Ashton elime bir hap daha aldığında karşısında adını dahi bilmediği 90 beden göğüs ölçüsüne sahip olduğu ve birazdan becereceği kız elinden hapı alarak diline koydu.
"Elinden değil, dilimden almalısın hapı."diyerek istekliliğini arzulu bir ses tonunda belirtirken Ashton çarpık bir gülüşle dudaklarını kızın diline uzattı.
"Biliyorsun, iyiyim bu işte, alacağım."diyerek dilini kızın dilinin altına koyarak üst dudağıyla hapı aldı ve kızın hırıltısıyla hapı kıvrak hareketle kendi diline koyarak yuttu.
"Uzan."diye söyledi, cüretkar ve diktatör sesiyle.
"Senin için her zaman hazırım Irwin."diyerek bacaklarını açtı ilk önce. Ardından ilk önce saçlarını geriye atarak boynunun ortaya çıkmasını sağladı ve başını ilk yastığa koydu. Beli hala yüksekteydi, bedenine göre. Bu yavaş hareketleri Ashton'u sertçe içine girmeye teşvik ediyordu ve o kız da bunu biliyordu. Bildiğinden yavaş hareketler yapıyordu ve ağzını açıp tam bir şey diyecekken kapı çaldı.
"Ne sikim oluyor? Kim gelir bu saatte?"dedi sarışın kız. Ashton ise uzanıp telefonuna saatine baktı. 11.11 p.m yazıyordu, geceye yeni girmişlerdi, parti baskını mıydı yoksa eski sevgili gazabı mıydı?
"Bakıp geleceğim."dedi Ashton ve sağdaki buruşturulup atılan beyaz tişörtünü geçirdi başından aşağı. Merdivenleri inerken heyecanlıydı, biraz da gergin. Ancak kapıyı açtığında önünde gördüğü kutu heyecanını doruklara ulaştırmıştı.
YOU ARE READING
UnKnow Love
Short StoryAshton kapısına bir kutu dolusu onun çizimlerini ve ona karşı olan ama hiçbir zaman açığa çıkmayan platonik aşka dair mektupları bulana kadar saçma biriydi.