Ahu

529 33 9
                                    

Eyvahlar olsun geç kaldım annem geç kaldığımda uyarırdı beni ama bir hayali kadar değersizmişim onun için .
Çalıştığım bina Türkiye'nin en güzel ve en bilinen binasıydı ben de oranın en iyi muhasebecilerindenim övmek gibi olmasın ama patron başkalarıyla konuşurken duydum en iyi ben yapiyormusum gorevimi.Bana sorsalar başarının sırrı nedir diye ben aşk derim sadece.Ela' yı unutmak icin işime deli gibi odaklanıyor sımsıkı tutunduğum tek dal oluyordu.Hesaplardan kafamı kaldırır kaldırmaz bana çay hazırlayıp getirdiğini ve gülümseyerek kendi elleriyle icirecegini düşünüyordum .Sen sevgili Ela beynimdeki sinapsların hızından güçlüydün Allah'ın yarattığı bu bedene yine Allah'ın yarattığı mucize sen karşı gelebiliyordun.Ne de güzeldi o gözleri baktıkça ressam değil bir adet çöp adam çizen sanatçılardan hissediyordum kendimi.
Ve muhasebe ofisime geçtim yine siradanlıgıni sevdiğim hayatımda .Artık sıradanlık mutlu ediyordu beni sebepsiz yere. Kendime kahvaltı yapamadığım için binanın kafeteryasından bir çay ve simit istemiştim .Hesapların icine gömdüm yine kendimi ve bir de üstümü Ela'yla örttüm ." Yine hesaplara gömülmüş cimcime " dedi ve karşımda biricik annem dediğim o abla duruyordu kosarak içime çekerek sarıldım ona o kafeteryanın müdürüydü bana kalsa cok daha iyi yerleri hakederdi.İlk defa bu kadar uzun sarıldım bırakmak istemiyordum onu yine ağlamaya başladım." Ne oldu neden ağlıyorsun prensesim?" Diye sordu "biliyorum yalnızlık çok kötü bir duygu " dedi ve beni sadece annemin kokusuna benzeyen bu kadın içimdeki taşları dokebiliyordu dışarı." Kimse kendi seçimini yapamaz annen seni bu sebepten biraktıysa inan seni bir evladı değil sadece yabancı olarak görmüş .Sevse gelirdi kuzucuk" deyip gozyaslarımdan opmustu.Ben koltuğa oturup bütün yaptığım hesapları karalayıp yirttim." Sakın ol " diye bağırdı bana annem dediğim o abla.O kağıtların hepsini toplayıp yirtilanlari yapıştırdı ve ben sadece bana neden bu kadar değer verdiğini anlamiyordum.Aglamam durmuş yine denizlerin koyusunda düşüncelerle cirpiniyordum.Hayatıma gelmişti annem gibi gördüğüm şu kadın ve benim en kıymetlim olmuştu.Ama ona bir yandan güvenemiyorum sonuçta iyi bir muhasebeciyim ve sırf bu yüzden bana iyi davranıyor olabilir.Ve ofisimden çıktığında kapıyı kapatıp kilitledim ve ofisindeki her şeyi yerle bir edip yerlere fırlattım. Ben aradan 10 yıl geçmiş nasıl hala seni seviyorum sanki kalbime damgalanmis mühür gibisin. Uyuşturucuyu attım kanımdan ama sen ruhumsun benim belki de hiç bırakmayacağım ilk ve son pismanligımsın.
Kapı çaldı ve kapıyı açınca karşıma Ela kadar güzel ve onun sesinin çok benzeri bir kadın elinde bir simit ve bir çayla bana bakıyordu .." annem beni sana gönderdi konuşup dertleşmek için ben burda yine kafeterya çalışanıyım adım Ahu sizin de Deniz sanırım memnun oldum" dedi ve sesindeki o farkliligin ne olduğunu bulmaya çalışırken Ela ' ya olan aşkımdan saçmalıyorum sanırım " buyur canım " dedim ve susup birlikte yerdeki eşyalara baktık ..

CENNETE OTOSTOP ( Girl×Girl) Место, где живут истории. Откройте их для себя