Misal Ben

23 4 1
                                    

Bugün bir kez daha anladım ölümün ne kadar gerekli birşey olduğunu hükümsüz insanlar içim; misal benim. Yaradılışımızdan ötürü sanırım, yahut yaşantımızdan ölümü düşlemememiz.

Sıradanlaşmış hayatımız, değer verdiğimizi gösteremediğimiz değerlilerimiz ve kurulamamış hayallerimiz, ölümün penceresine götürmek için çekiştirirken ellerimizden; hayata tutunabileceğimiz bir çift gözün devrilişi o su berraklığını andıran yüzün çevrilişi bir de biraz merhametsizliği merhamet abidelerinin yardım edemiyor. Ölümün penceresinden izlerken kainat güzelliklerini, duyulan haz bir daha dönemeyecek olmanın bir daha göremeyecek olmanın hüznünün yanında devede kulak kalıyor. Meleklerle dansı ruhun öyle müthiş bir ahenkle oluyor ki biraz önce bedenimden çıkarken canımın acısını unutturuyor. Az sonra ruhun yükselişini bedenimin yerde kalışını izlemeyecekmişim gibi. Birazdan ağlaması gerekenler başımın ucunda ağlamayacakmış gibi.

Ölümün soğuk ve sıcak nefesini hissetmiyorum, artık soluyorum. Yakın olan dostlarım değil, bedenim değil canıma, canım değil bedenime. Yakın olan ve uzak olan ölüm yalnızca.

Şu karşıda yâr mı var?
Karşıki dağ karlı mı?
Gözleri puslu yârim
Ölüme ağlanır mı?

Dize dize sıralanırken mısralar, nidalar ağlatıyor ölümü. Ölüm gerçek, yalan olan bizleriz. Ölüm gerçekte yalana biz neden meylederiz.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 07, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sur Dışından Kule Dibinden YazılanlarWhere stories live. Discover now