0.2

8.4K 200 50
                                    

×××

Emin adımlarla şirkete yürüken topuklarımdan çıkan, o gürütülü sesi dinliyordum ve bu ses beni rahatsız etmekten çok cesaretlendiriyordu.

En son - ilk- buraya geldiğimde; adımlarım bırak kendinden emin olmayı ileri bile gitmiyorlardı.

O gün, buraya geldiğimde başaramayacağımdan emindim ki zaten başaramamıştım da. Fakat bugün, başaracağımdan o kadar emindim ki, Zayn Malik'e soracağım soruları bile hazırlayıp gelmiştim.

Hızlı adımlarla içeri girip, önceden aşinalığım olan yolda yürüyerek danışmaya ulaştığımda önceden, biraz, kaba davrandığım kadın bir süre donarak bana baktı. Eli hafifçe güvenlik düğmesine gittiğinde ona kendini beğenmiş bir gülümseme bırakıp iki kişi ötesinde oturan avıma ulaştım.

"Hey!" dedim oldukça coşkulu bir tonda. Dokato, emin olamaz bir şekilde beni incelemeye ve tanışıp tanışmadığımızı test etmeye çalışarak beni süzdü.

"H-hey." dedi benim coşkulu tavrım karşısındaki kararsızlığı ile.

"Dokato," dedim, onun gözleri büyürken, aramızdaki masanın üzerinden ona doğru eğilerek "Bence biraz konuşmalıyız." dedim daha kısık bir şekilde sahte bir gülümseme ile. Tabiki neler bildiğimi anlamıştı. Gece hayatında da kendi ismini kullanmayacak kadar akıllı olduğunu varsayıyordum ve tepkilerine bakılırsa çokta yanlış düşündüğüm söylenemezdi.

"Ah," dedi şaşkınlığı devam ederken. Aniden sandalyesinden kalkarak devam etti.  "Tabiki görüşebiliriz." dedi ve yanıma geldi.

Masadan biraz uzaklaşarak daha tenha olan bir yere geldiğimizde kolumu tuttu ve gözlerindeki ateşle konuşmaya başladı.

"Adımı nereden biliyorsun." sahte bir gülümseme sonrası bende konuştum "Adını bilen herkese bu kadar büyük bir tepki verdiğini sanmıyorum." dedim kolumu elinin arasından kurtararak "Hadi söyle gitsin, Dokato. Zaten her şeyi biliyorum." dedim ismine baskı yaparak.

"Kahretsin!" dedi elini alnına vurarak. "Kulüpte kullandığım adımı nereden biliyorsun?"

"Kulüpte kullandığın için?" dedim onu çıldırtmaya devam ederek. Şuan haline çılgınlar gibi gülmek istiyordum.

"Sikeyim kulüpte Angela ve Mary'den başka kimse burada çalıştığımı bilmiyor!" dedi ve aniden yürümeyi bıraktı ve şok içinde konuşmaya devam etti "Onlardan biri mi söyledi?"

"Ah, çok basit düşünüyorsun Dok-" ağzımı kapatıp devam etmeme engel oldu.

"Lütfen bana burada şu isimle seslenme." dedi yalvarırcasına. Elini ağzımdan uzaklaştırdığında devam ettim.

"Bir şekilde öğrendim ve şimdi buradayım."

"Ne istiyorsun?" gözleri yaşarmıştı. Onun için üzülmüştüm. Eğer gerçekten buna ihtiyacım olmasa bunu bir şantaj malzemesi yapmazdım ama buna gerçekten ihtiyacım vardı.

"Zayn Malik ile bir görüşme istiyorum."

"Sen... Sen geçen gün gelen kızsın! Tanrı aşkına onunla görüşebileceğini seni inandıran şey tam olarak ne?"

"İmkansız diye bir şeyin olmayışı." diyerek tek kaşımı kaldırdım ve cevabını bekledim.

Omuzlarını dikleştirip kafasını iki yana sallayıp kendini topladığında, karşımda fazlaca ezilmiş olduğunu fark ettim. Kendinden emin tonu ile konuşmaya başladığında bu kadar çabuk toparlanıp, cesaretlenmesi beni şaşırtmıştı.

I Need You & I Don't || MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin