♡24♡

2.2K 140 32
                                    

Mari:

Hayatım boyunca çalışıp durdum... yani sayılır. Liseye geçtim neyseki ama en korktuğum universite sınavıydı ve o da yaklaşıyor. Ben öküz gibi çalışırken diğer umursamaz öğrenciler klüblerde kopuyordu.

Kafamı telefon titreşme sesiyle kitaplarımdan kaldırdım. Jimin'den mesaj gelmişti. Saat 3'e geliyordu.

Chimchimbirbebek: Napıyon? Uyuduğunu sanmıyorum çünkü neredeyse 1 aydan beri böylesin. Çok fazla yükleniyprsun kendine.

Adını sormayın. Telefonuma böyle kayıt etmişim.

Ben: Sendemi çalışıyordun?

Chimchimbirbebek: Evet ama şimdi yatıyorum sende yat!

Ben: Hayır daha çok çalışmam lazım. İstediğim bölüme girmek için. Bide Jimin biz farklı universitelerde olsakbile beni unutma.

Chimchimbirbebek: Manyak mısın? Hayla buluşucaz ve unutma evlerimiz karşılıklı😉

Ben: Kapat ders çalışmam lazım

Chimchimbirbebek: Özledim seni. Gel dışarı. 1 aydan beri seni çok nadiren görüyorum

Bu çocuğu öldürecem!

Ben: Parkta buluşalım

Yine kıyamadım. Telefonu alıp şuanki dağınık olan kıyafetlerim ve saçımla çıkacaktım. Zaten kimse yoktur bu saate dışarıda.

Pijama:

"Mari çok açık giyiniyorsun! Bu hiç hoşuma gitmiyor

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

"Mari çok açık giyiniyorsun! Bu hiç hoşuma gitmiyor." "Evde ne giydiysem onlarla dışarı çıktım. Hem sende pijamanla dışarı çıkmıştın." Yani haksızlik ama. Bi saat üstümümü giyinseydim. Hem pijamam gayet güzel bence. Bir anda Jimin dudaklarıma küçuk bir öpücük bırakmıştı. "Seni kıskanmaktamı günah?" İstemsizce sırıtmaya başlamıştım. "Seni özlemişim." Bana sarılmaya başladı. Uzun bir süre öyle kaldık.

Parktaki banklardan birine oturmaya karar verdik. "Mari benimle evlenirmisin?" Dediğine gözüm fal taşı gibi açılmıştı. Ona döndüğüm anda dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımda dans ediyordu resmen ama ben nasıl karşılık versem bilemiyordum. Bir süre sonra öpücüğü bozup bana baktı. "Cevabını aynı yerde aynı zamanda ama 5 yıl sonra ver." Niye 5 yıl diye sormiyacaktım. Çünkü 5 yıl sonra üniversite bitiyordu. "Jimin ben cevabımı veriyimmi?" Gözleriyle yaptıklarımı izliyordu. "Evet. Eğer 5 yıl sonra hayır demeye kalkarsam bana bugünü hatırlat." Bana bakarak gülümsedi.

Eve gidip dinlenmeye karar verdim. Son kere Jimine el salladıktan sonra odama gecip yattım.

Sonraki gün derslerime yine odaklanmıs bir haldeydim. Tenefüsebile çıkmaz oldum. Kafamı derslerimden kaldırmazken bir gölge hissettim. Kafamı kaldırıp baktığımda Taehyung'la karşılaştım. "Çok fazla yükleniyorsun kendine." Ona birsüre bakıp geri gömdüm yüzümü deftere. "Jimin nerede? Neden seni yalnız bıraktı? Ama olmaz-" "Taehyung çok konuşuyorsun ders çalışmam gerekiyor. Hem Jimin beni rahatsız etmemek için gitti ve beni düşündüģün için sağol." Baya baya içimdekileri söylemiştim.

Hayatımın şu sıralar çok sıkıcı olduğunun farkımdaydım ama yapacağım birşey yoktu. Annemin hayalini gerçekleştirmek istiyordum. 2. tenefüs dışarı çıkmaya karar verdim. Herkes eğleniyordu... ben hariç. "Ooo Mari güneş görebildin sonunda." Dedi bana doğru yürüyen Hani. Gülmekle yetindim. "Jimin nerede?" "Basketbol oynuyor." Kafamı sallıyıp basketbol sahasına yöneldim. Beni gören Jimin basketbol oynamayı yarıda kesip yere düşen bedenimi tuttu. DUR BİRAZ NE?

Perfect Man // P.J.MOnde histórias criam vida. Descubra agora