Şapşal Bir Vampirin Günlüğü

Bölüm 16

Bölüm 16

Bu sabah alarmın çalmasıyla uyandım. Ama saati yanlış kurmuşum birz okula geç kaldım. ben gelmeyince kızlar da okula gitmişler. Bugün bütün herkes okula gelmişti ama Mary hariç. Onun annesi bayan Moly okuldaydı ve müdürle konuştuklarına kulak misafiri oldum diyebilirim.

Bayan Moly: Nasıl olur da okula bir canavar girebilir kızımı okuldan almayı düşünüyorum.

Müdür: Efendim biz de bilmiyoruz bizim önleyebileceğimiz bir şey değildi.

Bayan Moly: Nasıl yok? Siz ne cürretle bana karşı böyle konuşursunuz? Burası özel okul ben kızımı buraya canavarların saldırısına uğrasın diye mi getiriyorum ?!

Ben içimden inşallah okuldan ayrılır diye geçiriyordum. birden;

Bayan Moly: Kızımı bu okuldan alacağım!!!

Bem o sırada göbek atabilirdim ama yapmadım tabili bu bana yakışmazdı. Neyse bunları duyduktan sonra Mary'yi aradım.

Ben: Ayy Mary okuldan ayrılıyormuşsun duyduğuma göre dedim alay geçermiş gibi .

Mary: Hiç te bile dedi .

Ben: Ama annen az önce kaydını okuldan sildirdi sanırım.

Mary: Neeee diyip yüzüme kapattı. Ben kötü bir kız değilim ama konu Mary söz olunca biraz değişebiliyorum :) Neyse gidip bunu hemen kızlara duyurdum. Tabi bizden sonra bu haber hızlıca okula yayıldı. Herkes in suratında bir gülümseme vardı şimdi. Çünkü Mary okuldan ayrılıyordu hayallerimiz gerçek olmuştu.

Jeff geldi;

Jeff: demek Mary okuldan ayrılıyor.

Ben: Evet diyerek kıkırdamaya başladım.

Jeff: Neyse kurtuluyoruz.

Ben: Aynen öyle kurtuluşumuzun tarihini bir yere not edelim dedim.

Bu arada gidip bir kafeye oturmaya karar verdik okuldan kaytarabilirdik sanırım. Kızları ve Tom'la Jake'i de alıp Kafe Marina isimli bir yere gittik.

(hatırlarsanız Tom'la Alexandra , Jake'le Jessie nin aralarında bir şeyler vardı. anladınız siz :))

Gittik ve kafenin terasında bir uer tuttuk. Lavobaya gittim. Güneş kremimi sürecektim teras çok güneş alıyordu.

İşim bittikten sonra Jeff'lerin yanına gittim.

Jeff: Ne istersin Jane?

Ben: Şey.. mmm. hiç gerek yok bem alırım.

Jeff:Aaa olmaz öyle dimi çocuklar dedi Tom ve Jake'e bakatak.

Ben:Peki ben bi cheesecake ve bi çay alıcam.

Jake ve Tom: Kızlar siz?

Alexandra:Ben bi meyve salatası alıyım.

Jessie:Imm. Bende bi milkshake alayım.

Sipariş verdik ve sohbet etmeye başladık.

Jeff: Aa birşey söylemeyi unutuyordum.Hani sana bi parti var demiştim ya geliyorsun değil mi?

Ben: Evet tabikii.

Jeff: Tamam o zaman parti 2 gün sonra isterseniz yarın parti için alışverişe çıkalım.

Alexandra: Siz çıkın bizi partiye götürecek kimse yok

Tom ve Jake: Biz de tam ondan bahsedecektik. şeyy kızlar bizimle partiye gelirmisiniz diye soracaktık.

Alexandra ve Jessie küçük bir sevinç çığlığı attılar.

Siparişlerimiz geldi ben:

Aaa bakın yeşil bir kuş dedim ve çayımın içine kan damlattım. Yoksa çok güçsüz kalabilirdim.

Onlar hep bir ağızdan: HANİ NEREDE?!!

Ben: off geciktiniz az önce şuradaydı dedim üzülmüş gibi.

Tatlılarımızı yedik ve biraz yürüyüş yapmak istedik :) hemen yarın olmasını bekliyordum alışverişe çıkacaktık çünkü :)

Jeff yürürken yaralı bir kuş gördü üzüntüyle:

Jeff:Ayy kanadın mı kırıldı senin dur bekle biraz peçeteyle silelim.

Ben: Ben kan görmeye dayanamam içim bir hoş oluyor . bahanesi ile oradan biraz uzaklaştım eğer biraz daha orada dursaydım kuşun kanını mideye indirebilirdim.

Neyseki Jeff'in işi çabuk bitti. Kuşu yakındaki bir veterinere bırakmaya karar verdik. Hava kararmak üzereydi. Bu kadar yürüyüş yetmişti artık biraz eğlenmek istiyorduk. Ne de olsa Mary'nin okuldan ayrılışını kutlamalıydık. Onun için yakınlardaki bir gece kulubüne gidelimmi dedim. Onlarda onayladı fakat annemden habersiz bu işi yapamadım bu nedenle annemi aradım ve izin aldım. Sadece 1 saatliğine gidebilirsin demişti annem.

Kızlar: Hadi bakalım eğlence başlasın :) yehuuuuuu

Ben : evet çok eğlenececeğiz...

İçeriye girmeye çalıştık çok kalabalıktı. 16 yaşından küçükler giremiyormuş kulübe. Bizde 16 yaşındayım diye kandırdık. Ne bu kadar kolaymı kandırmak diyeceksiniz. Evet cidden çok kolay oldu kimliklerimizi evde unuttuk dedik ve içeri sinsice sızdık :D

Jeff: Wowww! Hadi bakalım biraz hareketlenin dedi bize çılgınca dans ederek.

Ben: Tamam hadi bakalım kim en hareketlimizmiş? Diyerek güldüm. Bol bol dansettik.

Eğlendik,sohbet ettik fakat 1 saat sonra oradan ayrılacağıma söz vermiştim anneme onun için 1saat sonra oradan çıktık ve biz kızlarla onlarda erkekler olarak evlere dağıldık.

Evet şimdi yatağımın üstünde günlüğüme yazıyorum fakat uyumam lazım yarın çok hareketli bir gün olacak :) hoşçakalınn....