Yatılı Okul

《14》Sakızın Olayım Çiğne Beni

Eftalya'dan...

Odamıza giriş yaptığımızda hepimiz nefes nefese kalmıştık.

"Ay! Ahenk! Hepsi senin yüzünden. Ne yapacağım ben yarın? !"
"Ona ne kadar tipsiz olduğunu söylersin. "
"Atakan tipsiz mi?!"

Hepsi bana 'ooo' demeye başladı.

"Erkeklerin hepsi tipsizdir tabi Ronaldo ve Fermandan başka!"

Diyen Bediz'e göz devirdim.

"Erkeklerle kadınları ayrımcılık yok! Hepimiz tipsiziz."

Diyen Erva(ki önüne gelen kız ve erkeklerin hepsine alıcı gözüyle bakan bir kardeşimiz) fikrini savunurken Zümrüt konuştu.

"Ben Bediz'e katılıyorum. "
"Ben de Sarışınları Sevme ve Koruma Derneği Başkanı Ahenk olarak her zaman sarışın erkekler tiplidir diyorum. "

Ne yapayım? Benim arkadaşlarım da böyle.

"Hadi devam."

Hepimiz tekrar çember oluşturduk.

Şişe çevrildiğinde soru kısmı bana, cevap kısmı Zümrüt'e geldi.

"Cesaret mi duble cesaret mi? "
"Senin ne yapacağını bilemediğim için cesaret. "

Düşünmeye başladım.

"Evet. Tamam. Düşündüm. Şimdi, Polat'ın yanına giderek kıvırtıyorsun. O da kıvırtsa fena olmazdı ama olsun."

Söyler söylemez Zümrüt'ün gözleri büyüdü. Zümrüt hayatınızda görüp görebileceğiniz en esnek olmayan insandı. Bacağını diz hizasına kadar bile kaldıramazdı.

"Ben duble cesaret desem kim bilir ne yaptırırdın! Hayatta olmaz! "

-yarım saat sonra-

"Ya olmaz dedim hem kıvırtmayı bilmem ben."

Şuan kapının önündeydik bile.

Ben kapıyı heyecanla tıklayınca Ahenk ağzını cıklattı.

"Öyle kapı çalınmaz.'

Diyerek kapıya hayvan gibi tekme attı.

"Yuh!"

Bediz de ona katılınca sonunda kapı Pars tarafından açıldı.

"Ne var?"

Ahenk, Erva ve ben Zümrüt'ü içeri itti.

"Ben kıvırtmaya karşıyım."

Diyen Bediz sadece omzundan tutmuştu.

Zümrüt'ü içeri sokunca biz de girdik.

Ahenk işaret parmağını kaldırarak konuştu.

"Birazdan göreceğiniz şeyler gözünüzü kanser edebilir. Lütfen 99 yaşını geçmiş olanlar izlesin.'

Diye saçma ve ciddi bir açıklama yaptı.

Ve Zümrüt Polat'a yaklaşarak yavaşça kıvırtmaya başladı.

Biz kızlar gülmekten yerlerde sürünürken erkekler anlamsızca Zümrüt'e bakıyordu.

Erva dayanmayarak Zümrüt'ü çekince Usain Bolt misali koşmuştuk.

Zümrüt arada bize vuruyor ve itiyordu.

Sonunda odaya ulaştığımızda tekrar yerlerimizi almıştık.

"Geberteceğim sizi! "