2

37 9 6
                                    

Bugün antremanım vardı.Nedense mutlu bir şekilde,sabırsızlıkla bekliyordum.
Servisi beklemek için dışarı çıktım.Karanlık sokak lambasının altında.Kedi,köpek sesleri,yağmurun eşliğinde adeta bir şarkı gibi kulağıma geliyordu.Bekledim,bekledim.O mutlu günümde yine canım sıkılmıştı.Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkıyı dinlemeye karar verdim.Bir süre sonra kulaklıktaki şarkı sesini duymaktan,Mustafa abinin korna sesini duymakta zorlansam bile servise yağmurun altında koşa koşa gitmiştim.Servise bindiğimde çok fazla bahsetmediğim kişiler yani her anımda yanımda olan kardeşlerim Bennur,Melisa,Aleyna,Işıl,Başak ve söz konusu olan Ayça vardı.Hepsinide birbirinden çok sevmeme rağmen Ayça bana çok soğuk davranıyordu.Göz devirmeleri felan...Zaten Ayça'yı kolay kolay tanıyamazsınız.Ayça'yı tanımak için büyük bir çaba sarfetmemiz gerekir.
Tam olarak anlamamıştım.Ayça neden bana soğuk davranıyordu?
Hiç bana böyle yapmazdı.Aklıma okuldaki ufak bir tartışmamız geldi.Ama o olamazdı çünkü çok saçma bir konu yüzünden tartışmıştık.Başka,başka...Başka biz hiç kavga etmedik ki.Ben Ayça'yı çok severim.Çok güzel kızdır kendisi.Ponçiktir.Ama çok fena Beşiktaş fanatiğidir.Ben ise koyu Galatasaray'lıyım.Neyse bu konuyu boşverin yoksa çok uzar,asıl olan Ayça ve göz devirmeleri.Bunu düşünürken gelmişiz bile.Servisten indik.Erimeye başlamış buzların üzerinde korka,korka giderken kayıp az kalsın düşüyordum ki Melisa gelip beni tuttu.Melisa'yı da çok severim,çok tatlıdır.Zaten hepsinin yeri ayrı.Neyse,.Yürürken Melisa'ya Ayça'nın bana neden soğuk davrandığını sordum."Acaba bir bilgisi var mıydı?"
Melisa şöyle cevap verdi;"Ayça bana anlattı her şeyi,ben sizi konuşturucam.",dedi
Antreman boyu aklıma takılan bu konu yüzünden topa konsantre bile olamıyordum.Keşke dünyama adım bile atmasaydım.Olan oldu yine "Kafama top yedim.Kimden sizce? Tabiki de Başak!!"
Neyse şimdilik affettim.
Antremana o somurtkan yüzümle devam ederken sadece Bennur derdimi anlayıp yanıma geldi ve ne olduğunu sordu.Bişey olmadığını söyleyerek giyinme odasına girdim.Etraf çok dağınıktı.
"Işıl'ın ayakkabısının benim çantamda ne işi var??"
"Telefonum kayıp!"
Bağırıp çağırdıktan sonra çabucak üstümü giyindim ve o kuyudan Bennur'la kendimizi dışarı attık.Henüz herkes giyinirken Bennur'la servise gitmek için yağmur altında yürümeye başladık.Bennur dertleşmek için çok iyi bir seçim.Aynı konuları tartışırken bir yandan da yağmurun damlacıkları Bennur'un gözlüğünü,benim ise telefonumu çok ıslatmıştı.Koşa koşa servise bindikten sonra kulaklığımı yeniden taktım.Kafamı dağıtmaya çok ihtiyacım vardı.Çikolatamı da eksik etmedim.

"Beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.Umarım güzel olmuştur.Diğer bölümleri yazmaya başladım bile.""

MİNİK DÜNYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin