2.Bölüm

3 1 0
                                    

Alex yattığı yerden kalkıp uzunca düşündü bir çözüm yolu olmalıydı bu teorileri yıkacak çürütecek ama yoktu belki de vardı o bulamıyordu ama çabalayan insan bulurdu.

Alex aklına bir şey gelmiş gibi yataktan fırlayıp bilgisayarını açtı ve internette bu teori için araştırmalar yaptı tüm site ve bloglar insan beyninin sadece yüzde üçünü kullanabiliyor diyordu bunun için ne yapabileceğini düşündü belki de olduğundan daha fazla çalışmalıydı.

Alex saatine baktı kütüphane evet şehir kütüphanesine gidebilirdi kapşonlu ceketini alıp evden çıktı kapıdaki korumalarla sadece gezeceğim deyip şehir kütüphanesine doğru yürümeye başladı kütüphaneye geldiğinde girişte görevliye başıyla selam verip içeri girdi bilim kitaplarının olduğu salona girdi.

Salonda tüm milletlerden oluşan seçme dünya klasikleri mevcuttu Alex Z rafına geldiğinde zihinle alakalı çok fazla kitabın olduğunu farketti buna şaşırmadı yıllardır üzerinde durulan bir problem olmakla beraber Avrupa'da saygınlığını koruyan konular arasında ilk sırada yer alıyordu zihin.

Aralarında kalın bir ansiklopedi ilgisini çekti özenle kitabı aldı raftan kitabın kapağını açtı sıradan bir alfabetik ansiklopediydi zihin denen kavrama geldiğinde dikkatlice okumaya başladı.

"Zihin bir ansiklopediler bütünüdür onun içinde en gizli bilgiler barınır zamanla insan zihni tüm zihinler arasında en ön safhada yer almıştır sebebi ise her zaman çalışan aktif olması insan ölürse oda ölür fakat zihin içinde barındırdığı bilgiler bakımından tanrının insana lütfudur.
İnsan zihni boş değildir ve kalmayı sevmez bir şeylerle meşgul olmak zorundadır insan zihni yüzde yüz çalışmaktadır insan beyninin yüzde yüzünü kullanabilmektedir."

Alex sanki aradığını bulmuş gibi cebinden telefonunu çıkarıp ilk belgesinin fotoğrafını çekti ve ansiklopediyi yerine koydu sonra sakince kütüphaneden ayrıldı böylece ona yardımcı ilk belge ortaya çıkmıştı.

Alex kütüphaneden ayrıldığında eve dönmek istemedi onun yerine bir parka geçip oturdu. Gözlerini uzun zaman oynayan çocuklarda gezdirdi Alex kendisinin de bir aralar çocuk olduğunu, çocukluğunun en acı travmasını geçirdiği on yaşını hatırladı. Ne kadar ağlamış, ne kadar çok gözyaşı dökmüştü ama hepsi geride kalmıştı. Alex Allen artık yirmi bir yaşındaydı ve içine gömdüğü acısı arada sırada böyle filizlenir Alex'e acı çektirirdi.

Çocukları izlediği parktan kalkıp yavaşça caddede yürümeye başladı Alex böyle dalgın yürürken beklenmeyecek bir olay oldu Alex karşıdan gelen yaşlı adama çarpmıştı yaşlı adam çarpmanın etkisiyle yere yığılmış fakat bir şey olmamıştı Alex yaşlı adamı hemen yerden kaldırdı yaşlı adam iyi görünüyordu herhangi bir yarası yoktu.

"İyimisiniz amca özür dilerim o kadar dalmışım ki sizi göremedim"

"Sorun yok evlat sen devlet tarafından korunan Alex değil misin"

"Evet oyum beni nasıl tanıdınız"

"Ben yeni emekli olmuş bir memurum seni tanıyorum"

"Demek öyle o halde neden korunduğumu biliyorsunuz"

"Biliyorum elbette senin bu ülkede belki de dünyada en zeki insan olduğunu söylüyorlar ne kadarda yanlış bir tanı" demesiyle Alex'in gözleri parıldadı.

"Sonunda benim gibi düşünen biri daha amca vaktin var mı"

"Var elbet"

"Sizinle biraz konuşabilir miyiz"

"Konuşalım" demesiyle birlikte bir çay içebilecekleri kafeye geldiler.

"Amca cidden benim sizden bir farkım olmadığını nereden anladınız"

"Bak evlat" dedi yaşlı adam burnuna düşen gözlüğü kaldırarak sonra kahvesinden bir yudum alarak Alex'e döndü.

"Ben bir biyoloji profesörüyüm dört yıl önce emekli oldum uzun yıllar hep araştırma yaptım bu baskıcı hükümetin altında bile ben insanın aklını yüzde yüz kullandığını biliyorum fakat hükümetimiz ısrarla bunu kabul etmiyor insan beyninin yüzde yüzünü kullanır Einstein bizden farklı değildi"

"Bakın efendim bende tıpkı sizin gibi düşünüyorum fakat doktorlar bunun yanlış olduğunu söylüyorlar"

"Doktorlar hükümet ne derse onu yapıyorlar evlat"

"Öyleyse hükümeti durduracak bir teori olması gerekmez mi"

"Belki de o teori sensindir" dedi yaşlı adam masadan kalkarken masaya kahvenin parasını koyarken Alex'e gülümseyip cafeden çıktı Alexte bir süre sonra o her taraftan korumalı evine geldi.

Alex'in kulağında hala yaşlı adamın sözleri çınlıyordu belki de teori yine kendisiydi.

Koltuğa oturduğunda derin bir nefes aldı nolursa olsun bu baskıcı hükümetin yıllardır insanlara yanlış öğrettiği bu sistem değişmeliydi ve bunu Alex yapacaktı.

Alex zeki değildi aslında iyice araştırılırsa diğer insanlardan bir farkı yoktu oda herkes gibi sıradandı gözlerinin önünde film şeridi gibi gelen geçen anıları vardı bu anıların birinde kaybettiği ailesi vardı zavallı Alex daha onları kaybettiğinde 11 yaşındaydı.

Alex Allen'in onbirinci yaşına kadar doktor bir babası ve öğretmen bir annesi vardı ailesi onun eğitimine çok ilgiliydi onun her açıdan iyi yetişmesini sağlıyordu Alex düzgün bir şekilde yetiştirilmiş şımarık bir çocuk olmamıştı ama şimdi durumlar değişmişti ya şımarık olacaktı ya da kaderine razı olacaktı.

Alex Allen ilk seçeneği seçecek ve tüm hükümete gerçeği gösterecekti ama bunun için ilk önce bu tezini savunacak birşeyler yapmalıydı.

Gerçekler acıdır acı olan ise gerçek.

Alex Allen düşündü uzunca bu konuyu ne yapması gerektiğini bilmiyordu belki onun gibi düşünen birileri ona yol göstermeliydi.

İnsan kendi çizdiği yolda yürürse eğer tüm doğrulara ulaşabilirdi ama zaman buna izin verir miydi?

Gözlerini kör eden zevk dünyasının içinde kaybolmak aptallara özgü bir huydur ben bu değildim Alex Allen bu değildi olmamalıydı.

Aklıma yarın ki tedavi geldi ve gülümsedim onlara benim çok zeki bir insan olmadığımı gösterecektim gözlerimi kapattım en saçma yere dünya yaşamak için çok saçma.

Gözlerimi açtığımda yatağımda olduğumu farkettim gözlerimi odamın duvarında gezdirdim m83 posterine baktım önce tik tak öten saate sonra ailemle olan tek fotoğrafıma baktım zaman ne kadar ilerlemişti onları kaybedeli çok uzun zaman olmuştu tam on sene.

Bir zamanlar beni 'benim küçük alex'im' diye seven annem 'hadi Alex top oynamaya' diyerek parka götüren babam yoktu hayat umut etmek için dilemek için belki de hep yanlış zamanları sunuyordu bize.

Alex Allen kahvaltısını yapıp evden dışarı çıkmak için hazırlandı, görevlilere sadece dolaşacağını söyleyip yolunu araştırma ve bilim merkezine çevirdi. Onun asıl amacı insanlardan pek farkı olmadığını göstermekti. Kendine çalışmak için kaynak arıyordu.

"Alex Allen"

"Sizi tanımıyorum"

"Zeki insanların büyük bir çoğunluğu sadece kendini bilir diğer insanları tanımaz"

"Gerçekten sizin kim olduğunuzu bilmiyorum"

"Ben bir matematik profösörüyüm, önemli olan benim değil senin kim olduğun"

"Ben önemsiz biriyim"

"O yüzden çok korunuyorsun ve çok zeki olduğuna inanan bir kitle var. Bu salak kitle doktorların dayattığı teoriye hükümet baskısı ile inanıyor. Cidden zavallılar."

"Sanırım siz o teoriye inanmıyorsunuz"

"Elbette inanmıyorum, senin diğer insanlardan pek bir farkın yok, hatta aynısın"

"Sonunda benim gibi düşünen bir insan vaktiniz vardır umarım"

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 22, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZihinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin