Dün gece adağın o lafından sonra kendime zor gelmiştim . Aramıza yastık koyarak uyumuştuk o kadar salak değildim . Karşımdaki lanetli olsada erkekti .
En çok tedirgin olduğum nokta o değildi , bendim . Ne ara böle azgın duygular beslediğimin farkına vardığımda dikkatli düşünmem gerektiğini anlamıştım .
Şimdi ise adağın kollarından kalkmak için bile bir gram gücüm yoktu . Sanki bir karabasan binmiş inmek bilmiyordu şerefsiz!
Sarhoş gibiydim ama bu his hoşuma gitmişti .
"Agassi ?"
Adak uyandığında bana "Teşekkür ederim "deyip yanımdan kalkmıştı . O kaltığında garip bir şekilde üstümdeki ağırlıkta kalkmış yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım .
Yataktan zor bela kalkıp adımlarımı minik mutfağıma sürükledikten sonra sonuna kadar dolu olan buzdolabımı açıp içinden süt aldıktan sonra direk ağzıma diklemiştim .
Adağa bakmaya salona geçtiğimde ise yerde meditasyon yapıp derin nefesler alıyordu .
"Ne yapıyorsun ?"
"Senin için yas tutuyorum ."
"Yaşayan bir insana yas tutulur mu ?"
Gülümsemişti .
"Sen o ormanda öldün Agassi hatırlamıyor musun ?"
SHİTTTTT !
YOU ARE READING
The Fantastic Series : ADAK 🌳
Short StoryBirçok ağacı severdim ama bu ağaç en güzeliydi ... Geçmişte adak olarak kullanılan bir insanla bütünleşmiş yaşayan bir ağaç , beni bu denli büyüleyemezdi. 2016!