"Oyuna kabul edildiniz"
Gelin. Biraz daha yaklaşın. Sesinizi duyurmayın. Böylesi daha iyi. Yaşadığınız sürece görmediğiniz bi okyanusa dalmak üzeresiniz. Derinliği nefes kesiyor diymi? Etkilenilmeyecek gibi değil. Okyanusun altındaki o...
Öncelikle kapak için @ceyoo28 teşekkür ederim. Bölümü geciktirdiğim için lütfen kusura bakmayın. İlginiz için teşekür ederim. Bu bölüm biraz fazla uçuk kaçık ve uzun oldu ama eminim hoşunuza gidecektir. İyi okumalar.
••• 09:22
Okula gitmeyeceğim için patates kafalı Henna'ya kötü hiçbir telafuzda bulunmacağım. Yine beklememiş olsa bile. Sırıtmayın lütfen bana. Sizde biliyorsunuz, iyi bir ablayım ben. Tamam ara sıra serserilik yapıp ağzımı bozarım ama o kadar yani. Londra uçak biletleri onbire ayarlanmış. Ne kadar rahat söylüyorum bunu. Yurtdışına sahte pasaportla sahte bir şekilde bi kaç saatliğine gidiyorum. Sanki her gün bunu yapıyormuşum gibi konuşuyorum. Tuhafım kabul ediyorum. Saat on veya taş çatlasa on buçukta çıkmamız gerekti bu yüzden Mela'yla. Koskoca Londraya pasaklı gitmemek için tabikide özenle giyindim. Üzerime toz pembe tuniğimi altına açık mavi kot boyfriend paltonumu giydim. Şal olarak annemden zor zar parasını dilendiğim koyu mavi şalımı taktım. Dilencilikte diplomam var, şşşşt sakın şaşırdığınızı söylemeyin, susun okuyun. Rainbow çantama; yedek üst baş, kömüşü, kulaklığımı, yeni seri marvel çizgi romanımı ve olmaz olmazım şarjımı attım. Yanıma yolda dolara çevireceğim acil durum paramıda aldım. Bataklık gibi gözüme görünen dağınık yatağıma elimi daladırdım. Mübarek dolabı yatağa dökmüşüm. Bataklıkta telefonu aramaya devam ederken odamdaki saatede baktım. Bakmaz olaydım. Saat ona beş vardı. Ve hala ben evdeydim. Elime değen telefonumu bataklığın içinden çekip aldım. Ekranda doluşan bildirimlerden hiçbirini umursamadan Melanın ismini görmemle ona tıkladım.
Ballıçöreğim: "Çok özür dilerim ama yapamıcam. Lütfen beni öldürme. Daha çok gencim. Veya derimin yüzme. Yada gözlerimi oyma. Ama ne yapabilirim ki cesaretim bizim sınıftaki sümüğünü yiyen Alican'ın IQ'sundan bile daha düşük. Ben gelemicem. Sorryyyy babyyyy :(((((((((((("
Anında modum sanki 'kocası onu küçücük bebeğiyle bir başına bırakıp giden kadına' döndü. Ne demek gelmiyorum ya. İçimde ki hücrelerimin 'yemin ediyorum şerefsizim ağlamamak için kendimi zor tutuyorum'a bağlaması saniyeler aldı. Yavaşça mesajdan çıktım. Bataklığıma kendimi yüz üstü bırakıp gözlerimi canım acıyana kadar sıkıca yumdum. Ne yapıcam şimdi ben. Tek başıma kalkamam bu işin içinden. Şimdi mi söylenir gelemiceğini. Bi kaç dakika bile geçmeden telefonumun bildirim sesiyle yerimden doğruldum. Kanımın akış hızı anında değişti. Meladan geliceğini umduğum mesaj Agra'dan geldiğini görünce yüzümü somurttum. Bir sen eksiktin sende gel babam. WhatsApp'a girip mesaja baktım. Yine bir samanyolu entrika fon müziğiyle yazdığı yazıyı tekrar okudum. Hatta tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar daha.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Ne alaka diye düşünmeye başlamadan kapının zili çalmaya başladı. Gözlerim anında büyürken içinden lütfen düşündüğüm şey olmasın diye dualara başladım. Yasinin ilk sayfasını okumaya tam başıcaktım ki kapı artık dur durmaksız yumruklamaya devam edince mecbur kapıyı açmaya gittim. Yavaşça kapıya yaklaşıp kapının önünde durdum. Kapının dürbününden Agra'yla aynı anda göz göze gelmemizle geri çekilmem bir oldu.
