Geçmişi zorluklarla ve acıyla dolu bir kız.Masumluğa asla inanmayan bir adam. Bir araya bir geldiklerinde ışıklar sönecek sadece hisler konuşacak. Güneşin kızıllığı ve Evrenin karanlığı.
Güneş, Hande'nin karşısında dururken gülmemek için yataklarının içini ısırıyordu.Söylediği şeyi idrak ettiğinde Hande en başta ifadesiz kalmış, sonra gözleri açılmış, yanakları kızarmış, ağzı o şeklini almıştı. Güneş yüzünü sabit tutmayı başarmıştı ve Hande'yi paintball oynamaya ikna etmişti . "Tamam kaybedenin ne yapacağı konusunda anlaştıysak,yenilmeye hazır ol Hande Gündoğdu."dedim. "O kadar emin olma Güneş Gündoğdu Bilirsin senin kadar olmasada hedef becerim iyidir." "Yeneceğinden eminsin yani." "Ahhh hayır onu demek istemiyorum. Yani en azından yaklaşabilirim." Söylediğiyle kahkahayı bastım. Yenileceğine bu kadar emin olması benim gururumu okşamıştı. Bir ara ona silah ve atış dersi vermem gerekecek, tabi birde özgüven dersi... "Tamam silahlarımızda sadece iki kurşun olacak. Aslında onada gerek yok sadece bir tane de olsa olur ama sana kıyağım olsun ne de olsa hedef becerin benimkinden kötü."
"Hıh hedef becerimizin senden kötü olduğunu kim söyledi?"
"Sen söyledin" dediğim anda Hande'nin yüzü düştü. Bu kız asla zekasını kullanmayacak mı Allah'ım.
"Tamam sen beni daha fazla aşağılamadan başlayalım."
"Tamam hadi sen yerine git.Ben üçe kadar sayacağım ve başlıyacağız."
"Niye sen sayıyorsun.Banane ben sayacağım."deyip kollarını göğsünde kavuşturdu.
"Hande sana kaç kere şu çocukca hareketleri yapmamanı söyledim."
"Ben çocuk değilim sen fazla yaşlısın."
"Aynı yaşta olduğumuzun farkındasın değil mi ?"
"Bana çocuk doyen sensin."
"Ben sana çocuk demedim.Çocukca hareketler yapmamanı söyledim.Bence senin anlayışında bir sorun var."
Tam bunu söylediğim anda arkamdan biri bağırmaya başladı.Arkamı döndüğümde bunun elinde kamerası olan gerizekalının teki olduğunu gördüm. Ayrıca resmen orada bulunan bütün erkekler bizi izliyordu.
"Hadi ama ne zaman başlayacaksınız başlayın.Biraz eğlenceye ihtiyacım var."
"Yapma Güneş gerizekalı işteHem onu bahane edip oyunu sabote etmeye uğraşma."
"Seni yenmek benim için büyük bir zevk olacak"deyip sırıttım.
Arkadan gelen bir sürü "oooo" sesiyle Hande'nin yüzü düştü ama belli etmemeye uğraştı. Daha fazla zaman kaybetmemek için arkamı döndümve yerime yürüdüm.
Burası genellikle erkeklerin geldiği bir yer olduğu içinbir kız geldiğinde böyle telki almak normaldi.Hele ki gelen kızlar biraz güzel ve seksiyse yersiz laf atmalar,yürüme çabaları eksik olmazdı. Sahanın babamın olması içeri ücretsiz girmemizi sağlamıştı.Ormanın içinde olması da tanıdık birini görmemizi sıfırlamıştı.Ve tabiki bu benim işime gelmişti.Normalde paintball kıyafeti giymemiz gerekiyodu.Kamuflaj falan işte ama gelin görün ki Hande Hanım tutturmuş "O asker şeysine benzeyen şeyi asla giymem"diye.Bu yüzden sadece yeleği giymiştik.Aslında Hande yeleği de giymem demiştide oyunun silahla oynandığını söyleyince ikna olmuştu.Silahlardan pek korkmazdı Hande alışkındık ikimizde.Ama canı tatlıydı.Mermiler ölümcül değildi belki ama can yakıyordu sonuçta.Sahanın her yeri siperlerle doludu.Bizde Hande ile karşılıklı iki tanesini arkasına geçmiştik. Biz yerimize yürürken kameralı Gerizekalı hala ağzında birşeyler geveliyordu ve benim sinirim iyice tepeme çıkmaya başlamıştı.Yerime geçip Hande'nin saymasını bekledim.
"Bir,iki,üç.Tamam oyun başladı ama Güneş kaybedenin yapacağı konusunda ciddi değildin değil mi?"
"Hande benim ne zaman şaka yaptığımı gördün."
"Sen ciddisin?"
"Oldukça."
"Bebeğimsiz bence bunun icin doğmamışsınız."
"Çok güzel bacakların var."
"Südyenin kaç beden?"
"Akşam benimle eve gelirmisin?Tabi parasıyla.Yanındaki çıtırıda getirirsin."
Söyledikleru şeyler ile edildiğim yerden kalktım ve Hande'nin görüş alanına girdim.Kaltığım anda Hande arkamda ateş etti ve beni vurdu.Dans etmeye ve şarkı söylemeye başladı.
"Ben kazandım sen kaybettin."
Ona dönünce sinirden köpürdügümü anladı ve sustu.Tekrar kameralı Gerizekalıya döndüm ve aramızda ki mesafeye göz attım. Aramızda on metreden sonra bir hendek,ondan sonra sonradan beş metre mesafe vardı. Yeleği çıkarıp kameralı gerizekalıya doğru koşmaya başladım.
"Ne o güzelim sinirlendin mi?"
"Güneş hayır bak sadece konuşuyor aldırma ona." Tam hendeğin benim tarafımda bir trambolin vardı. Tramboline yaklaşınca hızımı düşürüp,üzerine zıpladım ve takla atarak karşı tarafa iniş yaptım.Ayağa kalkıp kameralı gerizekalıya doğru yürümeye başladım.Ben yürürken o yanındakine dönüp güldü.
"Bizim kedicik dişli çıktı ."
O hala yanındakiyle konuşurken belimdeki silahı çıkartıp alnına dayadım .Metalin soğukluğunu hissedince bana döndü. Şaşkınlıktan konuşamaz halde ellerini havaya kaldırdı .Arkasındaki ağaç gövdesini fark edince arkasını işaret ettim.Ne demek istediğimi anlamayınca sert bir şekilde "Otur"dedim.Silahı indirdim ve incelemeye başladım.Yüzübe bakmıyordum ama korkusunu hissediyordum.
"Annemin karnından ne için doğduğum seni ilgilendirmez.Bu bir.Bacaklarımın güzel olduğunu biliyorum.Bu iki.Südyenimin bedeni 90.Bu üç. Akşam senin evine gelmemi söylemiştin değil mi? " Başını salladı.
"Ayrıca yanımda ki"çıtırı"da getirmemi söylemiştin." Tekrar kafa salladı.
"Bir dahaki sorumda konuşmazsan kafana sıkarım. "
Tekrar kafa salladı. Tetiği çekip kafasına dayadım.
"Sana ne demiştim?"
"Ta..ta..tamam"
"Yanımda ki çıtır dışında"silahı gösterdim "başka bir arkadaş yani,bu dostumu da getireyim mi?Bence sorun olmaz."
Adam resmen şaşkınlıktan dilini yutmuştu.Silahı incelemeyi bırakıp kafasına dayadım. Gözlerini kapatıp sessizce kelime-i şehadet getirdi.Kafamı kaldırıp, bizi izleyenlere baktım. Hande dışında helsi korkuyla elimdeki silaha bakıyordu.
Tetiğe bastığım anda silahtan çıkan kurşunun sesini adamın çığlığı bastırdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
