Aşk Üçgeni

Hislerim gerçek mi? Yoksa Sahte mi?

Okula vardık. Hemen İnfo-Chan'ın yanına gittim.

İnfo: Günaydın. Ee Taro ile nasıl gidiyor bakalım?

Ayona: Ah şey... İyi (aslında hiç iyi gitmiyor demek isterdim ama olmaz yoksa Taro beni taciz değil resmen tecavüz edecek!)

İnfo: Sıkılmış gibi bir halin var.

Ayona: Hayır , hayır. Onun ile çok mutluyum. İlerde evleniriz herhalde (Of yaa)

İnfo: İyi o zaman. Görüşürüz.

İnfo gittikten sonra ayakkabılarımı değiştirdim. Çatı katına çıktım ve derin düşüncelere daldım.

Ah Taro. Senin alevini söndüren şey nedir? Sana deliler gibi aşıkken birden alev söndü. Senin için kız bile öldürmüştüm. Ama artık seni sevmiyorum.
Peki ya Budo? Budo sadece benim arkadaşım. Ama bana arkadaş sevgisi gibi gelmedi. Sanki bir kıvılcım tutuşuyor içimde. Sana bakamıyorum. Çünkü çok utanıyorum. Ah lanet Olsun! Sanki bir aşk üçgeninin içinde sıkışıp kaldım! Taro'yu benim ile hayal edemiyorum. Nedense artık bu bana çok iğrenç geliyor. Ama ya Budo? Budo'yu düşünürken karnımda kelebekler uçuşuyor. Kalp atışım hızlanıyor. Yoksa ben Budo'yu seviyor muyum? İmkansız! Ama galiba ona gerçekten aşık oldum. Bütün bu olanlar, herşey kafamı karıştırıyor. Sanki bir kutuda sıkışıp kaldım.

Budo: A-ayona?

Budo'nun yüzüne bakamıyorum! Yanaklarımın domates gibi kırmızı olduğunu hissediyorum.
Birden budo ellerini omzuma koydu ve:

Budo: Ayona? İyi misin? Hastasın galiba. Eve gitmek ister misin?

Ayona: Ş-şey .... Rahat b-bır-ak ben-i.

Budo: Ha? Bana neler olduğunu söyleyene kadar seni bırakmayacağım.

Taro: Kız söylemek istemiyor. Zorlamasana!

Budo: Sen nereden çıktın ? Hem sanane?

Taro: Hadi gel aşkım bu salağın yanından gidelim.

Ayona: Sen beni taciz ettin! Asıl sensin salak! Beni sen zorladın!!

Budo çok kızmış olmalı ki Taro'ya bir tekme attı. Taro yere düştü. Burnu kanıyordu. Onu ne kadar sevmesem de bu haline acıdım.

Budo: Zorlamasana lan kızı! O***** Çocuğu!

Taro: Bittin SEN!

Taro Budo'ya vuracaktı ki Taro'nun elini tuttum.

Ayona: Ona dokunursan Kötü olur.

Taro: S-sen onun t-tarafını mı tutuyorsun!? Yazık! Üstelik ağacın altında beni ö-pen sendin!

Ayona: O zamanlar sana aşıktım! Ama artık değilim! Seni arkadaş olarak sevmeye başlamıştım ki artık arkadaş olarak bile sevmiyorum!

Taro birden bana baktı. Kalbi kırılmış gibi görünüyordu. Elini bıraktığım an hızlıca okulun içine gitti.

Arkama bakmaya utanıyordum. Budo yumuşak sesi ile konuştu.

Budo: A-ayona? Ş-şey t-teşekkürler.

Ayona: Budo. Seni de bu işe kattım. Özür dilerim!

Budo: Özür dilemene gerek yok. Çünkü ben bu işin içine girdim.

Bana sarıldı. Neden ikide bir sarılıyor ki lan?

Ayona: Tamam abartma.

Budo: Bu arada ne düşünüyordun?

Ayona: ...

Budo: Lütfen söyle.

Ayona: Sende neden evden çıktığını söylememiştin!

Budo: Hahahh. Hibçirşey bilmiyorsun!

Ayona: Evet tabi canım. Biliyorum!

Budo: Bilmiyorsun Yan-Chan!!

Ayona: Yan - Chan mı?! Biliyorum!!!

Budo: BİLMİYORSUN!!

Bir adım daha ileri attı. Neredeyse aramızda 2 cm boşluk vardı!

Ayona: BİLİYORUM BUDOOOO!!!

Birden dudağıma yapıştı. Onu itmeye çalıştım ama olmadı.

Sonunda ittirebildim ve onun ağzını kapadım.

Ayona: Bunu neden yaptın BUDO MASUTA?

Budo: ...

Ayona: Bir daha bunu asla tekrarlama.

Budo bana acı ile baktı sonra gitti. Kalbim ne kadar acımıştı. Aslında ona karşılık vermek isterdim ama hazır değilim.
Saçmalama Ayona! Besbelli aşıksın! Kurduğun düşüncelere bak!