SONSUZLUĞA DAİR KAYIP YOLLAR

145 3 16
                                    

Soğuk;fırtına yüzüme vuruyor,tenime diken gibi katlanıyordu...
Huzursuz,uzun,yol ve kanlarla dolu gece yarısı...Gözlerimdeki kan rengi ve acı dolu anlar yüzüme işliyordu.Koştum ,hızlı adımlarla.Bir bir basamaklarla çıkıyordum acılarımı,kanat geriyordum yetmiyordu! Ruhum, acıların sebebi olan kişiydi.Çaresizdim. Arkamdaki kişi bana doğru ilerlemekte,ayak izleri kayıp karın renginin sabitliyordu.Benim izlerim ise işlemiyor üstüne vuramıyordu. Arkamdaki CİSİMSİZ beni kendine işletiyordu Ama izin vermemekteydim.Acımı kimseyle paylaşmamaktaydım.İzin vermezdim.
Arkamda ailemin izleri geçiyordu. Onların bu yolda yürümesine ASLA İZİN VEREMEZDİM. Karadaki kaybın rengi kara işliyordu ve sertce üstüne işleyip ortaklıktan gidiyordu.
             
Benim adım Esila.Kurbanı olan Esila! Yanlızlığın döndüğü ve ağlamaklı olan kişi ve bir çocuk sayesinde acılarını tadan kişi... Ailem en önemli hislerim.Babamı çok severim ama annem üvey pek sevmem. Güvenmediğim yeridir.Eskiden annem babamı yoksun gibi kuş yuvasından bırakıp uçup gitmiş. O yüzden kimseye güvenim yok.
Durumlar  kötü! Sadece ben zihnimi bağışlıyorum  ve kendimi kara yoksun bir odaya kapatıyorum.Işığı yanmayan ve hislerimin acısını bir odaya saklıyorum.Kimsem yok, güvenim yok hepsi kara uçurumun dibinde.Yoksunca kalıyor ve hepte öyle devam edecek.Küçükken kendimi melek zannederdim.Ama olaylar çok farklı, şimdi ise şeytanın koynunda yatıyorum.Çok olayım yok.Acılarım anlatılmıyor.Çünkü, içimdeki lambanın o kara zihnimin ışığı kapalı lambayı yakmak istemiyor  birden zihnim kendi dünyama aktarılıyor, içerden bağırma sesleri geliyor!Yataktan kalkıp ayaklarımı yere uzatıyorum ve odanın kapısını açmaya gidiyorum.
Kapıyı açtığımda kara boşluk yüzüme vurdu.Yorgun olduğumu analadım.Ve bağrıma sesleri gelen odaya gidiyorum...Üvey annemle babam kavga ediyorlardı.Odadan gelen sesleri dinlemeye çalıştım.
"Durumumuz yok, taşınmamız gerek."
"Kızın okulu burada olmaz".
Birden mutfaktan gelen sese doğru ilerledim.Sanki her bastığım yer boşluğa düşüyor gibi hissediyordum.
Bedenim ve ruhum ayaklarımın altında eziliyordu.İçeri girdiğimde üvey annemle babam bana baktılar.
Ne oluyor diye seslendim halsiz sesimle."Bişey yok kızım" dedi. Sanki
İçindeki şeytan dışarı aktarılıyor diye demişti bunu.Durmu anlayamamıştım.Ruhumdaki zihin birden döndü.Ben yatıyorum diye atım ortaya,direk odama gittim, ruhum pes etmişti artık! Yarın okulum vardı, saat 23:36"yı gösteriyordu.Direk kendimi boşluğa attım.Ve ışıklar zihnimde söndü ve kara boşluğa düştüm...
Kara zihnim birden kulağımda çınladı! Gözlerimi açtığımda telefonun alarmı çalıyordu.Sabah saat 8:00 'i gösteriyordu. Aklımdaki ruh dona kalmıştı! Okul vakti gelmişti.Ayaklarımı yataktan aşağı uzattım.Yere ilk adımımı attım.Yüzümü yıkamak için lavobaya
Gittim.Aynaya baktığımda göz altlarım morarmıştı,sanki zihnim bedenimle savaşmış gibi... Musluğu açtım, soğuk suyu yüzüme vurdum ve yansımama baktım.Ölü gibi ruh halim vardı ! Saçlarım karma karışıktı.Tarağı elime aldım ve kahve rengi saçlarımı taramaya başladım.
Sanki her taradığımda saçlarım kendini suya salar gibi açılıyordu.
Saçlarımı taradığımda odama doğru ilerledim,kıyafetlerimi bulamaya çalıştım.Kenarda katlı vaziyette duruyordu.Onları elime aldım.Ve üstümdekini çıkarıp fırtına gibi yere attım.Direk üstüme siyah üstü geçirdim,altımı çıkarıp attığımda
Kenardan taytıma uzandım  ve direk sağ bacağımdan geçirdim, ardından sol bacağımdan geçirdim ve üstüme doğru çektim artık hazırdım.
Düz saçlarımı  arkaya doğru attım ve mutfağa doğru küçük adımlar attım mutfaktan birşeyler atıştırdım.Saate baktığımda 8:39'u  gösteriyordu.
Ardından elimi yıkadım, çantamı hazırladım, telefonu çantama atım ayakkabılarımı giymek için yere oturdum ve spor ayakkabılarımı giymeye çalıştım.Bağcıklar sanki ruhumdaki bedenimi bağlıyor gibi duruyordu.Direk kapıyı açtım ve soğuk hava yüzüme vurdu.Saçlarım rüzgardan arkaya savruldu.Okula doğru küçük adımlar atım soğuk hava tenime işlercesine geçip gidiyodu.Okula vardığımda sınıfıma çıktım dışarda basketbol oynayan kişler vardı.İlk ders edebiyattı.
Gülsüm hocayı çok severim ama dersi ayrı bir dert ! Yanımda Yasin adında arkadaşım oturuyodu.
"

Günaydın"
Günaydın diye yanıt verdim uykusuz ve halsiz sesimle.Çantamı açtım ve yandan ona bakarak gülümsedim.
Edebiyat kitabını sıraya koydum daha Gülsüm hoca gelmemişti.Sınıftaki herkes konuşuyordu karşımdaki iki kız bana bakarak konuşuyorlardı.
İkisinide pek sevmem açıkcası.Acaba Pınar nerde kaldı ? Pınar da en yakın arkadaşımdır.Bir çok derdimi ona anlatmışımdır.Gülsüm hoca sınıfa girdiğinde herkes ayağa kalktı
"Günaydın" diye seslendi.
Bizde karşılık verdik.
"Defterlerinizi açın"dedi.Bir yandan
çantamı açtım ve defteri sıranın üstüne koydum.Sayfaları çevirdim durdum.Sanki her sayfa yanmış, kül olmuş gibi gözümde gözüktü.Ve diğer sayfalarda kül olmuş gibi...
Çok yorgundum, zihnim dayanamıyordu...Sıraya yattım ve kendimi yanlızlığa  attım.Birden birisi uykumu zihnimden attı ve bilincim açıldı.Birisi beni dürtmüştü.
Gözlerimi açtım, başımı kaldırdım,beni uyandıran kişiye baktım halsiz bir şekilde.
"Günaydın küçük mıncırık " bunu Pınar demişti  birden göz bebeklerim büyüdü, yerimden ayaklanıp sımsıkı sarıldım nerdesin seni çok özledim diye yanıt verdim  yorgunluğum uçup gitmişti zihnimden.
"Uyuya kaldığım için geciktim"
Salak diye homurlandım tenefüsdeydik.Birden aklıma dün geceki olay geldi.Bunu Pınara demem lazımdı Pınar dedim korku dolu sesimle;
"Efendim"
Ben dün annemleri dinledim tartışıyorlardı,gitmekten taşınmaktan bahsettiler dedim  gözlerinin içine bakarak.Birden gözleri dolmuştu Pınar çok duygusal bir kızdı.
"Ne taşınması ne gitmesi" diye bağırdı bana billmiyorum ,anlayamadım öyle değildir umarım.Diye yanıtladım  istersen bugün senle bir kafeye gidelim  diye atım ortaya.Bakışlarını bana çevirdi ve ifadesiz sesle olur diye yanıtladı...

Você leu todos os capítulos publicados.

⏰ Última atualização: Mar 30, 2018 ⏰

Adicione esta história à sua Biblioteca e seja notificado quando novos capítulos chegarem!

SERSERİOnde histórias criam vida. Descubra agora