11.Bölüm-FİNAL-

470 41 30
                                    

Çok geciktirdim biliyorum ama üzgünüm.Lütfen beni anlayışla karşılayın.

Ayrıca arkadaşımın (@brownismylife) 'Ölüm Seremonisi' hikayesini şiddetle öneriyorum.

Final bölümü için gerçekten çok kötü bir bölüm.Hiç içime sinmedi zaten.Sadece yazmak için bugün vaktim var ve hızlı yazdım.Daha sonra kim bilir ne zaman vakit bulabilirim diye.Zaten yeteri kadar beklettim.

Nasıl bir bölüm beklediğiniz hakkında en ufak bir fikrim yok.Umarım beklentilerinizi karşılayan bir final bölümü olmuştur.Ben buna bölüm demek istemiyorum.Olaylardan sonra yaşananların özeti diyorum.Tekrardan ve tekrardan okuyan,yorum yapan,voteleyen herkese teşekkür ederim.

Yeni hikayeme bakmayı unutmayın.Öpüldünüz.İyi Okumalar...

*** 10 yıl sonra ***

Bahçemdeki koltuğuma uzanmış kendim yazmış olduğum kitabımı okuyordum.Evet kitap yazmıştım.Neredeyse 5 kitabım var.Şaşırmış olabilirsiniz ama 10 sene oldu.Evet hala yaşıyorum.Herşeyi en baştan anlatmalıyım belkide.

Hanna gittikten sonra neredeyse 2 sene ölü gibi yaşadım.Ölü gibi yaşamayı bende istemedim fakat ne zaman kendimi öldürmeye kalkışsam Dean kurtardı beni.Evet Dean.Çocuğumun babası, sevgili eşim.Olaylar birden gelişti.Dean 2 sene beni bırakmadan bana katlandı.Ona güveniyordum ve aşıktım.Beim yanımda kaldığına göre oda bana aşıktı.5 senedir evliyiz.Küçük bir kızım var.2 yaşında.İsmi Hanna.Bu ismi kendi kızıma vermek, ona öyle seslenmek çok acı vericide olsa verdim.Her zaman Miranda vermek istemiştim.Daha sonra nefret ettim o isimden.Hayatımı mahveden kişinin isminden.Onun yüzünden birçok kişi kaybettim ben.Ailem, Jason ve en önemlisi Hanna.Eski günlere dönmek çok acı verici ama onlarla yaşıyorum hergün, her saat, her dakika.Yaşamak bile acı veriyor.Hala Hanna'nın benim yüzümden gittiğini bildikçe içim yanıyor, ölmek istiyorum.Ama bir kızım var.Dean var.Onlar için yaşıyorum.Bu acılara onlar için katlanıyorum.

Ben yine bu düşüncelere dalmışken Dean'in geldiğini farkettim.Ama yanında birisi vardı.Tanımadığım biri.Aslında Dean'ide tanımıyordum.Evli olabilirdik ama ailesini, çocukluğunu hiçbir şeyini bilmiyordum.Galiba bu kızda ailesinden biriydi.

"Emma iyi misin?"

"İyiyim.Sadece Hanna'yı..." Biz Dean'le konuşmaya başlayınca yanındaki kız eve girdi.

"Düşünme."

"Elimde değil."

"Artık düşünmene gerek kalmayacak."

"Nasıl? Dean unutamıyorum onu, benim yüzümden gidişini.Hiç birşeyi unutamıyorum."

"Biliyorum.Ama bunların hepsi geçmişde kaldı."

"Evet.Yanındaki kız kimdi?"

"Şaka mı yapıyorsun Emma?"

"Hayır neden yapayımki?"

"Gerçekten tanımadın mı?"

"Tanımadım.Tanımam mı gerekiyordu?"

"Evet hemde çok yakından." dedi ve göz kırptı.Bu hareketinden sonra kendime gelince -evet hala her hareketinde içime birşeyler oluyor- düşündüm.Siyah saçlı, mavi gözlü bir kız.Mavi gözlü.Bu gözler.Hayır tabikide Hanna olamaz.Neden sürekli onu düşünüyorumki? İçeri geçtim.Kızın tam karşısına oturdum.Gözlerimin içine bakıyordu.Gidip üstüne atlamak istiyordum- çünkü bu oydu.Ama olmayabilirdi.Çünkü onun gidişinden sonra bir sürü kişiyi ona benzettim ve üstüne atladım.Gerçekten atladım.Sonuçlarını anlatmak bile istemiyorum.Bende onun gözlerinin içine bakıyordum."Benim işte, daha neye bakıyorsun" diyordu sanki.Garip hissediyordum.Çok garip.Onun olduğuna emindim.Eskiden olsaydı üstüne atlar, neler olduğunu anlattırırdım.Sarılırdım,öperdim.Şimdi farklıydı.Herşey.Sanki yanına gitsem tekrar gidecekmiş gibi.Tekrar aynı şeyleri yaşayacakmışım gibi.O hala gözlerimin içine bakarken yanağımda bir ıslaklık hissettim.Ağlıyordum.On yıl sonra ilk defa ağlıyordum.Karşımdaki kız gözlerini sıkıca yumdu.Sanki benim ağlamama dayanamazmış gibi bir hali vardı.Onunda gözlerinden bir damla yaş süzüldü.Evet emindim.Bu oydu.Yanına gitmek istiyordum ama olmuyordu.Kalkamıyordum.Kalksam, baylırdım.Baylırsam bir daha uyanmak istemezdim.Hanna'nın gelmesi canımı çok, daha çok yakmıştı.Herşeyi tekrar yaşadım kalbimde.Hergün yaşadığım acılar kalbimi sızlattı teker teker.Kafamı eğdim.Sanki yüzüne bakmassam acım hafifler diye.Olmuyordu.Yıllarca onun gidişine alıştırmıştım kendimi.Geleceğini, karşımda oturacağını heleki o gelince tepkisiz kalacağımı hiç düşünmemiştim.Çünkü o gelmeyecek diye yaşamıştım.Yüzümü hafifçe kaldırdığımda bana bakıyordu.Ona bakınca acım, kalbimdeki sızı arttı.Sanki onun çektiklerinide kalbime yüklemişler gibi.Kafamı tekrar eğdim.Olmuyordu, olamazdı zaten.Ona baktıkça acılarımı, pişmanlıklarımı hatırlıyordum.Onunla yaşadığım güzel günlerin aksine.Ama o bana umutla bakıyordu.Bilmiyorduki benim hiç umudumun kalmadığını.Tüm umudumu onun gelmeini beklerken yitirdiğimi.Tamda yitirdiğim zaman geldiğini.Yüzümü tekrar kaldırdığımda hafifçe kıpırdandı.Sanki yanıma gelmek ister gibiydi ama gelemiyordu.Ben engelliyordum onu işte.Umutsuzluğum, çaresizliğim engelliyordu.Sonunda ayağa kalktı ve önümde çömelip ellerimi tuttu.Ellerimi tutunca elini sıktım.Yüzünde küük, ufacık bir tebessüm belirdi.İçimi ısıttı bu tebessüm.Sanki biraz daha tebessüm etse kalbim acılarından arınacakmış gibi.Yine aynı  yüz ifadesiyle fakat fısıltı gibi çıkan sesiyle "Emma." dedi.Dayanamıyordum.Bende önünde çömelip ona sımsıkı sarıldım.Kemiklerini kıracak şekilde.Gözyaşlarım omzunu ıslatıyordu, hıçkırıklarımı serbest bırakmış ağlıyordum.Sanki böyle yapınca yılların acısı gidecekmiş gibi.O gittiğinde sadece onu düşünüyordum.O gelecek diyordum.Ama böyle gelmeyecekti.Böyle tepki vermeyecektim.Kalbimdeki sızılar hafifliyordu, ağrı kesici gibiydi işte.Sonradan yine sızlayacaktı.Sadece şimdilik geçiriyordu sızıyı.Onu bıraktığımda gülümsüyordu ama gözleri doluydu.Konuşmak istiyordu ama konuşmuyordu.Herzamanki haliydi işte.Tek fark saçlarıydı.Gözlerimi saçlarına getirdiğimde ayağa kalktı.Saçıyla birşeyler yapıyordu ama anlam veremedim.İşi bittikten sonra bana dönüp gülümsedi.Peruktu.Karşımda eski Hanna duruyordu.Sarı saçlı, mavi gözlü, güçlü, cesur bir kız.Her zorluğa göğüs geren.Bana sen özelsin demişti ama özel olan oydu.Herşeyiyle.Merdivenlerden Dean'ın kızımla beraber indiğini görünce gözlerimi sildim.Yanıma geldiğinde ona ve Dean'e de sıkıca sarıldım.

***

Herşey farklıydı.Tüm bu yaşananlar çok garipti.Hanna geleli baya oluyordu.Ama onunla ne o gün hakkında nede yaşadıklarımız hakkında konuştuk.O günleri hatırlarsam ne hale gelceğimi biliyordu.Bende ona ne peruk hakkında nede nasıl beni bulduğu hakkında soru sordum.Kapatmıştık herşeyi.Unutmamıştık sadece hatırlamıyorduk sadece.Mutluyduk böyle.Gerçekten gülüyordum.Eskileri hatırlamıyordum.Hanna yanımdaydı.Kızım yanımdaydı.Dean yanımdaydı.Herşey eskisi gibiydi.Sadece beni mutlu eden birşey eklenmişti.Kızım.Ama artık sadece onun için yaşamıyordum.Kendim içinde yaşıyordum.Hanna'nın gelişiyle huzur gelmişti.

Artık mutluydum.Huzurluydum.Sonsuza kadar...

 

Ölü Arkadaşım.Where stories live. Discover now