1 Bölüm part 2."Kader"

22.2K 2.5K 910
                                    

Merhaba güzel kalplerim.
Kısa bir bölüm oldu biliyorum ama gelecek bölümler inşallah uzun olacak. Lütfen yorum ve oylamayı unutmuyoruz. (Emeğe saygı lütfen)

 (Emeğe saygı lütfen)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 Bölüm part 2."Kader''

Adam karşısında terbiye ettiği balığı, kenara bırakarak Boncuğa dönmüştü.

"Bugün yardımcı çalışanımı büyük bir hatası yüzünden işinden kovdum.
Tabi dışarda ki kalabalığa bakarsak kovmayı ertelerdim" Boncuk ağzını konuşmak için açaçaktı ki, şefin konuşmasıyla sustu. "Kim olduğunu sormuyorum. Bunu günün sonunda soracağım. Karşıma çıkman bir tesadüf veya senin için bir şans olduğuna, şimdi sen karar vereceksin.
Şuan seni tanımasam bile, inan ki yardımına ihtiyacım var".

Şaşkınlıkla yaşlı adamı dinledi. İmsinin Boncuk olduğunu öğrenen yaşlı adamla, kenarda onları izleyen garson kız bu isme gülümsemişti.
''Çok tatlı bir ismin var'' genç kıza hemen kanı kaynayan Boncuk, bu duruma alışıktı. Oysa gerçek ismini asla kullanmazdı. Yanlarından ayrılan garson kız ile, yaşlı şef konuştu.

"Yıllardır balığını, benim elimden yiyen ünlü bir iş adamı; bugün mekana teşrif ediyor. Ve ne yazık ki benim bundan geç haberim oldu. Az önce koridorda karşılaştığımız da müdür beyin yanından geliyordum. Adam yolda ve benim, bir saatten daha az bir süre içinde balığı yetiştirmem lazım". Boncuk, adamın sesinin ciddiyetine dikkat etti. Çok önemli bir şeymiş gibi konuşuyordu.

"Bu balık kusursuz bir şekilde beyefendiye sunulacak. Ve sen küçük şey, bana zaman yaratmalısın. Bu balık beyfendiye sunalacak, o kadar''

Dakikalar sonra Boncuk'la birlikte şef balığı hazırlamış garsonun ''beyfendi geldi'' demesiyle sipariş servise gönderilmişti. Yaşlı şefin bu kızı tanımadan etmeden işe almasını ise sadece Asaf bey bilirdi. Bu Bakır küçük kızı neden bir an da bu kadar kanı ısındığını sayfaları çevirdikçe anlayacaktınız.

"Uğur Boncuğum, sen beni burada bekle. Benim bir telefon etmem gerek, acil! Gelince konuşuruz".

Mutlu bir şekilde görüş alanından çıktığında, Boncuk başıyla onaylamıştı. Demek ki adamın canı sıkıldığı için somurtkanmış. Bu duruma bir daha sevindi ve boş durmamak için garsonlara da yardım etti. Normal bir insanın üstünde bir enerjisi vardı. Orda ki tanımadığı bir çok çalışan bunu fark etmişti. En sonunda kendine gelmek için, elini yüzünü yıkadı. İşe alınmıştı. İçi, kıpır kıpırdı.

''Hemde böyle, kolay bir işe''

Kadere, bunu söylemek için sabırsızlandı. Yüzünde her
zamankinden daha kocaman bir gülümseme vardı.Bu heyecanla kalbi bir kuşun, kanadı gibi çırpıyordu. Oysa bir kaç dakika sonra mutluluk kanatlarına ağır basıp, kalbinden sarkıtılacaktı. Kalbi küçük, mutluluk duygusu ağırdı bu kadın için. Mutlu olmakta onun için zordu.

Biran önce arkadaşını arayıp, bu güzel haberle mutlu edecekti.
Emindi. Kader'de en az onun kadar mutlu olacaktı. Galiba, ''Oktay sonunda bir baltaya sap olabilmişti'' diye alayla gülümsedi. Kazanacağı parayla doğacak olan kız yeğenine, istediklerini alacaktı. Bu hayellerde kendisinden başka her şey vardı.Şefin gitmesinden yaklaşık iki dakika geçmişti.O arada büyük bir mutluluk içinde küçük telefonunu çıkardı.Ve mutsuzluğa saniyeler kaldı.
Heyecanı damarlarında kol geziyor.

"Aç şunu Kader!".

Sesi hala mutlu. Normal. Çünkü bu seste, zorlukla biriktirdiği mutluluk vardı. Kumbarası mutlu olmak için tıkanmış, ruhu kırılmaya alışmış gibi.
Yazık bakır saçlı küçük kadına, hala ne çok mutlu.

Guya, söylenene göre; yaşanan yazılan kadarıyla kader, Boncuğ'un yüzüne şimdi gülüyordu. Ağlamak yakışıyordu ''kırmızı kahve'' rengi gözlerine. Ve şimdi de ağlayacak, acı çok güzel yakışacaktı bakır kadına.
En sonunda açıldı telefon. Nefesi tutuldu.

"Kader...aldım kızım, aldım işi.
Şans bize de güldü".

Kendini kaybedip ayaklarını küçük çocuklar gibi yere vurduğunda, bir anlığına bakışlarını etrafa çevirdi.
''Deli Boncuk'', hasta ruhuna yakışıyordu sanki. Ve etraf. Etraf ne derdi bu delinin çocukluğuna? Neyseki, mutfakta birkaç kişi kalmıştı. Anlaşılan mekandaki kalabalık azalıyordu.

"Ka...aderr nee olduu?". Sesi titrekti. Kalbi beyninde ki boşluğa sürükleniyor.

"Boncuk...benn...!"

•°••BÖLÜMÜN SONU °•°•°

Hadi cevapla seni merak ediyorum

Boncuğu nasıl buldun?"

Sizce bu beklenen iş adamı kim?"

Kadere ne olmuş ola bilir?"

Ve son olarak bölümü nasıl buldunuz?"

NOT: Okumadan bölüme veda etme.
Biliyorum biraz, heyecan yoktu ama, Baybars Royalin hayatı seni bekliyor. Hadi Fare bitti.
Birazda ''Aslan kralın'' farklı, karanlık, dünyasını oku.
Onu tanıdıktan sonra, kaldığımız yere geri döneceğiz. Kafan karışmasın.

Seviliyorsunuz.
Fidan.Aslan...

" HER AŞK BİRAZ KARANLIKTIR"

KARA BONCUK (Her aşk biraz karanlıktır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin