bir ve son

417 55 65
                                    

Louis Tomlinson,bir sürü arkadaşı olan bir üniversite öğrencisiydi. Lise'de bu durum aynı olmasa bile Üniversite'ye geçtiğinizde çok rahat arkadaşlıklar kurabiliyordunuz. Birincisi artık olgunlaşmıştınız ve kendinizi tanıyor,insanlara kendinizi doğru tanıtıyordunuz. İkincisi ise çoğu insanı ve karakteri tanıdığınız,gördüğünüzden bu iş pek de zor olmuyordu artık. Ama bir sorun vardı ki,Louis aşık olamıyordu. Ayrıca çevresindeki arkadaşları gibi kızlardan hoşlanmıyordu. Sabahları arkadaşları ile eğlenip zaman geçirse de geceleri hep yalnız kalıyordu. Louis her gece yatmadan önce süt içerdi. Keşke onun için süt ısıtan biri olsaydı. Ya da birlikte süt içebileceği birisi. Louis'nin arkadaşları vardı evet,ama o kadar yalnızdı ki aslında.. Her gece çatıya çıkar,gökyüzünü,yıldızları seyrederdi Louis.Yanındaki bina hep boştu ve yanındaki binanın çatısı kendi çatısı ile çok yakındı. Orada onun arkadaşı olabilecek birisi yaşasaydı keşke,derdini anlatabileceği,üzüldüğünde ona sarılabileceği birisi.Ya da her gece gökyüzünü aydınlatan,gözünü kamaştıran,parıltılı yıldızı gelse.

Sevgiye,sevilmeye o kadar aç ve muhtaçtı ki...

Louis çok seviyordu gökyüzünü. Gariptir ama takımyıldızlarını,bulutsusuları çıplak gözle görebiliyordu. Gökyüzü ile bütündü Louis,buna inanıyordu.

Bazen psikopat olduğunu düşünüyordu,-ama boş verin,bir şeye meraklı ve düşkün olmak o kadar güzeldi ki

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।


Bazen psikopat olduğunu düşünüyordu,-ama boş verin,bir şeye meraklı ve düşkün olmak o kadar güzeldi ki. Akşam üstüne yakın çatıya minderini seriyor,bazen turuncu,bazen sarı,bazen de kırmızı olan bulutların aldığı şekilleri izleyip onları cisimlere benzetip gülüyordu. Bazı geceler şiir yazıyor,bazı geceler de şarkı besteliyor,sevdiği şarkıları söylüyordu. Sabahları çatıdan aşağıya baktığında hep ağaç vardı. Yemyeşildi. Bulutlara bakıyordu sonra,Masmaviydi. Louis yeşil rengini çok severdi.

Yağmur yağdığında mecburen eve girerdi. Şimşek çaktığında da şimşekleri hayranlıkla izler,resimlerini çizerdi bazen. Kar yağdığında da zaten okullar tatile giriyor,ailesinin yanına gidiyordu.

Louis artık her çatıya çıktığında gökyüzündeki parlak ışık yan çatıya çarpıyordu. Işınlarını görüyordu sanki Louis,yıldızı izlerken de oracıkta uyuya kaldı.

Sabah kalktığında yan çatı bir sürü çiçekle süslenmişti. Yan evden müzik sesleri ve tatlı pankek kokusu geliyordu. Louis bir süre çatıya baktıktan sonra heyecanla yerinde doğruldu ve-ah siktir. Beli fena derecede ağırmıştı. Düşünceleri oldukça neşeli bir sesle son buldu.

"Mer-ha-baaa! Harry ben!"

Yan çatıda uzun boylu,uzun lüle lüle saçları,yemyeşil parıldayan gözleri ve kocaman gülümsemesi -ah gamzeleri- ile bir güzellik vardı. Louis de heyecanla konuştu.

"M-merhaba,ben de Louis"

Harry kıkırdayarak ona baktı.

"Ben buraya Üniversite için geldim,hiç arkadaşım yok şimdi."

Bright Star | Larry Stylinson• One Shotजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें