bölüm:2

8.5K 175 13
                                    


kısa bir hikaye......keyifle okuyun......düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın.....


damarlarımdan akan kanın hızının sesini duyabiliyordum, kalbimin kalp kapakçığıma yaptığı baskının şiddetini hissedebiliyordum, beynimde ki her hücrenin nasıl oluyordu onun tarafından ele geçirilmiş olabileceğini bilmiyordum ama bunun yaşamayı öğrenmiştim,

öğrenilecek çok şeyim vardı,

''daha sert, daha sert'' diye bağırdı altımda kıvranan faişe, ucuz kaşarlaşmış kadınlıklarına daha sert girmem için yalvarıyordu,

''sıra bende'' diye inledi yatağın diğer ucunda ki sırasını bekleyen faişe, parmaklarımı ağzına almış somurup duruyordu,

bedenimde ki yangının bu gece de sönmeyeceğini çok iyi biliyordum, sönmüyordu yangınım, söndürecek tek biri vardı, oda herifin birinin yatağındaydı,

herif dediğime bakmayın, babamdan bahsediyorum.....

mehmet soytürk, ve annem ılgın soytürk, hayır.....annem değil, asla olmadı, asla sevmedim, istemedim, gitmesi için yalvarmaya da hazırdım, ama yapamadım, babamın mutluluğunu gördükçe durdum, şimdi keşke diyorum, keşke durmasaydım,

''hayır....lütfen gitme lütfen'' diye ayağıma kapanan faişelerden kurtulmalıydım bir an önce, yine aklımın en ücra köşelerinde fink atıyordu ılgın.....

becerdiğim bu faişeler değildi, oydu, altımda kıvranan daha sert diye yalvaran, onu becermem için kıvranan oydu, ondan başkası değildi,

pantolonumu üzerime geçirip gömleğimi ilikledim, telefonum cebimde titremeye başladığında saate baktım, üçü geçiyordu, arayan babamdı,

''nerdesin yine''

o tını.....o ses.....o nefes....ve aramızda ki mesafeye rağmen telefondan bile hissettiğim o koku,

''sana ne''

''ne demek sana ne ilke saat kaç oldu nerdesin hala o sesler ne öyle''

annem değilsin, lanet kadın annem değilsin siktir git başımdan, diye bağırmak istedim, ama sustum,

ayağımın dibinde ki faişeler durmadan mırıldanıyordu, cebimde ki paraları onlara fırlattığımda ceketimi de alıp otelden çıktım, ılgın hala konuşuyordu, ne diyordu duymuyordum bile,

''kes, geliyorum seni salonda görmek istemiyorum git kocanın koynuna''

hayır....gitme...ne olur....gitme....delireceğim....kafayı yiyeceğim....gitme.....bekle beni....o gözlerini görmeden uyumak istemiyorum......

telefonu suratına kapattığımda babamın 18 doğum günümde aldığı arabaya atlayıp cehennemime geri döndüm,

kanımda ki alkol olmasaydı hiç bir bok yapamazdım, yaşayamazdım bile bu cehennemde,

babama olan bağlılığım olmasa onu öyle bir altıma alırdım ki dünya ters yüz olur gören görmeyen duyan duymayan art arda sigara yakardı,

evde hiç ışık yoktu, sözümü dinlemişti, onun yatağındaydı, yine, onun koluna sarılmıştı, babam da ensesine sokmuştu başını,

alkol yetmiyordu artık, kafamı bedenimi uyuşturacak başka bir şeye ihtiyacım vardı,

eroine.....başa çıkamıyordum, yapamıyordum, kopamıyor ayrılamıyordum, babam burda bir üniversiteye gitmemi hoş karşılamıştı

gerçek nedeni bir bilseydi, karısına delice aşık olduğumu tutkun meftun, takıntılı saplantılı olduğumu bilseydi,

onları uyurken seyrettiğimi, ılgının çamaşır makinesinin yuttuğunu sandığı iç çamaşırlarını benim çaldığımı, o duş alırken onu seyrettiğimi bilseydi,

SAPLANTILIOù les histoires vivent. Découvrez maintenant