakına engel olamıyor ve sürekli çevresine bakıyordu. İlk zarfı açtı. Mesajlaşma görüntülerinin olduğu bir zarftı bu. Gözlerine inanamadı. Sevgilisiyle adını ilk defa öğrendiği bir kadınla olan konuşmalardı. Okurken midesinin bulandığını ve aynı anda üzerinden kaynar su döküldüğünü hissetti. Bir yanlışlık olmalı diye düşündü ve hemen ikinci zarfı açtı. Bu sefer Ege'nin hastalanıp evde yattığını söylediği güne ait konserde çekilmiş bir fotoğrafı vardı.  Çok istemişti Pelin o konsere gitmek. En sevdiği gruptu Model. Ege'yi ikna etmiş ve bilet almışlardı. Ege o gece ateşlenince Pelin gitmekten vazgeçmiş , evde Kerem'le Friends izlemişlerdi. Konserde ki fotoğrafını görünce daha çok sinirlenmişti. Öfke kusuyordu. Fakat yıllar ona soğukkanlı olmayı , çelik gibi durmayı öğretmişti. Gözü yana yana son zarfı açtı.  Bu sefer içinden bir el yazısı çıkmıştı. "Cuma günü saat 5 de Maçka da her zaman ki bankımızda bekleyeceğim sevgilim." İşte bu not ona her şeyden daha çok dokunmuştu. Konsere gitmesi bile canını acıtmamıştı bu kadar. El yazısı Ege'ye aitti. Kendisine böyle bir not gelmediğine göre bu o kadının notuydu. Bir yandan kimin ona bu zarfı bıraktığını merak etse de hemen plan yapmalıydı. Hangi bank olduğunu tahmin ediyordu. Çünkü Ege ile ilk karşılaştıkları yerdi o bank. 

Gözyaşından Kopan HayallerWhere stories live. Discover now