8.bölüm

507 65 53
                                    

Oy ve yorumlar artsa keşke :(

Cas: Sevgilim

Cas: Seni çok özledim

Crowley: Beni neden kimse özlemiyor?

Crowley: Bende özlenmeyi hak ediyorum. Sevilmeyi de.(bkz; i deserve to be loved, spn)

Dean: Crowley, eğer hala bir şeytan olsaydım, belki, ama sadece belki.

Crowley: Belki ne? Beni özler miydin?

Dean: Tekrar düşündüm de. Hayır, özlemezdim.

Crowley: Bu üzdü

Dean: Sence umrumda mı *şeytan emojisi*

Lucifer: Biri beni mi çağırdı?

Cas: Sam

Cas: Seni çok özledim.

Dean: WHAT THE HELL?! (çeviri: bu ne sikim demek oluyor? dhshsjshshsjdhdhdh)

Sam: Bende seni özledim Cas

Dean: Cas beni daha çok özledin değil mi?

Cas: Sam, ona söyle beni umursamayan birini özlemem.

Sam: Dean, onu umursamayan birini özlemeyeceğini söylüyor

Dean: Cas'e söyle, yazdıklarını bende okuyabiliyorum. Ve onu tabiki umursadım! Şu an Jack ile ona hamburger alıyoruz.

Sam: Cas, Dean yazdıklarını okuyabiliyormuş. Ve seni tabikide umursamış, şu an Jack ile sana hamburger alıyormuş.

Cas: Yeterli değil. Ona seni özledim dedim ve o Crowley ile konuşmayı seçti. Üzgünüm ama bugün salonda yatacak.

Dean: HADİ AMA!

Dean: Cas?

Dean: Aşk böceğim, tırtılım ♡

Dean: Beni affet.

Lucifer: Ben bile üzüldüm affet şu garibanı.

Charlie: Bence de affet.

Crowley: Bence de.

Micheal:Kesinlikle affetmelisin. (Ben Adam, telefonum olmadığı için Mikey'den yazıyorum)

Chuck: Tanrı olarak sana onu affetmeni emrediyorum.

Cas: Hayır.

Dean: Lanet olsun.


i ship it //destiel ☑️Where stories live. Discover now