6. Bölüm

504 175 235
                                    

 Sabahları uyanınca elinizi yüzünüzü yıkarken, biz son Yiyeceklerimizi yemiş uyumaya hazırlanıyor oluyoruz.  

Jeff, artık anlamıştı. Karşısındaki kişi onun kötülüğünü istemiyordu. Çünkü, onun kötülüğünü isteseydi, şimdiye kadar eline geçen fırsatlardan birini değerlendirip kendisine zarar verebilirdi. Fakat, düştüğünde akıl verdi. Yapmaması gerekenleri yaptığında onu uyardı. Yenilgiyi kabul etmişti. Profesyonel anlamda hacker olduğundan beri, ilk kez birinin dedikleriyle hareket edecekti. Ama, önce toparlanmalı ve iyileşmeliydi. Mislina ona çok iyi bakıyordu. Bir dediğini iki etmiyor, her daim etrafında onun istediklerini ve isteyeceklerini o söylemeden yapıyordu. Mislina'nın böylesine kendisiyle ilgilenmesi onu üzdü ve duygulandı.

Jeff: "Mislina, çok iyi birisin. Bunu sana eminim ki şimdiye dek çok kişi söylemiştir. Fakat, ben de hatırlatmak istedim. İçimden geldi..."

Mislina: "Sağ ol Cenk! Ben sadece benim için değerli olan birine yardım ediyorum."

Jeff: "Ben senin için değerli miyim?"

Mislina: "O ne biçim soru? Tabi ki değerlisin..."

Jeff: "Olmayım!"

Mislina: "Nasıl yani? Neden? Durduk yere neden böyle diyorsun?"

Jeff: "Ya zannettiğin kadar iyi biri değilsem? Bunu hiç düşünmedin mi?"

Mislina: "Hayır... neden düşüneyim ki? Bilmediğim bir şey mi var?"

Jeff: "Yoo.. hayır, yok. Neyse ben biraz uyuyayım... saat geç oldu, sen de uyu canım."

Mislina: "Tamam, uyurum..."

Jeff: "İyi geceler, kendine dikkat et... hakkını helal et!"

Mislina: "Sen de ilahi Cenk... sanki yarın öleceğinin haberini Azrail'den almışsın gibi konuşuyorsun. Peki bakalım, helal olsun yakışıklı!"

Jeff: "Belli mi olur? Yarına garantimiz mi var?"

Mislina: "O da doğru! Hayata dair bir senet imzalamadık sonuçta..."

Jeff: "Aynen... haydi iyi uykular."

Mislina: "Sağ ol, sana da."

Mislina, uyumak için odasına gitmişti. Jeff, Mislina'nın odasına girmesini seyretti. Odasına girmişti ve ışığı henüz kapatmamıştı. Püf dikkat odanın kapısına bakıyordu. Kapı, eski tahta kapılardandı ve camı da vardı. Mislina, ışığı kapatmıştı. Işığın kapandığını gördüğü an, yüzünde büyük bir rahatlama belirmişti. Işık kapandıktan sonra evin içerisinde dolanmaya ve bir şeyler aramaya başladı. Çekmecelere, raflara, koltuk altlarına.... her yeri arıyordu! Ve istediğini buldu! Bir kağıt ve kalem... kağıt ve kalemi eline alıp, uzandığı koltuğa oturdu. Yanına çektiği ufak bir sehpanın üzerine kağıdı koydu ve yazmaya başladı...

"Sevgili Mislina,

Ben zannettiğin kadar iyi biri değilim. Seninle tanışmamız tamamen tesadüftü. Hoş ve güzel bir kızsın. Fakat, içinde olduğum berbat hayatım ile seninde hayatını alt üst etmek istemiyorum. Bu yüzden, bu hayatında olmadığım ilk sabahım. Bundan sonra da böyle devam edecek... nasıl birisi olduğumu bilsen, benden nefret ederdin. İyi ve saf kalbini herkese açma. Çünkü, senin gibi bir kızı kullanmaya çalışırlar. Ben, kalbindeki iyiliği gördüğüm için hayatından çıkıyorum. Çünkü, sen ak ben karayım... iki zıt karakter ve hayata sahibiz. Senin kalbindeki saflık, Cennet. Benim maskemin ardındaki ben ise, Cehennem... sakın bana ulaşmaya çalışma! Bırak da Cennet ve Cehennem olarak görevlerimizi yapalım. Sen insanlara iyilik saç, ben ise bana bulaşanlara kötülük... Uzun lafın kısası diyeceğim şudur ki, beni sakın bulmaya çalışma! Beni bulmaya çalıştığın an haberim olur. Ben, insanların özellerini sıradanlaştırabilecek kapasitede bir insanım. Kimsenin benden gizli saklısı olmaz. Olamaz... bu yüzden, beni bulmaya çalışırsan haberim olur ve bu senin için kötü olur... kendine iyi bak. Cenk..."

İntikam Peşinde... (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now