Acı Yanan Bir Kağıt Misali Bölüm 2

21 7 0
                                    


Beliz Barlas odasının bir köşesine sinmiş, siyah beyaz çizgilerden oluşan ve daireler oluşturan, gittikçe küçülen üç boyutlu tabloya öylece bakıyordu. Hiçbir şey düşünmek istemiyordu. Sadece gözleriyle siyah beyaz çizgileri takip ederek sonsuzluğa giden yolu arıyordu. Gerçek hayatına dönmek istemiyordu. Onu çıldırtan hayatı...

Yirmi sekiz saattir hiç uyumamıştı. Gözlerini bile kapatmaya korkuyordu. Odasından iki üç defa dışında hiç çıkmamıştı. Gözleri ağlamaktan morarmıştı. Uykusuzluktan göz torbaları şişmişti. Yalnızken daha sık duyduğu sesleri engellemek için kulaklarına pamuk tıkamıştı.Yüzünü, karnına çektiği dizlerinin üzerindeki kollarıyla kapadı. Uykusunun olduğunun farkındaydı ama uyuyamazdı. İki haftadır ölümü defalarca düşünmüştü . Ölümü engelleyen tek sebep ise beynini kurcalayan cevapsız sorulardı. Kafasını kurcalayan sorulara yanıt bulmadan intihar girişiminde bulunmayacağına yemin etmişti.

Kapısının önünden gelen seslerle daldığı derin düşüncelerden uyandı. Ayağı kalktı ve kalktığı anda da yere çöktü. Oturmaktan ayakları uyuşmuştu. Tekrar denedi ama daha iki adım atamadan gözleri kararmaya başladı.Gözleri açık olmasına rağmen hiçbir şey göremiyordu. Gözlerine siyah bir perde inmişti. Belini duvara dayadı. 10 - 15 saniye olduğu yerde bekledi. Duyduğu sesler öfkesinin artmasına neden oluyordu. Tüm gücünü toparladı ve hızlı bir şekilde kapıya yöneldi.

"Sen ne yüzle benim evime girebiliyorsun ? Duymamazlıktan gelen Melisa Barlas elindeki valizle merdivenin ilk basamağını inmeye çalışırken bir elin koluna yapıştığını hissetti. Sert ve acımasızca kolunu tutan Beliz'e döndü ve kolunu hızla Beliz 'in tutan elinden ayırdı. Bir adım Beliz'e yaklaştı. Öfkeli bir ifadeyle

"Henüz babanla ayrılamadık bu demek oluyor ki babanın soyadının taşıyorum. Ve bu ev bana da ait"

"Defol evimden seni değil evimde çevremde bile görmeyeceğim anladın mı yoksa seninde hayatını benim hayatımı bitirmeye çalıştığın gibi bitiririm. Senin gibi sürtük bir ..." yüzünde hissettiği şiddetli tokattan sonra susan Beliz bir an ne yapacağını bilemedi. Tokat atmaya hakkı olmayan biri tarafından şiddete maruz kaldığı için öfkesine hakim olamıyordu.

" Ben sana sekiz yaşından beri annelik yapıyorum nankörlük etme bu yaşa kadar geldiysen benim sayemde " Melisa ne yaptığının farkındaydı ve pişman olmuştu.

"Bu tokadın bedeline çok ağır ödeyeceksin duydun mu beni en kısa zaman da ölümün benim elimden olacak. Yok oluşunu izlerken bana yalvaracaksın. Duydun mu?" Beliz susmak istemiyordu. Melisa ' nın peşinden gitmek için iki adım attı. Sonra kendisinden iki yaş büyük olan üvey ablası Mısra'nın gözlerindeki ateşin sıcaklığını hissedince olduğu yerde durdu. Onların evden çıkmasını izlerken öfkesine hakim olmaya çalışıyordu. Bastığı merdivenin basamağına çöktü. Öfkesini kontrol altına almaya çalışıyordu. Aslında hiçbir zaman başarmadığı eylemi gerçekleştirmeye çalışıyordu. Başaramayacağını anladığında dikkatini dağıtmak için mutfağa indi. Çalışanlara sert bir bakış attı. Kendini susturmaya çalışıyordu ama başaramadı.

" Buyurun bir şey mi istediniz küç..."

" Bu kadın bir daha bu eve girmeyecek anladınız mı? Onu bir daha bu evde görürsem hepinizi onunla gönderirim. "

" Peki efendim siz nasıl isterseniz . "Beliz saçları ağarmış olan yaşlı yardımcının gözlerindeki endişe ve çaresizliği hissedince bir adım geriledi.

"Kahvaltı yapmayacağım ama kahvem hazır olsun lütfen" Beliz odasına doğru giderken öfkesini tatmin etmenin yollarını arıyordu. Odasına girdi ve gözüne ilk çarpan yatağı oldu yatağındaki çarşafları yere attı. Masanın üzerindeki makyaj setini yere yığdı. Sandalyeyi duvara vurdu. Odanın ortasında diz çöktü ve öfkesine hakim olamadığı için kendine kızıyordu.

Siyah'ta Beyazı YakalamakWhere stories live. Discover now