when i saw you

51 3 3
                                    

Medyadaki Yugyeom ♥

Tabiki de ilk görüşte aşktan hazzeden birisi değildim. Fakat karşımdaki çocuk çok her şeyi unutup kollarınızı geniş omuzlarına sarmanız gereken birisiymiş gibi duruyordu, ve bu hoşuma gitmişti. Yugyeom gibi bir his verir miydi bilmiyorum, Yugyeom'un sarılışları beni her zaman sakinleştirir ve deniz kenarında gözlerim kapalı bir halde dikiliyormuşum gibi bir his uyandırırdı. Acaba sarılsam ne derdi? Önümde sallanan elle kendime geldim. Sanırım bir soru sormuştu ve cevap vermeliydim.

"Ah şey, uğultudan sesini duymadım, tekrar eder misin?" dedim, bu sefer o güzel biçimdeki dudaklarının arasından çıkacak kelimeleri dikkatle dinledim.

"Bay Jospe'un dersine girmem gerek fakat sınıfı nerede bilmiyorum. Yardımcı olur musun?"

Öncelikle, sesi ilk düşündüğüm zamanki kadar derin değildi. Ama çok tatlı bir ses tonu vardı. Artık cevap vermem gerekiyormuş gibi hissedip aklıma ilk gelen şeyleri sıraladım.

"Ben de Bay Jospe'un dersine gideceğim, dolabımdan kitaplarımı almama izin verirsen beraber gidebiliriz", sözlerimi bitirmemle kızların fısıltılarının ana konusu değişmişti. Artık konu ben ve benim rahat bir şekilde onunla konuşmamdı sanırım. Bilmediğim bir şeyler mi oluyordu ki? Normal bir çocuktu işte. Yüzü veya fiziği çevremizde olanlardan farklı değildi. İki gözü, burnu ve biçimli dudakları vardı. Basket takımındaki çocukların ondan daha kaslı olduğuna emindim, basket takımını geçtim, benim aslında masum olmayan kardeşim bile ondan daha kaslıydı. Peki ne diye bu kızlar nöyle deliriyorlardı? Ya da diğer çocukları gördükleri zaman da mı böyle deliriyorlardı? Jungkook'dan gelen sesle dikkatimi ona vermeyi denedim.

"Kusura bakma, ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum ve panikledim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum?" demesiyle aklımdan onun aslında diğer çocuklardan bir farkı olmadığını onayladım ve cevap verdim, "Öncelikle, dolabımdan çekilmeli ve kitaplarımı almamı beklemelisin. Sonrasında da şu kızları bertaraf edip bir kat yukarıdaki sınıfa gidebiliriz," dememle güldü ve kafasını salladı. Ardından dolabımın önünden çekildi, onun hareket etmesiyle kızlar da hareket ediyordu, konuşurken kızları bertaraf etmekten bahsettim ama nasıl yapabileceğimi bilmiyordum.

Kitapları aldım ve dolabımı kapatım Jungkook'a döndüm, suratında hala bir gülümseme vardı ve bu bana çok tanıdık geliyordu. Ünlü birisi olmadığını düşünüyordum fakat başka türlü bana tanıdık gelemezdi. Ünlü birisi miydi ki? Olamazdı bence, hem böyle bir okulda ne işi var? 

Ben de onun gibi gülümsedim, bu gülümsemenin samimi olmasını denedim ve ekledim, "Bu kadar kızın seni çevrelemesinin sebebi ne?" Bunu sordum çünkü merak ediyordum. Kıkırdadı ve bana cevap verdi. "Youtube kanalım var. Sanırım ana sebebi bu ama hiç böyle bir tepkiyle karşılaşmadım," biraz şaşırmıştım. Her söylediği şeyde ağzım biraz daha açılıyordu. Bir sosyal medya ünlüsüydü ve hiç böyle bir tepkiyle karşılaşmadı mı gerçekten? Onun adına üzüldüm. "Oh, senin adına üzüldüm Jungkook-shi". Her hareketimizde Jungkook'u çevreleyen kızların da hareket ettiğini hissediyordum. Bu bir çeşit senkronize olmuş hareketler dizini gibiydi. Her adımımızı takip ediyorlardı ve bu beni geriyordu. Sanırım yüzümde gergin olduğumu belli eden bir ifade vardı çünkü Jungkook biraz durup şunları söyledi; "Ah anladım, gerildin, istersen bana tarif edip gidebilirsin. Derslikte görüşürüz?" dedi. Benim için sorun olmadığını, ona eşlik edebileceğimi söylemeyi istemiştim fakat şu zamana kadar ona onurlu bir şekilde eşlik etmeme rağmen adımı veya benimle ilgili bir şey sormadığını fark ettim ve üzüldüm.

Bende kafamı sallayıp Jungkook'a sınıfın yerini ve sınıfın numarasını söyledim ve  gruptan ayrılmayı denedim. Çok zor olmuştu fakat başarmıştım. Hızlı hızlı adımlar atıp sınıfa girdim.  Aslında çok hızlı değildim, kendimi Jungkook ile kıyaslıyordum. Merdivenlerden sonra kızlar tekrar onu yuvarlak bir şekilde çevrelemişti, çok yavaş ilerliyordı. Sınıfa bir göz attım, Yugyeom ile aynı sınıftaydık fakat yerinde değildi. Daha doğrusu yerimizde, yan yana oturuyorduk.Bay Jospe bizi selamlayıp derse başladı.

les mains de [jeon jungkook]Onde histórias criam vida. Descubra agora