Gece - 2

1.5K 229 249
                                    

Kendimi toparladıktan sonra gözlerimi ondan ayırdım ve uzanıp Gece'nin elini tuttum.

"Gece, hadi kızım gidiyoruz." dediğimde Mira bana anlamaz gözlerle bakıyordu. Ona sinirli gözlerle karşılık verdiğimde Gece elimi itti.

"Anne hayır! Ben deniz kızı olacağım! Gitmem!" dediğinde Efken denen adamı itip Gece'nin yanına vardım.

"Tamam kızım olacaksın söz veriyorum ama bugün değil, hadi gel gidelim." dediğimde Gece'nin gözleri görmeyi en sevmediğim tona, hüzüne bürünmüştü.

"Ya anne!" diye ağlamak üzereyken Mira beni arkadan tuttu.

"Zeynep, kendine gel Gece'yi korkutacaksın!" diye fısıldadı kulağıma doğru. Hemen Gece'nin önünden kaldırdı beni. Geriye dönüp öğretmene sinirli bir bakış attım. O da bulunduğumuz durum yüzünden huzursuz görünüyordu.

"Gece sen burada Efken öğretmeninle otur, ben annenle konuşup geleceğim teyzeciğim tamam mı?" diyerek onu öptüğünde Mira'nın kolunu olmaz dercesine çektim. Bana sus dercesine baktığında ise vazgeçtim.

"Biz hemen geliyoruz Efken." dedi ve öylesine bir gülümseyip beni odadan neredeyse sürükleyerek çıkardı.

Koridorun sonuna vardığımızda "Zeynep ne yapıyorsun sen Allah aşkına ya!" diye kızdı.

"Bu adamın Gece'nin hocası olmasını istemiyorum! İyi bir başlangıç yapmadık dün tamam mı? İstemiyorum işte!" dedim rahatsız bir şekilde koridoru ileri geri adımlarken. Şu an Gece'nin içeride bensiz olması bile hoşuma gitmiyordu.

"Önceden tanıştığınızı anladım zaten çünkü Gece odaya girip Efken'i görünce çok sevindi. Bu hikayenin neresinde kötü bir başlangıç var acaba?"

"Dün alışveriş merkezinde Gece birden ortadan kayboldu ve bulduğumdaysa bu adam ona dondurma almıştı, bir de elini tutuyordu! Korktum ve kızdım anladın mı? İyi bir öğretmense yapması gereken onu hemen bana getirmekti!" dedim ve beni boğan saçlarımı arkaya attım. Mira'nın ilk defa gözleri yumuşadı ve yanıma gelip omuzlarımı tuttu.

"Zeynep, insanlara olan güvensizliğini ve Gece'yi koruma iç güdünü anlıyorum. Sen ne yaşadıysan hep ben vardım yanında biliyorsun. Ama bunları kendini yıpratarak yapma. Tamam mı?" dediğinde derin bir nefes verdim. "Hem şu an Gece'yi alıp buradan gidersen, Efken'e değil bana güvenmemiş olursun."

"Mira ne alaka-"

"Hayır! Sus. Aynen de öyle olur. Ben buraya güvenilmez birini alır mıyım? Gece'yi buraya yazdırmanı ister miyim? Hayır. O yüzden, Efken'i sev ya da sevme sadece güvenilir ve iyi biri olduğunu bil yeter." dediğinde pes ederek başımı salladım.

"Ama en ufak bir olayda gideriz tamam mı?" diye söz almaya çalıştım.

"En ufak bir olayda o gider sizden önce Zeynep. Ama bir şey olmayacak. Güzelim yüzme hocama katil muamelesi yapma artık." dedi ve ortamı yumuşatmaya çalıştı. Ben de kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.

Uzun zamandır böyleydim. Aklıma getirdiğimde bile mide bulandırıcı derecede nefret duyduğum birinden beri böyleydim. Böyle olmaktan hoşlanmıyordum; yani eskisinden daha farklı, daha diken üstünde, daha sinir bozucu bir insan olmaktan hoşlanmıyordum.

Ama Gece'yi kaybedeceğimi hissettiğim günden beri kendimi sadece onu korumaya adamıştım ve bunu yaparken bana ne olduğu umurumda bile değildi.

"Hadi içeri gidelim." dedi Mira ve ben de arkasından onu takip ettim. Odaya girdiğimizde öğretmeni Gece'ye bilgisayardan deniz kızı fotoğrafları gösterip gülüyordu. Bizim içeri girdiğimizi görünce hemen yanımıza geldi. Elini tekrar bana uzattı.

Başka Bir Yerlerde Başka BirileriWhere stories live. Discover now