SS-9-

11.2K 357 120
                                    

     
Merdivenlerden bir iki adım atıp indiğimde hafif eğildim. Mutfakta arkasından gördüğüm kişiyi saçlarından tanıdım. Edis. Yarı kıvırcık yarı dalgalı kahverengi saçlarını her yerde tanıyabilirim. Evin üst katını bilmiyor olmamım sebebi daha önce hiç yukarı çıkmamamdı . Aşağı inince yanına gittim.

-Edis?
-Uyanmışsın.
-Nasıl geldim buraya?
-Odanda bayılmışsın. Murat hastanedeyiz diye aradı gelip almamı istedi.

Cevap vermeden masaya oturdum. 'Ne bekliyordunki kendi evine götürmesini mi?' Hayır. Hastaneye götürmesi bile şaşırtıcı. Onun umursamaması gerekiyor. Umursamamışta.

Edis'le ne konuşmam gerektiğini kestiremiyorum. Uyuşturucu meselesi üzerinde hiç konuşmamıştık. Ne diyecektim ki? Yıllar önce uyuşturucuya başlamamın sebebi beni terkeden aşık olduğum adam geri geldi, bende dayanamadım tekrar başlamaya niyet aldım mı? Hiç sanmıyorum. Konuşmamak en iyisiydi. Masanın ortasına koyduğu krepe baktım. Çayları da getirip karşıma oturdu. Onun kahvaltıya başlamasını bekliyordum ama başlamamasından konuşmaya başlayacağını düşündüm. Konuşmaması için direk kahvaltıya başladım.

   
Saate baktığımda 10.23 olduğunu gördüm. Bornozumu çıkartıp iç çamaşırlarımı giydim. Üstüme siyah bir elbise giydim. Ayakkabı olaraksa mat gri topuklu giydim. İyiydim artık. Hastanede iğne yaptıklarını düşünüyordum ve bu beni ürpertiyordu. Düşüncesi bile kötü. Açık renk dudak kalemi sürdüm ve evden çıktım.

 
Bugün arabamı yaptırmalıydım. Artık taksiyle gitmek istemiyorum. Taksiden indiğimde girişte beni bekleyen Ebru'yu gördüm.

-Günaydın Aslı Hanım.
-Günaydın Ebru.

Kısa geçen konuşmadan sonra asansöre bindik. Odama girdiğimde masama oturdum. Ebru'ya planı anlatması için kafamı salladım.

-Aslı Hanım yarım saat sonra toplantı odasında çalışmaya başlanılacak. Onun dışında boşsunuz ama akşam 19.30'da Atlas Holdingle toplantı yemeğiniz var Leb-i Derya'da gerçekleşecek.

-Koray'la mı yoksa Ezgi'yle mi? Hangisiyle yapılıcak?
-Koray Beyle. Ama Ezgi Hanım'da katılacak. Sonradan tabi.

hafif yüzünü buruşturarak söylemişti. Derin bir nefes alarak geri yaslandım.

-Çıkabilirsin.

Gene Koray ve sarkmalarıyla geçecek bir akşam daha. Gerçekten çok iyi biriydi ama reddetmeme rağmen vazgeçmiyordu. Her görüştüğümüzde
-toplantılarda- sürekli beni utandıracak kelimeler sarfediyordu.. Ebru'nun yüzünü buruşturması ise bu durumu biliyor olmasından kaynaklanıyor.Umarım sakin geçer bu akşam.

Kapının çalmasıyla düşüncelerimi aklımdan atmaya çalıştım.

-Gir!
-Aslı Hanım Murat Bey sizi çağırmamı istedi. Sanırım dün imzalanacak dosyalar varmış ama imzalayamamışsınız.
-Tamam. Geliyorum.

Odamdan çıkınca hemen yandaki odaya girdim. Oturduğu yerde kafasını dosyalara gömmüş işine bakıyordu. Odaya biraz göz attığımda çoğunluğun siyah renklerden oluştuğunu gördüm. Gayet güzeldi. Etrafı incelemem bittiğinde ona döndüm. Onun beni süzdüğünü görünce gözlerim kendiliğinden açıldı ve yanaklarıma kanın geldiğini hissetmeye başladım. Kalbimin daha fazla hızlanmaması için hafif öksürerek dikkatini yüzüme çektim. Boş gözler. Derin bir nefes alarak masanın önündeki koltuğa oturdum. Sağ bacağımı sol bacağımın üstüne attım. Gözleri bu sefer bacaklarıma kaydı.

-Şe..Şey imzalanacak şeyleri ver de şey edeyim ben.

Kurduğum cümlenin mantıksızlığına mı küfredeyim yoksa kekelememe mi? Dudaklarının hafif kıvrıldığını gördüm ama hayal de olabilir. Çünkü çok kısa sürmüştü. Bana uzattığı dosyayı ve kalemi aldım. Kendi ismimin olduğu yerlere imza attım. Dosyayı ona uzatarak soru sordum.

Seni SeçtimWhere stories live. Discover now