1.bölüm

83.1K 1.6K 40
                                    

Merhaba bu benim ilk romanım umuyorum beğenerek zevkle okursunuz.Bölümleri elimden geldiğince hızlı yayınlamaya çalışacağım.Desteklerinizi benden esirgemeyin.Görüşleriniz benim için çok önemli paylaşırsanız sevinirim.Romanın başlangıcına yazdım çünkü sürekli her bölümün başında açıklama yapıp dikkat dağıtmak istemiyorum..Teşekkür ediyorum ve iyi okumalar diliyorum hepinize :)

Perdenin arasından sızan güneş ışığı yastığın üzerindeki kahverengi buklelerini altın parlaklığına bürüyordu.Gözlerini açıp güneş ışığından korumak için kıstı.Başının ağırdığını hissedince kaşlarını çattı.Ama aklına dün olanlar  gelince hemen yataktan inip üzerini değiştirmeye başladı.Acele ederek sabahlığını çıkardı.Ne giyeceğini düşünecek halde değildi önüne gelen ilk elbiseyi üzerine çekip hemen odadan çıktı.

Merdivenlerden inip sağdaki odanın kapısını açtı.Yatakta yatan küçük çocuğun yanına gidip elini çocuğun alnına koydu.Ateşi olmadığını anlayınca rahatlayıp yatağın yanındaki sandalyeye çöktü.

Nasıl olmuştuda küçücük bir çocuk ıssız bir orman yolunun kenarında tek başına bayılmış yatıyordu? Ya o gün arabayla kasabaya inerken  o çocukla karşılaşmasaydı?

Bunları düşünürken çocuk kıpırdanıp, yüzünü döndü.

Genç kız, çilli yanakları ,upuzun ayrık kirpikleri, ufacık dudakları  olan bu yüze bakınca  eli kendiliğinden çocuğun saçlarına gitti.

O sırada  kapı açıldı.Greylerin  yıllardan beri doktoru  ve aile dostları olan Franklin Wullf içeriye girdi.

Kızın karşısındaki sandalyeye geçip oturdu ve kızın ellerini avucunun içine aldı.

-'' Üzülme kızım daha iyi olacak. Gördüğü birşeyden korkarak şok geçirmiş binlerce hastam oldu.Hepside hemen ayılmadılar. Fakat en geç  2 gün içinde kendilerine geliyorlar. Bugün kendine gelecektir.'' dedi ama buna rağmen yüzü hala sıkıntılıydı.

Beklediği o soruyu kızın soracağını biliyordu.

Genç kız yüzündeki meraklı bakışlarla yaşlı adama dönüp baktı.

-''Bu çocuğu şok geçirtecek kadar neyin korkuttuğunu çok merak ediyorum.''.

Franklin ''kendine gelince ondan öğreniriz'' demekten kaçınarak;

-''Küçücük bir çocuk için koskoca ormanda korkacak pek çok şey var Katy.'' diyerek konuyu kapatmaya yeltendi.Ama genç kızın sorduğu soruyla Franklin çabalarının boşa çıktığını anladı.

-''Peki ayıldıktan sonra çocukta şokun bıraktığı bir etki olmayacak değil mi ? ''

Yaşlı adam  gerçeği daha fazla saklayamayacağını anlayarak tek solukta ağzındaki baklayı çıkarttı.

-''Tam olarak bir etki bırakmaz diyemem geçici bir hafıza kaybı yaşaması muhtemel.'' 

İşittikleri karşısında genç kızın kaşları endişeyle kırıştı.Sesi ise korku dolu çıkıyordu.

-''Ya öyle bir şey olursa o zaman ailesine nasıl ulaşacağız? Daha ismini bile bilmiyoruz.''.

Franklin karşısındaki kızın sesindeki ve yüzündeki endişeyi görerek ikna edici bir tebessüm yerleştirdi suratına.

-''Şimdilik bunları düşünme kızım.Sende çok yoruldun.İyi görünmüyorsun. Bay minik uyanıncaya kadar gidip uyumaya çalış. '' 

Genç kız doktorun haklı olduğunu biliyordu.Berbat göründüğününde farkındaydı.Çocuğu bulduklarında eve getirip saatlerce çocuğun ve doktorun yanından ayrılmamıştı.Doktorun ısrarlarına dayanamayınca odasına çıkıp bir şekerleme yapmıştı sadece ama yetmemişti.Aslında uykusuzluk değildi onu bu hale sokan üzüntüydü ve bu küçük çocuğa karşı duyduğu sorumluluk duygusu.. Ya ona birşey olursa diye düşünmekten gözlerini kapayamıyordu.Kapadığında ise bir iki saniye içinde sinirle kırpıştırarak açıyordu.

TESADÜFWhere stories live. Discover now