ÖLÜM...

4.7K 265 63
                                    

Selam canlarr...😊🤗

Finale sayılı bölümler kala yeni bir bölümle karşınızdayım.

Hikayenin bitmesine az bir zaman kaldı😌

Bu bölümde finale cok yaklaştığımızın ipucu olsun😉

Lafı fazla uzatmayayım ki bölümü hemen okumaya başlayın bakalım😇

Bölümü okuduktan sonra yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Keyifli okumalar canlarım🤗😇

                   52. BÖLÜM

"Allah beni kahretsin!" yoğun bakım ünitesinin önünde endişeyle bir sağa bir sola ilerleyen Barlas bu arada kendine de saydırmayı ihmal etmiyordu.

Çiğdem hanım ise başka bir odaya alınmıştı. Kenan beyi ambulans ile birlikte apar topar hastaneye getirmelerinin ardından hiç kimsenin çıkıp bir açıklama yapmaması Çiğdem hanımın fenalaşmasına neden olmuştu. Bu yüzden de hemen hastanenin bir odasına alınıp gerekli müdahale yapılmıştı.

Aras haberi aldıktan sonra hemen Alya'yı da alarak hastaneye gitmek için yola çıkmıştı fakat kaybetme korkusu araba kullanmasını engellediği için-elleri titrediği için- arabayı yarı yolda bırakıp taksi ile yollarına devam etmişlerdi. Arabaya bindiğinden beri konuşmayan Aras, Alya'nın iyice endişelenmesine neden oluyordu.

Evlerine yakın hastanelerde yoĝun bakım ünitelerinin dolu olmasının sonucunda Kenan bey evlerinden epeyce uzak bir hastaneye sevk edilmişti.  O yüzden daha bir saatlik yolları vardı Aras ile Alya'nın. Aras'ın tepkisiz kalmasının sonucunda Alya tüm arkadaşlarını arayarak onların da yola çıkmasını sağlamıştı.

Haberi duyan herkes bir anlık şok yaşıyordu. Kimse Kenan beyin kalp krizi geçirdiğine akıl sır erdirememişti. Neden kalp krizi geçirdiĝini de anlayamıyorlardı. Bora, Boran ile yola çıkarak Beliz'i de almış yoluna öyle devam etmişti. Safir ise haberi aldığında bir süre kendine gelememişti. Daha sonra ise hemen Aras'ı aramıştı fakat telefonuna cevap vermiyordu. Babasına durumu haber veren Safir hemen Akif bey ile yola çıkmışlardı.

"Nasıl olmuş bu durum Safir?" Akif beyin kızına soru yöneltmesiyle Safir gözlerini yoldan ayırarak babasına çevirmişti.

"Ben de bilmiyorum baba! Aras'ı aradım ama cevap vermiyor." Akif beyin 'anladım' anlamında kafasını sallamasıyla kafasını tekrar cama çevirmişti Safir.

Bu konuşmadan sonra hastaneye kadar sessiz, sakin bir şekilde yola devam etmişlerdi.

Herkesten önce hastaneye gelen Alya ve Aras ise hızla danışmaya giderek Kenan beyin kaçıncı katta olduğunu sormuşlardı. Ikinci katta yoğun bakım ünitesinde olduğu cevabını alan Aras Alya'yı beklemeden koşar adımlarla merdivenleri çıkarak Barlas'ın olduğu yöne doğru ilerledi. Abisini gören Barlas oturduğu yerden kalkmış ve hızlı bir şekilde kendisine gelen abisine sarılmıştı.

"Hepsi benim yüzümden!" itiraf etti abisine. Içinde tutamazdı zaten, ben yapmadım diyemezdi. Onun söyledikleri yüzünden bu haldeydi babası.

Aras Barlas'ın söylediklerini duyduktan sonra kollarını kardeşinden çekerek ayrılmalarına sebep olmuş ve çatılan kaşlarıyla beraber kardeşine sorusunu yöneltmişti.

"Ne diyorsun oğlum sen?" Aras anlamayarak yönelttiği sorunun cevabını bekliyordu.

"Ben...ben böyle olacağını bilemezdim. Nişanın iptal olduğunu söyledim. Amerika'ya gideceğimi söyledim. Sonra...sonra bir anda yere yığıldı." Aras'ın arkasından nefes nefese gelen Alya son söylenenleri duymuş ve nefesini tutmuştu. Nefes alamıyor gibi hissetti bir anda. Ciğerlerinde ki tüm nefesi harcadığını düşündü. Kalbi atmayı bıraktı sanki. Göğsü sıkıştı, boğazına kocaman bir yumru oturdu. Ve donup kaldı kulaklarının ısrarla reddettiği sözleri duyunca.

KÜÇÜĞÜMNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ