Yazar: exobubz
Çeviri: SeKaism
Chanyeol sinirli, her an birini öldürecekmiş gibi gözüküyordu. Elleri kupasını sıkıca sarmış ve masaya yoğun bakışları aklının bir milyon ötede olduğunu gayet net gösteriyordu. Kyungsoo sonunda başarılı olmadan önce dikkati dağılmış patronunun dikkatini üç kez çekmeye çalışmıştı. Chanyeol transından çıkmış, tezgaha yaslanmış Kyungsoo'ya bakmıştı.
"Üzgünüm." Dedi, sesi hala dikkati dağınık geliyordu. "Ne diyordun?"
"Dedim ki," Kyungsoo tezgahı silerken tekrarladı. "Ben mutfağı temizlerken telefonunu sandalyelerin birinin üzerinde buldum." Kyungsoo suyu açarak ellerini yıkadı. Sonra Chanyeol'e yürüyüp cebinden cep telefonunu çıkarmadan önce ellerini kuruladı. "Her neyi kaydediyorsan kayıt sınıra ulaşmış."
Chanyeol telefonu Kyungsoo'dan alarak keskince telefona baktı. Dün gece olanların başka bir hatırlatıcısıydı. Yine de önemli bilgiler içerdiği için kaydı silememişti ama aynı zamanda, kayıttaki bilginin önemi Baekhyun ve küçük küstah kıçıyla gölgelenmişti.
"Biliyorsun," Kyungsoo hücresel cihaza kaşlarını çatan Chanyeol'ü bir süre izledikten sonra söyledi. "Sehun ve ben gittikten sonra neler olduğunu merak ediyordum."
Chanyeol telefonu bırakırken alay etti. "Her şey aynı, değişen bir şey yok."
Başını sağa sola oynatan Kyungsoo omzunu silkti. "Belki. Ama mutfağa neler olduğuyla ilgiliydim o yüzden umursamayacağını umuyorum ama kaydı dinlemiş olabilirim."
Chanyeol gözlerini kırpıştırdı. "Kaydı mı?"
Kyungsoo başını salladı. "Bana lazım olandan fazlasını duydum, gerçekten."
"O halde Baekhyun'un kendi hayatı hakkındaki konuşmaları da duydun?"
"İkinizin konuştuğunu sonra başka şeyler yaptığınızı duydum." Kyungsoo ilgisizce söyledi. Bir sandalye çekip oturdu. "Ama beni merak ett—"
"—Aramızda bir şey yok." Chanyeol inledi. Kahve kupasını itti. "Sadece—"
"O değil." Kyungsoo araya girdi. "Baekhyun ve senin küçük sorgunu kast ettim. Kyungsoo bir süre bakışlarını eğdi. "Yüksek bir statüden geliyormuş gibiydi, Chanyeol."
Chanyeol isteksizce başını sallamadan önce bir saniye duraksadı. "Evet, öyle..."
"Niye?"
Chanyeol dudaklarını inceltti. Buraya taşındığından beri onun için çalışan aşçısı Kyungsoo'ya baktı. Kyungsoo arkadaşıydı. Güvenilmeye değerdi. Bu yüzden Chanyeol söylemeye karar verdi.
"O Byun Baekhyun." Chanyeol Kyungsoo'nun tepkisini izledi ama Kyungsoo ifadesizce bakmaya devam etti. "Sana bahsettiğim ailenin oğlu."
Kyungsoo kaşlarını çatmadan önce donup kaldı. "Haftalar önce buluştuğun ailenin mi?" Sonra Kyungsoo fark etti. "Byun Baekhyun. Byun şirketindekilerin oğlu..."
Chanyeol dilini şaklattı. "Evet."
"Wow, tamam." Kyungsoo biraz şaşırmış halde söyledi. "O halde doğru mu anlamışım bakalım. Sizin şirketin bilgisini çalmakla tanınan şirketin bir parçası. Aynı zamanda evlilik anlaşmasına ilişkin haftalarca önce buluştuğun ailenin oğlu, o zaman bu o senin gelecekteki kayın biraderin olacak demek..."
"Evet, evet, hayır." Chanyeol her zamanki gibi yeşil bir hortum tutan ve çimleri sulayan Sehun'un yanında duran Baekhyun'u görebildiği cam pencereye başını çevirdi. Chanyeol'e göre Baekhyun gece çıplak halde onu yakalayan çocuğa gereksiz bir şekilde çok yakın duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Intended
FanfictionYazar: exobubz(http://exobubz.livejournal.com/2329.html) Çeviri: SeKaism İzin alınmıştır. YETİŞKİN İÇERİK.