burnt sienna pants

374 46 11
                                    

gitmek için ayağa kalkıyor. kızıl kahve pantolonu toz olmuş. eliyle temizliyor.

《sonra görüşürüz.》 diyor.

《görüşürüz.》 diye yanıtlıyorum.

gitmesini bekliyorum, ama gitmiyor. olduğu yerde bana bakıyor öylece. sonra uzanıp yanağımı öpüyor. kulakları kızarıyor.

《sana bronz yakışırdı.》 diyor. 《geçen sene yani. ama bu sene,》 gülümsüyor, ben de onun tebessümünde kaybolmak istiyorum. 《sana altın daha çok yakışır.》

gülüyorum. bana meydan okuyor. her zamanki gibi. onunla vakit geçirdikçe, aslında gerçekten değişmediğini fark ediyorum.

《değişmemişsin.》 diyorum.

《sanırım.》 diyor. dudaklarında bir gülümseme.

burnt sienna ▪ otayuriWhere stories live. Discover now