Avlanma

102 38 8
                                    

Dinlenmiş şekilde uyanırlar herkes dinç bir şekilde kalkıp biraz meyve atıştırırlar.

Zaten kulübede meyveden başka yiyecek yoktur. Bugün onlar için yeni bir gündür çünkü farklı yemek yiyebilmek için çalışacaklardır.
3 arkadaş meyvelerini yiyip aşağıya indiler. Mizrakla av yakalamak zor olacaktı o yüzden yapmış oldukları ağ ile derede balık tutmaya çalışacaklar.

Ismail: hep beraber gitmeyelim çünkü tuttuğumuz yemekleri pişirmemiz gerekli o yüzden birimiz burda kalıp çalı çırpı  toplayıp ateş yakmalı ama ateş yakmak kolay olmayacak okulda öğrendiğimiz gibi kamp ateşi yakmamız lazım..

Bu iş için tabiki Ali yi seçeceklerdi. Can ve İsmail dereye doğru yürümeye başladılar Ali etraftan çalı çırpı  toplamaya ve kamp ateşi yakmaya başladı.

Can ve İsmail yapmış oldukları ağı derenin bir ucundan diğer ucuna attılar yukarıdan suyun akıntısıyla gelen balıklar ağ'a takılacaklardır.
Ağı sabitlediler zaman kaybetmek için yapmış oldukları mızrakla la ormanda avlanmaya başladılar.

Karşılarına nasıl bir hayvan çıkacaklarını bilmeden ormanda akşam yemeklerini aramaya başladılar.

Ali yakacağı ateşin yerini taşlarla çevirmiş bile. Akşama arkadaşları pişirebilecek yemekler getirirlerse akşama güzel ziyafet olacak uzun zamandan sonra..

Can ve İsmail avlarını bulmaya çalışırken karşılarına geyik çıkar.
iki arkadaş birbirlerine bakarak gülümsedi geyiği vurabilirlerse akşama büyük ziyafet vardı.

Geyiği ürkütmeden yaklaştılar yaklaştılar tam mızrağı atacaklarken gördükleri geyiğin iki katı büyüğünde bir geyik gelmiştir.

Gelen o büyük geyik onların gözünü korkutmuştur.
Ama akşama büyük ziyafet çekeceklerdi o geyiği öldürmeleri gerekiyordu. Gün geçtikçe zinden ve formdan düşüyorlardı yedikleri meyvelerden enerjilerini tam alamadıkları için güne yorgun bir şekilde uyanıyorlar ama bunu birbirlerine hissettirmiyorlar birbirlerine destek olmaya devam ediyorlar.

Şu geyiği öldürelim hadi,Ali ateşi yakmıştır elimizi çabuk tutalım.der Can aç gözlerle..

Sağdan ve soldan iki kola ayrılırlar geyiklerin hiç beklemedikleri anda saldıracaklardır etrafı dolaştılar geyik tam karşılarında duruyordu birbirlerine yaptıkları göz hareketleriyle birlikte büyük geyiğin üzerine doğru zıpladılar büyük bir güçle iki mızrağıda geyiğe saplamayı başardılar.

Geyik Can havliyle bağırır hızla koşmaya başlar sırtında mızraklarla ormanın içine doğru koşar.
Can ve İsmail mızrakları sapladığı geyiğin arkasından koşmaya başlarlar canı yanan geyik nereye gittiğini bilmeden ormanın derinliklerine doğru koşmaya devam eder.

Can ve İsmail geyiğin Arkada bıraktığı kan izlerini görürler ve takip etmeye başlarlar.

Geyik Uzun Bir Yol gittikten sonra çok fazla kan kaybettiği için yere düşüp bayılmış tır Can ve İsmail Uzun bir takibin sonunda geyiği yerde görmüşlerdir dikkatli ve emin adımlarla geyiğe yaklaşmaya başladılar. Geyiğe saplı olan mızraklardan tuttular geyik içinde son gücüyle kurtulmaya çalıştı ama başaramadı.

Iki arkadaş geyiğe sapladıkları mızrakları çıkarır. Ve geyiği kulübeye doğru çekmeye başlarlar.

Ali kamp ateşini yakmayı başarmıştır. Biraz bir bilgi onlara çok faydası dokunmustur.
Ateşi iyice harladı ateş çıtır çıtır yanmaya devam etti.
Ali arkadaşlarının nerede kaldığını merak eder ve arkadaşlarını kamp ateşi etrafında oturup beklemeye başlar.

Yaklaşık 1 saat beklemenin ardından uzakta orman yolunda gelen 2 kişi görür  ve yerde sanki birşey sürüklüyorlardı.

Ali uzaktan gelen kişilerin yüzünü seçememişti o yüzden korktu.

Arkadaşlarının ona da hazırladığı mızrağı eline alarak ağacın arkasına saklandı.

"Kim geliyor buraya" diye düşündü "Can ve İsmail olsaydı bu kadar yavaş gelmezlerdi onlar bu kadar yavaş yürümez."

Ali'nin düşündüğü bu olumsuz yorumlar onu dahada korkutmaya yetti. Ağacın arkasına oturdu gözleri kapalı bir şekilde derin derin nefes almaya başladı. Yerdeki yaprak seslerinin çıtırtısını duyuyordu yavaş yavaş kamp ateşine doğru yaklaşıyorlardı.
Ali gözleri kapalı dişlerini sıkarcasına bekleyişteydi.

O an arkadan bir ses duydu "Aliiiiiiii"
Biri Ali diye sesleniyordu gözlerini açıp ağacın arkasından baktığında arkadaşlarını görünce çok sevinmişti hemen ayağa kalkıp arkadaşlarının yanına koştu.

"Ateşi yakmışın ali biz çok yorulduk şu geyiği vurasıya kadar "

Havanın kararmasıyla birlikte 3 Arkadaş hemen işe koyuldu hayvanı parçalamaya başladılar. Ali geyiğin kafasını kopardı.

"Bunu temizleyip kurutup kulübenin içine asabiliriz "

Geyiği temizlediler parçalara ayırmışlardı.
Ağaçtan kopardıkları düz dal parçalarını şiş olarak kullandılar ve etleri pişirmeye başladılar.
Uzun zamandan sonra  et yiyorlardı.

Karınlarını doyurdular geyiğin daha büyük bir parçası hala vardı hepsini yiyememişlerdi. Akşam olduğu için etrafı sabah toparlarız dediler.

Ellerini yıkamak için derenin oraya gittiler Ali geyiğin kafasınıda yanında götürdü

3 arkadaş dereye attıkları ağı unutmuşlardı ağ'a baktıklarında baya'bi balık takılmıştı ama akşam akşam uğraşmak istemediler
Yağli ellerini yıkadılar Ali kanlı kafatasını yıkadı.

Karınları doyan 3 arkadaş kulübenin yolunu tutarlar . Kulübenin önünde parçaladıkları geyiğin kanı her tarafa bulaşmıştır. Sabah ilk iş etrafı temizlemekti.

Ağaç evlerine çıktılar Ali elindeki geyiğin kafasını duvara asar.!

3 arkadaş yataklarına yatarlar. Ve birbirlerine;

Herkesin eline sağlık güzel iş cikardik yarınki yemeğimizde hazır balıkları dereden alırız  akşama pişiririz.
"Herkes e iyi uykular" "iyi geceler"

Yorum ve Vote önemli yazmış olduğum hikaye hakkında yorum mesaj atarsanız iyi olur kitap hakkında gidişatı ile ilgili fikirlerinizi bekliyorum.. .insallah beğenmişinizdir"umut ediyorum" :DD

Amansız Mücadele Where stories live. Discover now