Karanlıktakinler

68 27 29
                                    

Ellerimizden, indre nehirler gibi kanlar akıyordu.

Acıyı görmezden gelerek, çaresiz birinin teli kestiği yerdeki boşluğu genişletmek için tel örgünün üstüne atıldım.

kirli kaldırıma diz çöktüğümde kotum su birikintisindeki suyu çekti, küçük bir şeyler

  " fareleri düşünme"

karanlıkta koşuşturdu. Hiçbir işe yaramıyordu kan yüzünden ellerim kayıyordu.

Tüm gücümle çite yüklendiğimde bile deliği  bir kaç santimden fazla genişletemedim, bir kedi sığabilirdi, belki açlıktan ölmek üzereyse ve nefesini tutarsa.

benim geçmeme imkan yoktu. çok geç.  O, tam ara sokağa adımını atarken sokağın başındaki açıklığa baktım.

önceden olduğu gibi gölgelerin içinde kalıp onları, yüzünü saklamak için kullandı.

Onun yanından geçmeden ne içeri girmenin ne de dışarı çıkmanın yolu vardı. Kapana kısılmıştım,  bir kafeste olmaktan farksızdı,  soluk soluğa kalmıştım. ölecektim diğerleri gibi, gözyaşlarım gözlerimi buğulandırdı, gözlerimi kırpıştırarak yaşlardan kurtuldum. Hayır!!!!! Hayır !!!!
çığlıklarım  yükselirken korku bütün bedenimi sardı .


Lütfen  az da olsa yorum yapın
Vote vermeden geçmeyin

KARANLIKTAKINLERWhere stories live. Discover now