6.bölüm

2.5K 152 2
                                    

Artık eve dönme zamanı gelmişti.
Kendimi sığıntı gibi his etmek istemiyordum.
Ne güzel düzen kurmuştum kendime. Ah şu Ferman ağa bozuntusu yok mu öldürsem içim rahat etmez
İlk kez birinden bu denli nefret ediyordum.
Düşündükçe aklım başımdan gidiyor ne kaba ne kendini bilmez birisi diye.
Henüz geleli iki gün olmuş ben Ferman ağa yüzünden sanki yıllardır buradayım gibi his ediyordum.
Ne samimiyet ama.

"Efendim abla anlamadım?"

"Birşey mi dedim ben?"

"Evet ne samimiyet ama dedin"

"Pardon tatlım ya dalmışım içimden konuşuyordum ben.
Ama sizin şu ağa bozuntusu akıl bırakmadı doğrusu."

"Aklını aldığı ilk kişi sen değilsin abla merak etme"

"Ya bu gece ne olursa olsun şu hikayeyi duymak istiyorum artık.
Uyku yok sana bu gece. Normalde meraklı değilimdir ben insanların geçmişine.
Ama birinden nefret etmeden önce onu tanımak isterim. Ön yargılı biri olmaktan kaçınırım  ben"

"Ön yargılı olduğunu düşünme Hüma abla inan o nefreti hak ediyor."

Biran önce eve gitmek ve gerçekten bu adamın geçmişti ne yaptığını öğrenmek istiyordum
Bir insan en fazla ne kadar kötü olurdu ki?
Doğrusu bu sorunun cevabını bende Bilmiyordum zira dünyada kötü kalpli insanlar çok var.
Eve vardığımız da muhtar kapıda bizi bekliyordu.

"Kızım öyle habersiz gitmeyin bir yere Ferman Ağanın sağı solu belli olmaz.
Bugün birde kapısına gittin o mutlaka çıkarır bizden bunu hıncını"

"Ya bu kadar zalim biri nasıl Ağa olmuş aklım almıyor.
Herkes toplansa istemiyorum dese başkası Ağa olamaz mı?"

"Kızım burada o işler öyle olmuyor işte.
Kim zengin kim daha büyük aşirete sahip onların sözü geçiyor, Elimizden birşey gelmez.
Hem yorma kafanı böyle şeylerle.
Biz her zaman senin yanındayız sen işine odaklan okulların açılmasına sayılı günler kaldı."

"Haklısın  aslında ben buralı değilim sonuçta.
Ama bana bulaşırsa söz veremem. Kusura bakmayın ben karşılık veririm Ben haksızlığa tahammül edemiyorum bugüne kadar haksızlığa hiç boyun eğmedim. Bu adam hep güçsüz görmüş herkesi parayla şanla hele silahla adamlık ağalık olmaz. Biz böyle gördük babamızdan kim adaletli merhametli o bizim için öncüdür."

"Ah hırçın kız inan onu tanımıyorsun onun çirkin  yüzünü görmeni istemem. Sana sadece bu kadarını söyeleyebilirim"

Belki de onlar haklıydı ben onu henüz hiç tanımıyordum
Ama bir insanın ne kadar kötüleşebileceğini çok iyi biliyorum
Yinede babamın bana öğrettiği gibi haksızlık nerde olursa olsun
Seni işinden de ekmeğinden de etse asla boyun eğme.
Şeref ve dürüstlük parayla ölçülmez
Onun bu sözünü asla unutmadım.
Ve ona göre yaşadım.
Bugünde böyle bitmişti nasıl geçtiğinin farkına bile varamadım.
Akşam yemeği yiyip odalarımıza çekildik.
Ayşe güzel bir çay demleyip hazır etmişti. koyu bir sohbete yolculuk zamanı gelmişti.
Bu Ferman Ağanın hakkında ki hikayeyi duymak istiyordum artık.

Ve Ayşe başladı anlatmaya.
Bende derin düşüncelere dalıp aklımda canlandırmaya başladım.

9 yıl önce

kardelen Urfa'ya ilk öğretmenlik görevini yapmak için geldi.
Onu Kazım Ağa otogardan aldı ve çok iyi ağırladı konağının bir odasını onun için ayarlanmış olduğuna  nasıl sevindi. Böyle anlayışlı bir ağa olduğu için çok şanslı olduğunu düşündü genç öğretmen

Saklı Cennet  (Töreye Mahkum)Where stories live. Discover now