Episode 19. "Decision."

3.6K 146 8
                                    

Yüzümdeki gülümseme solmuştu.Mutluydu ve bensiz! Lauren ile gülüşmeyi kestikten sonra,çaprazımızdaki masaya oturdular.Masalarımız arasındaki mesafe çok uzak değildi ve dediklerini net duyabiliyordum.Tanınmamak için taktığım kapüşonlu ceketten dolayı beni fark etmemiş olmalıydı.Gözlerimde ise gözlük vardı.Siyah bir gözlük.

Little Mix kendi aralarında gülüşüp,yemek yiyorlardı.Ben de çaktırmamak için onların sohbetini biliyormuşçasına kafamı sallıyordum.Yan taraftan iki tane hayran,Zayn'lerin masasına yaklaştı.Sarı saçlı olan kız bağırarak konuşmaya başladı.

"Zayn,Melis bin kat daha iyiydi! Neden ayrıldın ki?"

Zayn gülümsemeye çalıştı.Ve Lauren'ın yanağını okşadı."Melis'i sevmiyorum,hem ben Lauren'le mutluyum.Benim mutluluğumu görüyorsunuz değil mi?"

Kızlar tatmin olmasalarda,Zayn'e sarıldıktan sonra fotoğraf çektirip gittiler.Ben patatesimi yerken,kızların dediği şeylere odaklanmaya çalıştım.

"Yeni şarkının adı ne? Klibi izlemek icin sabırsızım!"

"A thousand years.Çıkacak yakında merak etmeyin." Biz gülerken,Zayn Lauren'ın sandalyesini kendine çekti ve kızın saçını öptü.Derin derin nefes alırken,sinirle tırnaklarımı avuçlarıma batırdım.Tekrar gülmeye başladılar ve biz de dayanamayıp kalktık,zaten yemeklerimiz bitmişti.

Kızlara sarılıp onlarla vedalaştım.3 gün sonra klip çekimlerim vardı,ondan önce bir talk show,klip çekimlerimden sonra yeni şarkı yazımları ve canlı performanslarım başlıyordu.Bu üç gün için boştum,bu yüzden One Direction'u çalıştıracaktım.Çünkü turlarının yarısı hala bitmemişti.Size demedim sanırım ama çocukların WWA turları iki kısımlı.İlk bölümü 3 aydı ve diğer bölümü de öyle.Bu tura ben katılmayacağım için rahattım.Tam pijamalarımı giyerken,telefonumun ışığı yanıp sönmeye başladı.Paul arıyordu.Cevaplayı kaydırıp,telefonu kulağıma götürdüm.

"Evet,Paul?"

"Sana da merhaba Melis.Bu üç gün içinde One Direction'u çalıştıracaktın ve ben de öyle istiyordum.Ama Zayn'in konuşmak istediği bir şey varmış.Akşam dokuzda,La Marin'deyiz ve gelmek zorundasın.Görüşürüz."

Ne konuşacaktı kim bilir? Oysa benim planlarım içinde The Mockingjay'i okuyup,müzik dinlemek vardı.Elimdeki kahve kupasını kenara bırakıp,saate baktım.Yarım saat vardı.Turkuaz elbisemi üstüme geçirdim.Hafif makyaj yaptıktan sonra ojelerimi sürdüm.Saçlarıma hacim verdim ve işte hazırdım.Diğerleri gibi saattlerce ne makyaj yapmama gerek vardı ne de süslenmeye.

***

"Paul,konuşmak istediğimi söylemiştim.Konu şu ki dans eğitmenimiz olarak Melis devam edecekmiş.Lauren'da bir dansçı ve bence Melis ile beraber bize eğitmenlik yapabilirler."

Dahice olan fikrini ortaya seren Zayn'e ağzım açık baktım.Ne diyordu bu? Onun beni aldattığı kadınla beraber çalışmamı önermişti."Asla olmaz.Ve olmayacak da."

Bu dediğim bir fikir değildi.Kesin bir şeydi ve emir tarzındaydı."Neden? Yoksa seni tercih ettiğim kadının yüzünü görmek istemiyor musun?"

Mideme yumruk yemiştim.En ağrından,en acımasızından.Seni.Tercih.Ettiğim.Kadın!

Liam ve Niall,Zayn'e kızarken bir çırpıda ayağı kalktım.

"Ben artık bu kişinin -Zayn'i gösterdim- eğitmenliğini yapamam ve onlarla dans edemem.İşi bırakıyorum.Ve sen kendini bir şey sanan hiç bir zaman o sandığı şeyi olamayan kötü çocuk,yemin ederim ki bu dediklerine bin pişman olacaksın!"

Çocuklar arkamdan bağırırken ,göz yaşlarımı silmeye çalıştım.Bu çok fazlaydı,hem de çok.

Seninle tanışmamayı umardım,Malik.

Right Now || z.mWhere stories live. Discover now