Gül Rengi Şarap

&2&

 Kamp günü gelmişti sadece 10-11 gidecek çünkü 9 sınıflar yeni oldukları için 12 ise sınav olduğu için gelemiyorlar 1 hafta kamp yapılacak bugün yani pazartesi gününden haftaya pazartesi gününe kadar.

  Eşyalarımı hazırladım Cem, Berke ve Eda kapıda beni bekliyorlardı. Kapıya çıktım hepsine selam verdim Edayla biraz konuşunca iyi kız olduğunu anladım.Hep birlikte toplanma yerine geldik. Herkes karışık olacakmış. Ben 2 servis ile gideceğim Cem Eda için bir kızla yer değiştirdi onlar da 1. servis Berke ise 4. servis ile gidecek yani ayrı ayrı gideceğiz.

Servise binince en arkada 5 koltukta 11. sınıflarda tek tanıdığım ama konuşmadığım 5 kişi vardı bunlar nasıl aynı yere biniyorlar ya tabi kesin buraya gelecek olanları başka servise gönderdiler grupta iki kız üç erkek var ama onları pek taktığımı söylemem. 

 Boş bulduğum bir yere oturdum yanıma biri oturunca oraya baktım 10 sınıfların en yavşağı yanıma oturmuştu oğulcan kendisinden pek hazetmem hemen ayağa kalkıp başka yer aradım. En arkanın önünde bir yer vardı  hemen koşup ben oturdum oraya vala yol boyunca o yavşağı çekemem direk kulaklığımı taktım. Bütün yol boyunca uyumayı planlıyorum biraz bekledim sonra kalkacağımıza dair anons yaptılar sonra direk müzik açıp uyudum.

  Kolumun içine girmek istemişçesine kolumu dürten biri vardı en sonunda dayanamadım.

'ya bir siktir git kolumu kopardın' dedim kolumu dürten kıza kız bana salaksın bakışları atarken.

'geldik artık kış uykundan uyan' dedi ne o bana ayı mı dedi direk saçına yapıştım benmiyim ayı len.

'ne dedin sen bir daha söyle' diyip eğildim eğilince direk saçımdan tuttu işte bunu yapmayacaktı. Dirseğimi karnına geçirdim biri beni çekiştirince Berke olduğunu sanıp bağırdım.

'len Berke bıraksana iki tane daha vurayım' dedim beni dışarı fırlatırcasına atınca Berke olmadığını anladım.

'Berkeye benzer halimi var ' dedi gülüp  ona baktım.

'evet Berke değilsin zaten onun gibi olamazsın' dedim ve çantamı alıp Berkelerin yanına gittim. Sahte bir şekilde topaladım Berke hemen koştu yanıma.

'kanka ne oldu iyimisin' dedi gülmemek için kendimi zor tuttum.

'kanka yere düştüm el at bir' dedim kafasını salladı yanıma gelip beni kucağıma aldı bizimkilerin yanına gidince hepsine üzgün bakışlarımı attım.

'Berke benim çadırımı da kurur musun?'dedim tabi ki her şey benim çadırımı kurmaları ve benim oturmam içindi.

'olur kanka dur ben sana buz alıp geliyorum'dedi ve gitti iki dakika sonra elinde bir poşetle geri döndü bana al buz koy diyip hepsi çadır kurdu ben de oturup onları izledim valla çok akıllıyım.

Akşam olunca herkes 4 gruba ayrılıp 4 büyük ateş yaktılar herkes oturunca her grup konuşuyorlar ve oyun oynuyorlardı bizim grupta ben,Cem,Berke,Eda sabah bana karışan Selin, Egemen ve Ata sonra zaten bunların adını öğrenince devamını dinlemedim. Herkes susunca ortaya bir fikir attım.

'hadi D- C oynayalım' dedim herkes onaylar sesler çıkarınca Berke koşup şişe getirdi.

İlk ben başladım yabancı biri çıkmadı soru kısmı Eda cevap Berke

'd c ' dedi kısaca Berke d dedi Eda ise klasik kimi sevdiğini sordu Berke belirli değil diyip sustu.

Sonra Berke çevirdi Ben ve  10.sınıflardan Kaan diye birine çıktı.

'd c' dedi korkum yok bu yüzden

'cesaretlik' dedim göğsümü gere gere bana baktı sonra gruba sonra cevap verdi.

'gruptan biriyle ama arkadaş yok tüm gece ormanda kal' dedi ona ciddimisin der gibi baktım kafasını salladı. Gruba baktım en kaslı ve en cüssesi büyük olanı seçtim Ali galiba adı onu işaret edip  o olur dedim.  Sonra sırayla şunlar oldu Egemen sabah ki kızla kavga ederken orada olan çocuk ile 10. sınıfların sürtüğü Çiğdem öpüştü

Eda Berkenin kafasında yumurta kırdı. Kaan Ece diye bir kızı göle attı. Sonra herkes dağıldı ben de o cüsseli çocuğu beklemeye başladım ama gelmedi arkadan bir iki çıtırtı gelince arkamı dönüp.

'sonunda geldin yoksa korkak olduğunu sanacaktım' dedim demesine bu Ali değildi bu Egemendi yanıma doğru gelirken sırıttıyordu.

'o gelmek istemedi ve beni gönderdiler' dedi ben de yav he he der gibi kafamı sallayıp küçük tepeciğe çıkmaya başladım tepecikte bir ağaç vardı hemen onun altına cekettimi serip uzandım. 

Yıldızları sayarken görüş açıma bir kafa girdi kaç tane yıldız olmuştu len ona dönüp bağırdım

'gerizekalı çık şuradan sayamıyorum' dedim o da kahkaha attı ayağına tekme attım ayağını tuta tuta geri çekildi.

'ayağın baya ağır be kızım' dedi ve o da yanıma uzandı.

'çok çirkinsin' dedi ona anan güzelmi bakışlarımı attım.

'ben mi?' dedim ve parmağımı göğsüme bastırdım.'sen aynaya baktın mı?' dedim ve güldüm.

'kızım kızlar bu yüz için kapımda sıra oluyorlar' dedi güldüm.

'doğru sonra Türkiye niye gelişmiyor diyorlar' dedim bir daha güldüm ona bakıp

'sohbetine doyum olmaz ama ben uyuyorum' diyip altımda olan ceketi üstüme örttüm ve arkamı dönüp uyudum.

 Sabah uyandığımda gölün üstündeydim ciddi anlamda altımda şişme yatak ben de suyun üsttündeyim suda bir karartı görünce çığlık attım. 

'imdat su da bir şey var' dedim kimse duymuyordu.

'berke hey yardım edin'dedim ve ayağa kalktım  ve suya düştüm sudaki karartı benim gölgemmiş ama ben donarak suyun üstüne çıktım çıkar çıkmaz. Egemen ve o kızın güldüğünü gördüm ayağımı toprağı vurdum boşluğuma denk gelince ayağım burkuldu ve ben çığlık attım.

Bütün herkes bana gülerken Berke beni kaldırıyordu Cem ise gülenlere bağırıyordu. Ayağımın acısından ağlamıştım ve başım ağrıyordu. Hocalar bana izin verince çadıra girip biraz uyudum.