8 ~Bu Sen Olamazsın

3.4K 158 40
                                    

Multimedia da namı değer maviş

Arya Ateş'den

Çağrı elimden tutup bara doğru sürüklüyordu sesimi çıkarmadan sürüklemesine izin verdim. Bardaki odama girip arkamızdan kapıyı kapattı anlamayan gözlerle ona bakarken "o çocukla nasıl gidersin" dedi sakin olmaya çalıştığı ses tonundan belliydi "onun yüzünden kavga etmişken beni bırakıp onla gittin arya" diye bağırdı sinirle sonunda "sen bu olamazsın" dedim soğuk sesimle kaşlarını daha çok çatıp bana bakarken "konumuz bu değil" dedi bağırarak bana bağırdı bana "defol" dedim zor çıkan sesimle "yalnız bırak beni" dedim sinirle soluyarak çıktı kapıdan tabi çarpmayı unutmadı. Değişmişti hem de çok sanki gerçekten de çağrı ölmüştü onun bedeninde başka biri vardı. Kafamı sağa sola sallayıp kapıyı açıp odadan çıktım. Barda yavaş adımlarla ilerlerken bizimkilere baktım bir yere bakıyorlardı nereye baktıklarını bakınca şok oldum. Ellerim titrerken sinirle soluyarak ilerlemeye başladım. Barda beni görenler kenara çekilirken çağrı ve onun kucağındaki kızın yanına geldim. Kızın yüzü çağrıya dönüktü beni görmemişti ama çağrının gözleriyle buluşunca gözlerim doldu sinirle kızın saçından tutup yere fırlattım "ayıran olursa kim olursa olsun sikerim" diye kükredim kızın üstüne çıkıp yumruklamaya başladım. Çığlıkları çıkmıyordu yüzü ise kandan görülmüyordu biri beni kızdan ayırırken ayıran kişiye baktım. Çağrıydı sinirle gidip yumruk attım yere düşerken canım yanmıştı ama umursamadım "keşke hep seni ölü bilseydim çağrı" diye bağırdım ve sinirle bardan çıktım barda her zaman yedek aracım olurdu korumaya dönüp "motorumu getirin" dedim soğuk sesimle yutkunup kafasını sallayıp gitti kısa sürede motorum önümde dururken kaskı alıp bindim gazı köklerken lastiklerin çığlıklarıyla bardan uzaklaştım. Bitmişti biz diye bişey yoktu ve bir daha asla olmıcaktı......

Ediz Duman'dan

Yerde yatan şerefsize baktım bu kadar alçak herif olamazdı mızrak abi ve mert sinirle çağrının yanına gitmeye başladılar elif önlerinde durup sulu gözlerle merte baktı. Aras tam çağrının yanına gidecekken kolundan tutup durdurdum. Çağrı ayağa kalkıp elini yumruk yapıp bana baktı "hepsi senin yüzünden" diye bağırdı sinirle bu sefer ben çağrının yanına gidecekken araslar tuttu beni "ulan sevgilini sırf kıskandırmak için kızı kucağına oturturan benmiyim" dedim soğuk sesimle yutkunup kafasını eğdi bizimkiler bana anlamayan gözlerle bakarken "ne kıskanması" dedi masal "bu gerizekalı evde arya bana baktı diye kızdı orda kavga ettiler bu yüzden aryada benimle buraya geldi" dedim sinirle gülüp devam ettim "aryayı kıskandırmak için de böyle bir saçmalık yaptı" dedim ve sinirle gidip yumruk attım daha fazla dayanamayarak elif çığlık atarken çağrı bir iki adım gerilemişti sonra oda bana yumruk atmasıyla bir adım gerileyip sinirle ona baktım. Tam üstüne atlıcakken arya ortamıza geçti ne ara gelmişti ki " ne yaptığınızı sanıyorsunuz lan burası benim mekanım böyle bişeye nasıl cüret edersiniz" diye bağırdı sinirle çağrı bana sinirle bakarken bende ona bakıyordum "arya ben çok özür dilerim" dedi çağrı bakışlarını aryaya çevirirken aryanın bakışlarından ben bile korkarken "özür dilemene gerek yok bitti zaten herşey" dedi soğukkanlığıyla herkes bende dahil şok olmuş şekilde bakarken o kendini toparlayıp "yarın okul var bu mesele de kapandı açılmamak üzere şimdi herkes eve" dedi çağrı dolmuş gözlerle ona bakarken arya bakmamaya özen gösteriyordu ona sonra bana dönüp "beni takip et ve herkes burayı boşaltsın!" dedi sonlara doğru yükselen sesiyle herkes yavaş yavaş giderken çağrı çoktan çıkmıştı bile arya arkasını dönüp yürümeye başlarken takip etmeye başladım ben de özel odasının kapısına gelince durdu ve bana döndü "içeri gir" dedi emir verici bir sesle şuan ona itaat etmek zorundaymışım gibi hissediyorum içeri girince arkamdan oda girip kapattı kapıyı. Yatağa doğru gidip yattı "sanırım haklıydın" dedi konuşamıyordum kahretsin şu hormonlardan nefret ediyorum "ateş okyanusuna aşık olmamalıydı" dedi cevap bekliyordu ama konuşamıyordum işte. Kafasını hafif doğrultup bana baktı gülüp tekrar yattı "hormonlarına sahip çıkamaman ne komik" dedi içimden şuan kendime saydırmakla meşguldüm "biliyor musun ediz canım yanmıyor hissetmiyorum yani" dedi derin nefes aldığını duydum "ölmüş" dedi durdu birkaç saniye sonra kahkaha attı "gerçekten ölmüş hem eski çağrı hemde içimde ölmüş" dedi kahkahalarının arasında sonra ağzından çıkan hıçkırıkla beraber seslice ağlamaya başladı. Duygu karmaşası yaşıyordu sinirle ayağa kalkıp bana baktı hızla yanıma gelip burun buruna gelmemizi sağladı. Birbirimize öyle bakarken acı bir tebessüm yaydı yüzüne "üzgünüm" dedi ve beni hızla itti sırtımı duvara çarpmamla yüzümü buruşturdum. "canım yanıyor ve can yakmak istiyorum" dedi ve öpmeye başladı....

Çağrı Soykan'dan

Arya o çocukla konuşmak için beklemesini söyleyince içimde bişeyler koptu uçurumdan baktım uzaklara doğru, kıyılara çarpan dalgalar içimdeki ateşi söndürmüyordu. Elimdeki içki şişesini kafama diktim. Bana okyanus derdi söylesene ateş okyanusunun canını nasıl yakabilir , okyanus cayır cayır nasıl yanabilir. Derin nefes alıp gökyüzüne baktım. Evlenince evimiz burda olcaktı şimdi bunların hepsi gerçekten bitti mi bizim aşkımız bitti mi? Değişmişsin demişti haklımıydı. Haklıydı diye bağıran iç sesime hak verdim çünkü onu aldattım bir nevi sahi ne oluyordu bana eski ben nerdeydi ama ne olursa olsun onu kaybedemem arya benim ve hep benim olacak.....

Ediz Duman'dan

Gözlerimi açıp nerde olduğuma baktım bar odasındaydım yatakta diğer tarafa döndüm. Kızıl saçlarıyla karşımda uyuyan arya ya baktım. Dün gece bişey olmadı sadece öptü ve sarılıp uyuduk beraber çok güzeldi o gecenin hiç bitmemesi kadar güzel yataktan kalkıp banyoya girdim. Bugün okula gitcektik duş alıp çıktım. Eski kıyafetlerimi üzerime geçirip banyodan çıktım. Arya hala uyuyordu bu haline gülmeden edemedim. Yanına yavaşça yaklaştım. Tam dürtmek için elimi uzatmıştım ki arya kolumdan tutup altına alındı. Şok olmuş şekilde ona bakarken arya çatık kaşlarıyla yüzüme 5 saniye baktı. Sanırım hala uykusu üstündeydi kendine gelip gülümsedi
"günaydın" dedi hafif neşeyle bu kadar güçlü olmasına hayran kalırken "günaydın" dedim bende ben ona o bana bakarken gülüp kalktı üzerimden "sen okula git ben benim yere uğramam gerek" dedi ve kapıdan çıkıp gitti acaba nereye gidiyordu. Sormamıştım bile nereye gittiğini kafamı sağa sola sallayıp odadan çıktım. Okulda bizimkilerle oturuyorduk mertlerin gelmesiyle birlikte muhabbet etmeye başladık. Çağrı yoktu aryada öyle ve içim huzursuzlanıyordu "arya nerde?" diye sordu toprak ona bakıp bilmiyorum dercesine omuz silktim "abi?" diye elifin şaşkınla sesiyle baktığı yere baktım. Çağrı geliyordu sertdi simsiyah giyinmişti arya haklıydı o değişmişti çünkü bu anlattığı kişi olamazdı. Göz göze gelince sinirle yanımıza geldi "arya nerde" dedi oturduğum yerden kalkıp burun buruna gelmemizi sağladım. "bundan sanane" dedim alayla bu dediğimle kaşları daha çok çatılırken yumruk attı bir iki adım gerilerken sinirle bu sefer ben vurdum. Yere düşmesiyle üstüne çıkıp yumrukluyordum. Bizimkiler elifleri tutarken çağrının yüzü kan olmuştu. Arkadan birinin tutup fırlatmasıyla yere düşmem bir oldu. Kimin yaptığına baktığımda sinirden kıpkırmızı olan aryayı beklemiyordum. "ne yaptığını sanıyorsun lan sen" diye kükredi yutkunup kafamı eğdim "kızıl meleğim" dedi fısıltıyla çağrı herkes ona bakarken bende baktım. Yüzü kandan görülmüyordü ama mavi gözleri kırmızıya inat ordayım diye bağırıyordu sanki "ilk tanıştığımız gün gibi" dedi zorlanarak arya ya baktığımda gözlerinin hafiften dolduğunu gördüm. "ama ne eski sen varsın ne de ben" deyip gitmeye başladı. Bir kaç adımdan sonra durup "mert çağrıyla ilgilen" dedi çağrı bu sözüyle gülümserken kendime lanet ettim.....

Nasıldı???
Çağrı gerçekten değişti mi sizcede yoksa başka şeyler mi var peki ya ediz ateşini severek duman olması mı gerçek aşk???

GÖLGE (imkansız aşıklar 2) Where stories live. Discover now