16. Bölüm..

11.6K 314 39
                                    




Güneşin yüzüme gelmesiyle gözlerimi araladım. Pencereden dışarı baktığımda perde açıktı ve bu yüzden güneş yüzüme geliyordu.




Etrafa baktığımda hiç kimsenin olmadığını gördüm. Bence artık gitme vakti gelmişti saatlerdir hastane odasında bunaldım resmen.




Oturur pozisyona geçtim kolumdaki serumu çıkardım. İşte bu kadar. Bacaklarımı yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. Dolaba doğru ilerlemeye başladım. Kapı hızla açıldığında o tarafa döndüm. Gerçekten herkes anlaşmalı olarak mı yapıyorlar.




Artık buradan gitmek istiyordum. Cihat elinde ki siyah spor çantasıyla odaya girdi. Ve çantayı yatağın üzerine koydu. 




" O kıyafetlere ihtiyacın yok. Bu çantada yenileri var. "




Yanına gidip çantayı aldım ve fermuarını açıp içindekilere baktım.
Siyah bir kot ve üzerine ise siyah ince uzun kollu bir üst vardı. En altta ise siyah adidas ayakkabı vardı.




Yüzümü ona çevirdiğimde beni izlediğini fark ettim.




" O zaman ben üzerimi değiştiriyim. "


Cihat kapıya doğru ilerlerken konuşmaya başladı.


" Beş dakikaya hazır ol. "



Ben bu lânet hastane elbisesinin arka fermuarını açmayı beceremeyince kapıya baktım ama Cihat çoktan çıkmıştı.




Sinirle elbiseyi yırtıp yere fırlattım. İşte budur. Çantadaki kot pantolonu ve siyah üstü üzerime geçirip dolaba doğru ilerlemeye başladım. İçindeki dünden kalma kıyafetleri alıp spor çantasına koydum.




Son olarak ayakkabıyı çıkardım ama çorap yoktu. Çantanın küçük yerine baktığımda yeni bir babet çorabını elime aldım ve etiketini yırtıp ayaklarıma geçirdim ve ayakkabıları giydim.




Gerçekten herşey üzerime tam olmuştu. Herşeyin siyah olması hoşuma gitmişti. Çünkü o da siyah giyiyordu.




Kapı açıldığında hızla yatağın üzerindeki spor çantasını alıp Cihat ın yanına gittim. İkimiz yan yana yürürken arkamızdan da diğer iki koruma ilerliyorlardı.




*




Arabadan indikten sonra yanıma gelip kolumdan tuttu ve eve doğru hızlı adımlarla götürmeye başladı.




" Kolum.. canımı acıtıyorsun.. bırak! "




Cihat umursamadan beni çekiştirmeye devam etti. Eve girdiğimizde kolumu bırakmıştı.




" Bu neydi şimdi! "

Sorumu umursamadan sarılı olan elimi işaret etti.


" Kendine neden zarar verdin. Daha doğrusu aptal gibi neden intihara kalkıştın. "




Çünkü korktum. Beni tecavüz edeceğinden korktum. Ama ona bunları diyemedim sadece sustum.




Gözleriyle beni süzmeye başladığında bende aynı şekilde onu kesmeye başladım. Gözlerimiz buluştuğunda birkaç dakika öyle kaldık sonra ise Cihat olumsuz bir şekilde kafasını iki yana sallayıp mutfağa doğru yürümeye başladı. Ben ise elimdeki çantayla birlikte yukarı merdivenlere doğru ilerledim ve kolidoru da geçip odaya girdim.




Elimdeki çantayı yere bırakıp lavobaya girdim. En son burda kötü şeyler olmuştu ama asla bir daha öyle bir şey olmayacak. Evet tam bir aptal gibi kendime zarar vermiştim.




Her yer temizlenmişti ve kırılan aynanın yerine daha güzel bir ayna konulmuştu. Hemen oradan çıkıp odaya geçtim.




Gerçekten kötü bir gün geçirmiştim. Pencerenin yanındaki koltuğa oturup bahçeyi seyretmeye başladım ta ki kapının açılmasıyla herşey son buldu.




Tanımadığım bir adam odaya girip arkasından kapıyı kapattı. Önce bana sonra gözlerini oda da gezdirmeye başladı.




Altında siyah kot üzerinde ise kot gömlek vardı. Karizmatik bir hali vardı. Cihat kadar olmasa da yakışıklı biriydi. Kasları da giydiği gömlekten belli oluyordu ama Cihat ın kasları kadar yoktu.




Ahh iyice kafam Cihat a gitti. Neydi şimdi bu.




İsmini bilmediğim gamzeli çocuk yatağıma oturdu. Evet gamzesi vardı. Ve Cihat gibi beyaz tenli değil esmerdi. Hemde hiçbir yerinde ne piercing veya dövme yoktu. Şu an kesinlikle piercing yoktu ama dövmeden şüphem vardı.




Karşımdakinin yalandan öksürmesiyle gözlerimi ona çevirdim.




" Pardon "

Gülümsediğinde bende sahteden gülümsedim. Bu şimdi kimdi ve neden buraya gelmişti. Tamam buraya geldi ama neden bu odaya giriyor ki. Eğer şimdi Cihat bunu burda görürse kim bilir neler olur¿




" Ben Batuhan "


Karşımda ki varlığın konuşmasıyla düşüncelerimi bir kenara koyup ona döndüm.


" Ha evet.. bende İrem "

Gülümsemesini yüzünden silmeden konuşmaya devam etti.

" Ne güzel isim. "


Kaşlarımı çatak konuşmaya başladım.




" Burda film çekmiyoruz Batuhan. Hem sen kimsin de odama giriyorsun. "


Gülüşü bir anda solup ayağa kalktı.


" Waow biraz önce melek gibiydin şimdi ise içinden şeytan çıktı. "



Sinirle ayağa kalkıp kapıyı işaret ederek bağırmaya başladım.




" Batuhan mısın her ne boksan hemen odamdan çık! "




Kapıya doğru yürümeye başladığında durup kafasını bana çevirdi.



" Sonra tekrar görüşeceğiz İrem "



Sinirle oraya doğru yürümeye başladığımda hemen odadan çıkmıştı.



Bu ne tür bir belaydı acaba. Hem salak hem de gerizakalı. Yüzüne bir geçiricen ağzı yamulacak.




Geri odaya dönüp yatağıma yattım. Gerçekten sadece uyumak istiyorum.





















BENİMSİN (!)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon