12.Dans | 1.Bölüm

94 17 32
                                    

Yatakta düz bir şekilde, sırt üstü yatıyordum. Sağıma dönerken kuzenim Gülşah'ı; soluma dönerken ise anneannemi mışıl mışıl uyur bir vaziyette görüyorum ve istemeden de olsa bu duruma gıpta ile bakıyorum.

Tabi, okuldan gelir gelmez kendimi uykunun kollarına atarsam uykum gelmez.

Sıkkınca nefesimi üflüyorum. Telefonumun şarzıda bitmişti. Ve ne hikmetse onu şarj aletine takmayada üşeniyordum.

Sonunda dayanamıyorum. Defalarca gidip gelmeme rağmen tekrardan ayaklanıyorum. Kuzenlerim, anneannem ve teyzem ile eniştemi uyandırmamaya gayret ederek, kapının kulpunu aşağı yöne doğru indiriyorum.

Odadan çıktığımda ise, rahatça nefesimi üfledim. Merdivenlerden aşağıya indim.

Gecenin ikisiydi fakat benim gözlerimde gram uyku yoktu.

Duvarlar üstüme üstüme geliyor. Dışarı çıkmak, rahtça nefes almak istiyorum; ve öylede yapıyorum.

Temiz havayı ciğerlerime soluyorum.
Hemen ardından nereye gittiğimi bilmeden yürüyorum. Mahallemizin çıkışına inen yokuş yolunuda indikten sonra, bu gece vaktinde ürkmeden yol alıyorum.

Karanlık ile örtüşen tepeler, sokak lambalarının az saçan ışığı ve ileride gözüme ilişen, ana cadde yoluna çıkan; ışıklarla bezenmiş yol...

Ama orası benim güzergahımda yok.
Ben karanlık yolu seçiyorum.

Normali, etrafa saçılan bu yüksek tepeler beni ürkütmeli. Ama ürkütmüyor; adeta enerji saçıyor, güç veriyor.

Anlam yediremiyorum; yüzümdeki tebessüme.

Çok fazla ilerlediğimi fark ediyorum ve bu beni bir nebze olsun ürkütmeye neden oluyor. Ani bir şekilde arkamı  dönüyorum ve süratimi her geçen dakika arttırarak ilerliyorum, boylu boyunca karanlıkla dekore edilmiş yolda.

Bu sefer, korkuyorum. Nefesim sıkışıyor. Kalbim arsızca, büyük bir sürat ile atıyor. Göğsümün tam ortasında, isimsiz bir acı beni esir alıyor. Ardından da tüm vücudumu ele geçirerek, hareketimi imha ediyor.

Yerimde donup kalıyorum. Şu an rüyada olmak, ve kuzenim ile anneannemin ortasındaki yerimde kalkmak istiyorum. Kendimi zorluyorum. Ama olmuyor. Ben çabaladıkça, çabalarıma duvar ören birtakım şeyler oluyor. Dakikalardır beynime uğramayan endişe, şiddet ile düşüyor..

O ara, gözlerimden düşen yaşları ayrımsıyorum. Göğsümdeki acı git gide beni zorluyor. Bağırmak istiyorum fakat garip bir şekilde bunu başaramıyorum.

Çok korkuyorum. Çok...

Ne olduğunu bilmeden yere yığılıyorum ve, " Hepsi bir rüya. " Diye sesimin fısıltısını işitiyorum.

Saatlerce gözüme uğramayan uyku, anında gözlerime doluyor. Ve, sanki gözümdeki perde geri çekiliyorda, her şeyi tüm çıplaklığyla görüyorum.

#/#/#

Gözlerim uyuşuyor.. Evet, tek hissettiğim şey bu.
Göz kapaklarıma eziyet ederek; aralıyorum ardına kadar onları.

Karşımda, iri yarı bir adam ve o adamın, birbirine girmiş beyaz sakalları... Korkuyorum. Ardına kadar açmış olduğum o gözler, bu sefer bir tutam muhatara ile serpiştirilmiş olan gözlere yerini bırakıyor.

"Ne oluyor?" Diyorum. Dilim tutulmak üzere, bunu fark etmek benim için zor olmuyor.

Adamın yüzünde herhangi bir mimik oynaması yok. Sadece,  "12.dansa hazır ol..." Diyor. Ne demek istediğini yüzünden okumaya çalışıyorum; fakat bu o kadar imkânsızki...

( Nereden bilecektim ki, rüzgar ile savrulmuş benin; kuzeyden esen yıldız rüzgarın etkisi ile tekrardan eski, demini alamadığım hayatıma sürüklenemeyeceğimi . . . )

~_~_~_~_~

20.05.2017

12.DansWhere stories live. Discover now