KÜÇÜK PRENSİM ♛ [TAMAMLANDI]

-Eight-

*

-Hatırlatma-

"-Kayce?!"

Arkadan gelen sesle, o yöne döndük.

Liam'ın sinirli ifadeyle yanımıza geldiğini gören Kayce'nin gözleri büyüdü.

"-Liam?"

Gözlerimi devirmeme fırsat kalmadan, suratıma yediğim yumrukla, afallamıştım.

"-Liam! Ne yapıyorsun??!"

*

Kayce;

"-Liam!! Dur lütfen!"

Sesim resmen aciz ve titrek çıkmıştı.

Alel acele Liam'ın yanına koştum ve onları ayırdım. Ardından Aiden'ın yanına eğildim ve suratını inceledim.

Çocuğun suratı kan içinde kalmıştı. Ben onun suratını incelerken, Liam kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı hışımla.

"-Kayce neler oluyor sana? Gecenin bu saatinde burada, bu çocukla ne işin var senin? Ne bokuma onunl-"

"-Çünkü onun yanında olmak istiyorum!"

Ağzımdan çıkan sözlerle ben de şok olmuştum.

Bana bakan iki çift göz ifadesizdi. Liam'in sağ gözü seyirmeye başladığında, Aiden elinin tersiyle ağzındaki kanı sildi ve ağır çekimde yüzünü buruşturarak ayağa kalktı.

"-Sen ne-"

Liam devamını getiremeden başını sağa sola salladı ve aptalca gülmeye başladı.

"-Saçmalık. Bu tamamen saçmalık! Şu piç daha 16 yaşında bir velet! Saçma sapan konuşmayı kes! Bu kadar düşmüş olamazsın."

Son cümlesini kısık sesle ama o tiksinerek baktığı gözleriyle söylemişti. Bense fazlasıyla kırılmıştım bu duruma.

Nasıl olduğunu anlamadığım bir zamanda Aiden, Liam'a yumruğunu geçirdi ve Liam afallayarak dengesini kaybetti ve yere düştü. Ben bir tepki bile verememiştim.

"-Artık 17 aslında."

Ona son bir bakış atıp yanıma geldi. Şaşkın bakışlarım karşısında, şaşkınlığımı iki katına çıkaracak bir hareket yaptı ve elimden tuttu.

"-Ha ayrıca."

Yürümeye yeltenecekken, tekrar Liam'a döndü.

Bense boş bakışlarımla onları izliyordum.

"-Kayce'yle böyle konuşamazsın. Onu haketmeyen sensen bir de."