pardon, neredeyim?

384 46 1
                                    

gözlerimi
altın işlemelerle yakut ve zümrütlerin birbiriyle dans ettiği bir kafeste açtım
şeftali rengi gökyüzü
birbirine kenetlenmiş taygalar
hepsi şimdi benden çok uzakta
bütün bunların anlamı nereye yazılmış ve kim saklamış onu?
her gün yüzlerine baktığım insanları tanımıyorum
aslında
bu dünyada kimse birbirini tanımaz
yeşil gözler, mavi gözler hayallerinin asla gerçekleşmeyeceğini içten içe bilen dolmuş gözler
taşan gözler
her sabah erkenden kalkıp başkalarının onlar için belirledikleri işe gidip
yetmiş yıllık tekrardan sonra
hayata kapanan gözler
buradan kurtulmanın bir yolunu düşünen tüm gözler
sonuçta
ne kadar ihtişamlı olursa olsun kafes yine de bir kafestir

SibernetikWhere stories live. Discover now