VAZGEÇME BENDEN - 26 SERİSİ

23. Bölüm/Nişan

 

Şirin'in günlüğüne yazdığı son sözlerdi bunlar. Canı öyle yanıyordu ki, aslında aşkının acısına alışmıştı fakat acısına başka acılar ekleninceye kadar bilmiyordu bir gün onsuz kalmak isteyebileceğini. Günlüğünü su geçirmemesi için bir poşetin içine koyup denize attı. Alper iki bank uzağında oturuyordu, Şirin'i görmemişti. Sadece bir bayanın denize bişey attığını farkederek ona doğru sürüklenen defteri almaya çalıştı.

Alper, o gece annesinin evlenmesini istediği Alev ile nişan yüzüklerini takmışlardı. Geri dönüşü olmayan bir yola baş koymuştu. Öfkesini denize taş atarak çıkarıyordu her defasında.  Bu defada aynı şeyi yapmak için deniz kenarına gelmişti. Poşete sarılı defteri alıp okumaya başladı. Sayfaları çevirdi, çevirdi ve her sayfanın sonunda aşkın kızı yazıyordu. Alper bu defteri atanın Şirin olduğunu düşündü. Ve son sayfayı çevirip okumaya başladı.

''Şirin'in Günlüğünden''

Bu defteri kapatmak istiyorum artık. Açtıkça canım acıyor. Açtıkca gözlerim doluyor. Göz pınarlarımdan yanaklarıma süzülen yaşlar yüreğime düşüyor. Yanan yüreğim yaşlarla buluşup 'cıs' sesi çıkarırken kulaklarım sağırlaşıyor. Yüreğimden taşan damlalar sırıksıklam ediyor beni. Yokluğunda üşüyorum. Dayanacak gücüm kalmadı artık. Başımı omzuna dayayacak bir sen'im olmadığı vakit, gidenin gelmeyeceğini bilerek  neye yarar beklemek. Gidesim var buralardan. Seni görmeden yapamıyorum ama seni görüncede yapamıyorum. Yokluğunda katettiğim yolları geri dönüyorum seni gördüğüm zaman. Şehirler değişebilir, yaşadığımız evler değişebilir, arkadaşlarımız değişebilir ama kalpte iz bırakanların acısı nereye gidersek gidelim, kiminle olursak olalım geçmiyor. Sen benim kalbimde öyle bir iz bıraktın ki acısının geçmesi için kalbi söküp atmak gerekir...

Ben gidince şunu söyle kendine,
''Ben başka bir kadını sevmeye çalışırken,
O beni sevmekten hiç vazgeçmedi.''

Evet, vazgeçmiycem seni sevmekten. Unutmak için değil, sevdiğim adam mutlu olsun diye gidiyorum. Biliyorum, mutlu olamayacaksın ama en azından denemeliyiz. Sen annen için bense kalbimdeki aşk için.

Şimdi bu yazdıklarımı denize atıyorum. Belki ulaşır sana Hoşçakal sakalları aşk kokan adam.

Ben gidiyorum.
Sen kırk yıl sonra bile gelsen, herşeyi yaşarız sil baştan...
...Aşkın kızı...

Nereye gidiyordu ki? Alper korkmaya başlamıştı. Şirin'i aradı. Uzun uzun çaldı telefon. Şirin açmak istemedi. Konuşmaya hali yoktu. 'Ben gidiyorum.' diye mesaj gönderdi Alper'e. Alper sadece kendine zarar vermesinden korkmuştu ama cevap yazacak birşey bulamamıştı. Sirin'in gönderdiği ' Ben gidiyorum' mesajına baktı dakikalarca. Sonra defteri ceketinin içine saklayıp eve gitti. Annesi odasında namaz kılıyor olmalıydı. Odasına defteri bırakıp televizyonu açtı. Aklında dönüp dolaşan bütün düşüncelerden kurtulmak istiyordu. Bir iki kanal değiştirdi, bir başka kanal son dakika haberi veriyordu. ''Tekrar ediyorum, Bursa istikametine doğru yol alan bir otobüs, yoğun sisten dolayı uçuruma yuvarlanmıştır. Ölenlerin ve yaralananların bilgileri henüz elimize ulaşmadı. Yeni gelişmelerle tekrar karşınızda olacağız.''