#4

1.2K 37 6
                                    

Selin ve Mesut yorgun düşüp uyuya kalmıştır. Hüsnü ve Ayhak merkezdedir. Hüsnü sorar:
-Selinle Mesut nerde daha ya?!
+Bilmem. Abi ikisini de aradın mı?
-Aradım oğlum aradım. Ama cevap verilmiyor. Sen biliyo musun Aylin?
+Hayır abi. En son Selinle konuştuğumda film seçmeye çalışıyoruz demişti.
-Abi acaba film. Ne filmiydi?
+Saçmalama oğlum. Daha evli bile değiller. Dur ben bi şu odunu bi daha arıyım.

Hüsnü Mesut'u arar. Mesut telefonun sesiyle aniden uyanır. O hareket edince Selin'in de başı Mesut'un omzundan yere düşer ve o da uyanır. Mesut telefonu açar.
+Efendim?!
-Nerdesiniz oğlm siz?
+Evdee.
-Hangi evde?
+Selin'de. N'oldu ki?
-Saat kaç usta?
+Selin saat kaç?

Selin saate bakar. Gözleri aniden büyür ve bağırarak:
-Saat 11 olmuş! Koş koş!
+Ne?! Kapatıyorum usta.

Hüsnü telefonu kapatır. Hakan sorar:
-Noldu abi?
+Uyuya kaldılar heralde. Selin'deymiş bizim odun.

Selin ve Mesut hazırlanıp çıkarlar. Merkeze geldiklerinde Rıza Baba gelmişti.
+Ooooo, hoşgeldiniz çocuklar. Gözümüz yollarda kaldı.
-Yapma baba ya.
+E, oğlum geç kaldınız. Bi de aferin mi deseydim. Hadi hadi oturun. Aylin, ne var elimizde?
-Mustafa Yağcı. Seri katil. Dün gece en son karısının evinde izdiham yapmış. Karısını, iki çocuğunu ve kayınvalidesini infaz etmiş. Hepsi de kafadan tek kurşun.
Hüsnü:
-Peki en son görüldüğü yer?
+En son Kadıköy civarında görülmüş. Mesut abinin evin orlarda.
Mesut&Selin:
-Ne!!
Mesut:
+Kızım emin misin?
-Evet abi.
Selin:
-Mesut,tanıyor musun?
+Hayır. Sonuçta benimle bir derdi olsa fark ederdim heralde.
-Bak Mesut, koruma falan dikelim evin önüne olmazsa.
+Gerek yok.
Rıza Baba:
+Evlat, dikkatli ol. Neyse. Selinle izinlisiniz. Eeee, düğüne bir şey kalmadı. Hadi. Diğerleri devriyeye.

Rıza Baba odasına gider. Hüsnü kalemi masaya vurur.
-Biz burda eşek gibi çalışalım, adam izinli.
+Eeee, kusura bakmıycaksın BAŞKOMİSERİM.
-Bakmayız bakalım.

Selmes gider.Selin:
-Önce gelinlikçiye gidelim mi?
+Hayır. Önce ben damatlık alıcam.
-A-a!  Neden?
+Kızım oraya bir gireriz 5 saat çıkamayız valla. Önce diğer işleri halledelim.
-Peki, öyle olsun. Bak benim bir arkadaşım var, hem damatlık hem de gelinlik satan bir dükkanı var. Ordan alabiliriz.
+Hmmm, olur. Nerde bu dükkan?
-Nişantaşı'nda.
+Tamam.

Selmes dükkana gider. Selin seslenir:
+Tarık! Tarık!
-Selin! Ne işin var burda?
+Gelinliğimi en yakın arkadaşımdan almak istedim.
Mesut iç ses:
-En yakın arkadaş mı? Lan bu kim?! Ben buna fena odun veririm.

Tarık:
+Eeee, seni de evlendiriyoruz ha? -Öyle, öyle.
+Damat bey kim?
-Hm o mu? Bir saniye. Mesut, gelsene.

Mesut gider:
-Efendim.
+Bak seni Tarık ile tanıştırıyım. Tarık-Mesut, Mesut-Tarık. Tarık benim lise arkadaşım. Tarık, bu da nişanlım, müstakbel eşim Mesut.
-Memnun oldum Mesut Bey. Selin iyi birini bulmuşsun be. El sıkışırken elimi çürüttü resmen.
+Bir şey olmaz kardeşim. Alışırsın, alışırsın. Eeeeee, başlayalım alışverişe.
Tarık:
-Mesut Bey ben size damatlıkları göstereyim. Selincim, sana da Nermin Hanım yardımcı olsun.
Mesut:
+Hiiiç gerek yok. Yürü Selin gidiyoruz.
-Aaa, neden?
+Kızım yürü. Anlatırım sana.
-İyi madem. Görüşürüz Tarık.
Tarık:
-Bay bay canım.

Selmes arabaya biner. Mesut arabayı çalıştırır ve giderler. Selin daha fazla bekleyemez ve sorar:
+Ya Mesut n'oldu? Neden çıktık alelacele?
-Kızım bir 5 dakika daha dursak ben o adamı gebertirdim.
+AA, neden?
-Yok Selincimler, yok canımlar, yok cicimler... Valla elimden zor alırdın ha.
+Ay ay sen beni kıskandın mı?
-Ben mi? Yok canım ne kıskancam!
+Hadi hadi. Kıskanç kocam benim.
-Bir saniye, bir saniye ne dedin sen?
+Ne dedim? Kıskanç dedim.
-Yok yok ondan sonra. Kocam mı dedin sen bana?
+Hmmmm, belki demiş olabilirim.
-Dur ben bi Tunç'u arayayım. Tokmakkafa merak etmesin.

Takım Yıldızı//SelmesWhere stories live. Discover now